MEB İKİ YIL ÖNCE DERSHANELERE KARŞI DEĞİLMİŞ. İŞTE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NIN İKİ YIL ÖNCE DERSHANELERLE İLGİLİ HAZIRLADIĞI RAPOR.

Hükümete yakınlığıyla bilinen SETA ve TOBB’un ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın da dershanelerle ilgili rapor hazırladığı ortaya çıktı.

MEB İKİ YIL ÖNCE DERSHANELERE KARŞI DEĞİLMİŞ.  İŞTE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NIN İKİ YIL ÖNCE DERSHANELERLE İLGİLİ HAZIRLADIĞI RAPOR.
Dershaneleri kapatmaya hazırlanan MEB’in 2 yıl önce aksi yönde görüş bildiren raporunda “Seçme sınavının olduğu her sistemde dershanecilik kaçınılmaz olarak var olmaktadır” tespiti dikkat çekiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) “Dershaneler kesinlikle kapatılamaz” tespitini yaptığı ortaya çıktı. MEB İç Denetim Birimi Başkanlığı tarafından milli eğitim yapısı ve çalışmalarla ilgili 2010 Faaliyet Raporu’nda dershaneler için özel bir bölüm ayrıldı. 2011 yılının mart ayında yayımlanan 123 sayfalık raporun ‘Özel Dershaneler Süreci’ başlıklı bölümde kapatılması planlanan dershanelerle ilgili çarpıcı bilgi ve değerlendirmeler yer aldı.

SINAV SİSTEMİNDE KAÇINILMAZ

MEB Müsteşarı Esengül Civelek’in imzasını taşıyan raporun 7 sayfalık ‘Özel Dershaneler Süreci’ bölümünde Türkiye’deki dershanecilik sektörünün tarihi, raporda masaya yatırıldı. Dershane sayısının 2000 ile 2010 arasında yüzde 231 oranında artış gösterdiği tespiti yapıldı.

2010 yılı içerisinde artış görülmemesinin sebebi, liselere giriş için yapılan Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) tekrar tek aşamalı hale getirilmesiyle açıklandı. Bu tespitin ardından dershane ve sınav ilişkisi açısından şu çarpıcı değerlendirme yapıldı: “Sınav sayısının azalması dolayısıyla özel dershanelere olan talepte de azalmaya yol açmıştır. Buradan çıkan sonuç Türkiye’deki dershanecilik olgusunun varoluş gerekçesini açıklar niteliktedir. Yani seçme sınavının olduğu her sistemde dershanecilik kaçınılmaz olarak var olmaktadır.”

KAPATILARAK ÇÖZÜLEMEZ

Raporda dershanelerle ilgili sorun ve tartışmalara yönelik ‘Temel Çözüm Önerileri’ başlıklı bir bölüm ayrıldı. Bu bölümde dershanelerin kapatılmasına şu ifadelerle karşı çıkıldı: “Özel dershaneler meselesi ve sebep oldukları ifade edilen sorunlar, özel dershanelerin ortadan kaldırılması, kesin olarak kapatılmaları ile çözümlenemez.”

VELiLERiN TALEBiYLE SiSTEME GiRDi

Dershanelerin eğitim sistemine sınav sistemi sonucunda veli ve öğrencilerin talebiyle girdiği ifade edilirken raporda kaleme alınan şu tespit dikkat çekti: “Özel dershaneler, seçme sınavlarında öne çıkma kaygısı ve seçilen olma isteği ile öğrencilerin, dolayısıyla velilerin talebi sonucunda sisteme girmişlerdir. Talebin olduğu bir düzlemde arz kendiliğinden oluşmuş durumdadır. Arz edilen dershane sayısının belirli bir rakama çekilmesi ya da azaltılması, arzın yasaklanması ile değil, dershaneye olan talebin azaltılmasıyla mümkün olabilecektir.”



Öğrenci sayısında yüzde 211’lik artış

MEB raporunda 1965’te 43 olan dershane sayısının 1995’te 1301’e yükseldiği belirtildi.Bu bölümde şu çarpıcı tespite de yer verildi: “2000-2001 eğitim öğretim yılından 2009-2010 eğitim öğretim yılına kadar dershane sayılarında yüzde 231 öğrenci sayılarında yüzde 211’lik bir artış meydana gelmiştir.” Raporda, Aralık 2010 itibariyle ülke genelindeki dershane sayısının 4139 olduğu belirtildi.  

‘Sorunlar kapatmayla çözülemez’

MEB 2010 Faaliyet Raporu’nda dershanelerle ilgili sıkıntı ve tartışmalarla ilgili hazırlanan ‘Temel Çözüm Önerileri’ başlıklı bölümde şu tespitler sıralandı:

*Türkiye’deki özel dershaneler meselesi ve sebep oldukları ifade edilen sorunlar, özel dershanelerin ortadan kaldırılması, kesin olarak kapatılmaları ile çözümlenemez.

*Herhangi bir idari düzenleme ile kapatılmaları durumunda mevcut özel dershanelerin kayıt dışına çıkarak faaliyetlerine devam edecekleri aşikârdır.

*Sonuçta sınavın olduğu her sistemde seçme olacak, seçme usulünün olduğu her yerde de özel dershane/özel ders sistemi var olacaktır.

*Dolayısıyla, konu ile ilgili çözüme ulaşabilmek için ilk adım, üniversiteye giriş sistemindeki yığılmayı önlemek olmalıdır.

*Üniversiteye girişteki baskı hafiflemeden diğer alanlarda alınacak tedbirler fayda sağlamayacaktır.

*Üniversiteye giriş sistemindeki yığılmaların önüne geçebilmek için seçme sınavlarının uzun vadede nihai olarak kaldırılmasına, hiç olmazsa sayılarının azaltılmasına yönelik olarak düzenlemeler yapılmalıdır.

*Okullar arası başarı farklılıkları ve eşitsizlikler azaltılmalıdır. Bunun için mevcut öğretmen dağılımında nitelik ve nicelik farklarının azaltılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Okulların teknolojik altyapısı da dengeli olarak desteklenmelidir.

*Liselerde alınan eğitim yükseköğretim programları ile ilişkilendirilmeli, lise sürecinde öğrencinin başarısı farklı yükseköğretim programlarına girişte göz önünde bulundurulmalıdır.

Fakir öğrenciye burs binlerce öğretmene iş

MEB raporunda dershanelerin kendilerine yönelik eleştirilere verdiği cevaplar şu şekilde ifade edildi:

*Konu fırsat eşitsizliğinden ziyade olanak eşitsizliğidir.

*Özel dershanelere ödenen ücretler, verilen dersler karşılığında yasal olarak makul bir rayiç üzerinden alınıyor.

*Ekonomik durumu iyi olmayan öğrenciler ücretsiz ya da burslu okutularak sosyal dengesizlikleri gidermeye yardımcı olunuyor.

*Dershanelerin olmaması durumunda özel ders ve kayıt dışı faaliyetler artış gösterir. Bu durumda ücretler çok yüksek olur.

*Rehberlik servisleri, bilgi işlem merkezleri, veli seminerleri, paneller, konferanslar vb. kültürel sportif faaliyetler gibi eğitim etkinlikleri düzenleniyor.

*50 bin civarında öğretmene istihdam sağlanarak işsizlik azaltılıyor.

*Bakanlığın denetiminde her türlü iş ve işlemleri kayıt altına alınıyor. Vergiler ödeniyor.

Çocuklarım dershane sayesinde üniversite kazandı

Eski Devlet Bakanı ve Türk Kadınlar Konseyi Genel Başkanı Işılay Saygın, Manisa Valisi Abdurrahman Savaş’ı ziyaretinde dershaneler konusunu değerlendirdi. “Eğitim camiası yeterli olsa dershanelere ihtiyaç olmaz” diyen Saygın, bunun için eğitim camiasının toparlanması gerektiğini belirtti.

Saygın, şunları söyledi: “Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir an önce bunu ele alması lazım. Annemin adına bir okul yaptırdım, bundan dolayı da eğitimciyim. 5 Milli Eğitim Bakanı değişti ama 5’inde de hiçbir şey değişmedi. Benim çocuklarım 480 puanla üniversiteyi kazandı. Ama dershane desteği almadan başarıyı yakalayamadılar. Dışarıdan destek zorunluysa devlet bu konuda harekete geçmeli. Bizim zamanımızda zayıf dersi olanlar için okul kursları düzenlenirdi. Ücretsiz olarak o kurslara giderdik. Milli Eğitim Şurası toplanmalı. Toplumun da bu kadar gerilmemesi gerekir.”

NESRULLAH SONAY - BUGÜN GAZETESİ 
Güncelleme Tarihi: 27 Kasım 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER