Canlı Ders Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Uzaktan eğitime ve canlı derslere başlayalı 8 hafta oldu. Bazı sınıflarda derslerin tamamı, yüz yüze eğitime başlayan sınıflarda ise kısmen canlı ders verildiği için canlı dersler önemini koruyor.

Canlı Ders Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Bu güne kadar yaptığım gözlemlere dayalı olarak canlı derslerin niteliğini artırmaları için öğretmenlerimize aşağıdaki tavsiyelerde bulunmak istiyorum.

Canlı derslere katılan öğrenci sayısı arttıkça ders niteliği düşüyor. Bir veya en fazla iki sınıf birleştirilerek ders yapılmalıdır.

Ders anlatım sürecinde öğrencinin dikkatini çekecek görseller hazırlanmalı ve  bunları ekrandan paylaşarak ders anlatılmalıdır.

Konu veya metin işlenirken ders kitabı ekrana yansıtılmalı, öğrencilerin de kendi kitaplarını açarak uyumlu şekilde ders işlenmesi sağlanmalıdır.

Hiçbir ekran paylaşımı yapmadan “radyo” modunda işlenilen derslerin çok verimsiz geçeceği iyi bilinerek bu şekilde ders işlenmemelidir.  Öğretmen ekran paylaşımı yapmayı bilmiyorsa mutlaka öğrenmelidir. (Bunu bilmeyen öğretmen mi olur demeyin, tanığım)

Sadece öğretmenin kendisi konuşarak ders işlemesi yani “vaaz” modundaki dersler doğru ve etkili bir yöntem olmadığından böyle bir ders anlatımı yapılmamalı, dersler öğrencilerin katılımıyla işlenmelidir.

Derse başlamadan önce ayarlardan öğrencilerin ekranı karalaması engellenerek ders sırasında bazı öğrencilerin dersi sabote etmelerinin önüne geçilmelidir.

Dersin kuralları en başta açıklanmalı. Dersin başında tüm kamera ve sesler kapalı tutulmalı,  söz alacak çocuk istekte bulunmalı (elini kaldırmalı), kamera ve ses o zaman açılmalıdır.(Çocuklar el kaldırmayı bilmiyorsa nereden yapacağı öğretilmeli)

Ders sırasında sürekli aynı çocuklara söz verilmemeli, pasif dinleyici konumundaki çocuklara da sorular sorulmalı ve etkinliğe katılmaları istenmelidir.

Canlı derslerde uzun uzun yazı yazdırma yoluna gidilmemeli, konu anlatımına ağırlık verilmeli sadece kısa notlar tutturulmalıdır.

Zaman yönetimine özen gösterilmeli, ders süresine göre çok az veya süreye sığmayacak konu anlatımına gidilmemelidir. Süreç iyi planlanmalıdır.

Ders sonunda birkaç soru veya etkinlik ile ölçme yapılmalı, özellikle çoktan seçmeli, boşluk doldurma veya eşleştirmeli ölçme soruları ve alıştırmaları mutlaka ekrana yansıtılmalıdır.
 
Derste anlatılanların sonradan yazılması için ödev verilmesi doğru bir uygulama olmayıp, tüm öğretmenler böyle bir yöntem kullandığında öğrencilerin dersten sonra onlarca sayfa yazı yazmak zorunda kalacağı ve bunun öğrenmeyi olumsuz etkileyeceği unutulmamalıdır.

Öğrencilere verilecek yazma ödevlerinde sadece kritik kazanımlara yönelik özet bilgilerin deftere yazılması yoluna gidilmelidir. Şema veya tabloların öğretmen tarafından gönderilmesi, çıktı alınıp deftere yapıştırılması daha uygundur.

Problem çözme ödevlerinde problemlerin çıktı alınıp deftere yapıştırılması sadece çözümlerinin öğrenci tarafından yapılması daha uygundur.

Sınıflarda özel eğitim gerektiren öğrenciler varsa  çocuklar bu durum da dikkate alınmalı, zaman zaman öğrencinin ismi söylenerek veya etkinliklere katarak aktif halde tutulmalıdır.

Sınavlar okulda yüz yüze yapılacağından, sınavlardan önce sınav konularını içeren özet bir doküman hazırlanarak öğrencilerle paylaşılmalıdır.

Okul yöneticileri, canlı ders uygulamalarını kullanma konusunda eğitime ihtiyacı olan öğretmenler varsa ivedilikle eğitim almalarını sağlamalıdır.

Saygıdeğer öğretmenlerimiz,

Siz inanmadıkça hiçbir eğitim uygulaması başarıya ulaşmaz. Yukarıda yazdığım her maddenin bir gerekçesi var. Onları da yazmak içeriği uzatacağı için yer vermedim  ama zaten sorunların anlaşılabileceğini düşünüyorum.

Eğitimciler olarak , yeni durumlara adapte olmak, yeni şeyler öğrenmek zorundayız. Kısa sürede tecrübe ile canlı ders konusunda da iyi bir noktaya gelineceğini ümit ediyor, tüm meslektaşlarımı muhabbetle selamlıyorum.

Doğan CEYLAN

Maarif Müfettişi

Güncelleme Tarihi: 22 Ekim 2020, 14:12
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER