YABANCI DİL SINAVINDA SKANDAL

Yardımcı doçentlerin yabancı dil sınavında skandal

YABANCI DİL SINAVINDA SKANDAL
Yardımcı doçent kadrosundaki öğretim üyeleri, sınav çetesi ile temasa geçti. Yabancı dil doçentlik sınavına öğretim üyelerinin yerine, sahte belgelerle üniversite öğrencileri girdi. Tesadüfen ortaya çıkan olay sonrası soruşturma başlatıldı. Hürriyet. com. tr'den Dinçer Gökçe'nin haberine göre yapılan yargılama sonrası 7 üniversiteden 12 öğretim üyesine 3’er yıl 6 ay, 4 öğrenci ve işlemleri organize eden kişiye ise çeşitli sürelerde hapis cezası verildi. Öğretim üyelerine verilen ceza 5 yıl süre ile ertelendi. Kalan kişiler için ise Yargıtay, cezaları kısmen onadı kısmen bozdu. Yerel mahkeme kararında direndi. Son kararı Yargıtay Ceza Genel Kurul’u verecek.
 
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) yılda iki kez Türkiye genelinde yaptığı ÜDS’ye (Üniversitelerarası Kurul Dil Sınavı), yardımcı doçent kadrosundan doçent olmak isteyen öğretim üyeleri ile doktoraya başvuracak öğrenciler giriyor. Doçent adaylarının sınavda 100 üzerinden 65 almaları gerekiyor. Ankara’da yürütülen soruşturma sonrası toplam 17 kişinin ceza almasına neden olan sürecin başında ise 22 Mart 2009’da yapılan ÜDS sınavına giren bir öğrencinin yakayı ele vermesi yer alıyor.
 
SINAV GÖREVLİLERİ FARKETTİ
22 Mart günü sınavın yapıldığı okullardan biri de Ankara Dikmen’deydi. Sınav görevlileri, bir kişinin evrakları ile ilgili şüpheye düştü. Yapılan kısa bir incelemeden sonra durum anlaşıldı. ODTÜ Uzay Mühendisliği öğrencisi A.D.Ö,  Erzurum Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. U.K. O’ın yerine sınava girmişti. Durum polise haber verildi, Ö. Ankara Emniyeti’ne götürülerek sorgulandı. Öğüt, daha önce de başka benzer şekilde başkaları yerine sınava girdiğini, sahte evrakları H.Ö isimli bir kişinin temin ettiğini söyledi; aynı suçu işleyen diğer öğrencilerin de adlarını verdi. Öğüt’ün ifadeleri sonrası soruşturma genişletildi.
 
ÇORAP SÖKÜĞÜ GİBİ
Öğüt’ün ifadesi sonrası ODTÜ öğrencisi G.E'ye ulaşıldı. E.’in de başka bir öğretim üyesinin yerine sınava girdiği anlaşıldı. E.in evinde misafir olarak kalan Ö.D.B. da Giresun Üniversitesi’nden bir öğretim üyesi yerine sınava girdiği belirlendi. Ankara Emniyeti’nin soruşturması devam ederken, emniyete iki ayrı ihbar maili geldi. Söz konusu ihbarlarda, sınav çetesi ile irtibatlı başka öğretim üyelerinin de olduğu, çok az İngilizce bilen hocaların sınavda yüksek not aldığı kaydedildi.
 
7 ÜNİVERSİTE 12 ÖĞRETİM ÜYESİ
Genişletilen soruşturma sonrası, sahte evrakları hazırlayan ve öğrencileri yönlendiren öğretim üyelerine ulaşıldı.
 
‘GEÇMİŞ SINAVALARA DA BAKILSIN’
Yargılanan öğrencilerden birinin avukatı Yasemin Bal, benzer durumların daha önce de yaşanmış olabileceğine, geçmiş dönem sınavlarına bakılması gerektiğine işaret ederek "Öğretim görevlilerine yabancı dil zorunluluğu getirip, yabancı dil eğitimi verilmezse, ÖDTÜ'lü uzay mühendisleriyle, genetik mühendislerinin geleceğini, genç yaşta karartan sonuçlara sebep olunur. Öğretim görevlisi ceza dahi alsa kariyer artışına paralel artan maaşını almaya, genç dâhiler de geleceklerini yok eden artan cezaları yatmaya devam eder"
 
HOCANIN HESABINA 20 BİN TL 
Söz konusu öğretim üyelerinden 10’unun, yerlerine başka kişileri sahte evraklarla sınava soktukları belirlenirken, M. Ç ve E.Z'nın da bu süreçte aracılık ettikleri belirlendi. 
 
‘13 YIL SINAVA GİRDİM CANIMA TAK ETTİ!’
Öğretim üyelerinin bir bölümü, soruşturma sürecinde verdileri ifadelerde kendilerine yönelik suçlamayı reddederken, bazıları da suçlarını itiraf etti. 13 yıldan bu yana doçentlik için yabancı dil sınavına girdiğini, ancak kazanamadığını söyleyen M. yaşadığı durumu “Canıma tak etmişti. Denize düşen yılana sarılır” sözleri ile ifade etti. E.S ise ifadesinde, yerine başkasının girmesi için 7.500 TL’ye anlaştığını söyledi. Bazı öğretim üyeleri de, sınav günü kendilerini iyi hissetmedikleri veya uyanamadıkları için sınava katılmadıklarını söyledi.
HOCALARA 3’ER YIL 6 AY
Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Odabaşı soruşturmasını tamamladı; 17 sanık için iddianameyi 23 Eylül 2009’da mahkemeye sundu. Dava Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne açıldı. İki yılı aşkın bir süre devam eden yargılama sonrası karar geçtiğimiz yıl 26 Ocak’ta verildi. Mahkeme, 10 öğretim üyesi hakkında ‘resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılığa teşebbüs’ suçundan 3’er yıl 6 ay, iki öğretim üyesine ise suç işlemek amacı ile kurulan örgüte yardım etmekten 1’er yıl hapis cezası verdi; hükmün açıklanmasını ise geri bıraktı. Mahkeme, üç kişiye 8’er yıl 4 ay, iki kişiye n Bozgan’a ise 7’şer yıl 6 ay hapis cezası verdi.
 
MAHKEME KARARINDA DİRENDİ 
Dosya Yargıtay’a gitti. Yargıtay 15. Ceza Dairesi kararını geçtiğimiz 10 Eylül’de verdi. Yargıtay, yerel mahkeme kararını kısmen onadı, kısmen de bozdu. Dosya bir kez daha Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geldi. Mahkeme 12 Kasım’da yaptığı duruşmada, daha önce verdiği kararda direnmeyi esas aldı. Bir başka ifade ile verdiği cezaların doğru olduğuna hükmetti. Yerel mahkemenin kararında direnmesi sonrası son sözü ise, Yargıtay Ceza Genel Kurulu söyleyecek.
Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2013, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
fikret umar
fikret umar - 11 yıl Önce

fırat üniversitesinde kopye çekerek doçent olan hocalar var yakalanmalarına rağmen örtbas edildi zülfü biçer isimleri açıklarsa hem kendi vicdanı rahat eder hemde dil yüzünden yıllardır yardımcı doçentlikte kalanların hakkı yenmemiş olur özellikle 2009 ve 2011 yılları araştırılmalı.

SIRADAKİ HABER