Yetkili mi ?

Değerli Maliye çalışanı arkadaşlarım; Hepinizin malumu olduğu üzere memur sendikacılığında 15 Mayıs tarihi önemlidir. Sendikaların üye sayıları 15 Mayıs itibariyle tespit ve tescil edilir. Bu tarih yaklaştıkça bazı sözde yetkili sendikalar, promosyon sendikacılığını ön plana çıkartır, artık çanta, flash bellek, cüzdan gibi materyallerle siz kıymetli kamu çalışanları üye yaparak sizlerden bir yıllığına vekalet alırlar. Tabii ki iyi niyetli arkadaşlarımız, bu dönemde devreye giren “arkadaşlık hukuku”, “promosyonlar” gibi hak mücadelesinin esasını teşkil etmeyen etkenlerle sendikal tercihte bulunabilirler. Yine bu dönemde, rızası dışında siyasi irade referans gösterilir, bazı bürokratlar bu durumdan vazife çıkartarak kamu çalışanlarını yönlendirmeye çalışırlar, hele hele görevde yükselme sınavları bir tehdit olarak sunulur. Atamız Fatih Sultan Mehmet’in “vebal nedir” sualine, “hak etmeyenlere makam mevki vermektir” cevabı referans gösterilir de, bunun aksinin yapılmasına niçin ön ayak olunur? Kamu çalışanlarına neden sopa gösterilir. Bir üye daha fazla yapmak, yetkili sendika olarak  toplu sözleşme masasına oturmak ve memurlarımızın haklarını masa da bırakmak için mi…?
Peki, kamu çalışanlarının yetkili sendikayı takip etmediğini, verilen yetkinin gereğinin yapılıp yapılmadığını sorgulamadıklarını mı sanırlar? Asla, böyle bir şey olamaz.
Özelde Maliye çalışanları olmak üzere, genelde tüm kamu çalışanları şunları çok iyi biliyor.
- Toplu Sözleşme Masasında, sabah %3’e kapalı olup, öğlen sonrası %3,5’a razı gelenleri, Sayın Maliye Bakanı ile canlı yayın yapıp uzmanlık sınavı açılıyor müjdesini verip, halen bu sınavın açılmadığını,
 - Toplu Sözleşme Masasında uzmanlık sınavı açılmasını dile dahi getiremediklerini,
- Her çalışanın fazla mesai yapmasına rağmen sadece çalışanın %20 sine fazla mesai ücreti ödenmekte olduğunu,
- Çalışanın %20 sine ödenen fazla mesainin ayda 50 saat, yılda 300 saati geçemeyecek olduğunu,
- 2018 yılı için yapılan % 4 lük artışın, son üç ay içinde açıklanan % 2,77 enflasyonla, en düşük devlet memurundaki 100.50 kuruşluk artışın 70.50 kuruşunun buharlaştığını,
- Yığınlarla sorunu bulunan kamu çalışanları için oturulan Toplu Sözleşme Masasında, üç-beş toplantı sonrası kalkıldığını,
- Kamu çalışanlarına sağlanacak yemek yardımını konuşmak yerine bugüne dek HARAM yenmiş gibi HELAL GIDA mücadelesi verildiğini,
- Maaş haricindeki her türlü ödemelerin emekli keseneğine tabi tutulması gerektiğini unuttuklarını, Evet değerli arkadaşlar, tüm kamu çalışanlarının yanında elbette Maliye çalışanları bunları çok iyi biliyor.
Gereğini yapmasını da biliyor. Kamu çalışanları sendikamızı, Türkiye Kamu-Sen’i, Türk Büro-Sen’i de çok iyi biliyor. Kul hakkı yeme yarışına hiçbir zaman girmediğimizi, girmeyeceğimizi, Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmadığımızı, Bizim ilkemiz, önce ülkemiz olduğunu, Türk Milletinin bölünmez bütünlüğünden asla taviz vermediğimizi, Mezhebine, bölgesine göre ağız değiştirmediğimizi, Açılım sürecine inanmadığımız, akil adam olmadığımız, Duruşumuz ve etkimizin rakamla ölçülemeyeceğinin, 15 Temmuz alçak darbe girişimine kalkışan FETÖ yapılanmasına, başından beri karşı durduğumuzu, Bizler “Okyanus Ötesi” derken birilerinin “muhterem” diyerek kutsadıklarını, KPSS, ÖYS sınavlarına şaibe karıştıranı, soru çalanları, suçüstü yakaladığımızı, Evet, kamu çalışanları bunları da iyi biliyor.
 Değerli Arkadaşlar, Kim, kimler ne derse desin kulak asmayın… Ülkemiz, hem içerden hem dışardan olmak üzere kuşatılmak isteniyor. Son gelişen olaylara baktığımızda, resmin büyük kısmı artık görülüyor. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı operasyonları boşuna yapılmıyor. Kaldı ki, bölücü, etnik terör her nerede varsa, onların üzerine azimle gidilmesinden başka yol ve çare yoktur. Ancak, bu mücadeleden başarılı çıkmanın yolunun, ülkemizde birlik, beraberlik ve kardeşlik hukukunu yaşamak ve yaşatmaktan geçtiğine inanıyoruz. Artık her insanımızı sevmek, sahiplenmek durumundayız. Bırakın birileri sırf üye yapma uğruna bizleri eleştirsinler. İne ince mesaj vermeye çalışsınlar. Belki bu gün, belki de ilerde yaptıklarından utanacaklar veya pişman olacaklardır. Bilemeyiz… Ama biz işimizi yapmak durumundayız. İşimiz, üyelerimizin yanında bütün kamu çalışanlarının hak ve menfaatlerini korumak, geliştirmek, onlardan aldığımız vekâlet sayesinde, onlar adına mücadelemizi sürdürmektir. Onun için tüm Maliye çalışanlarının üyeliklerine talibiz. Maliye Çalışanlarının bu desteği bizden esirgemeyeceklerine inanıyor, hepinize sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz. Ve bir kez daha diyoruz ki; BİZİM İLKEMİZ, ÖNCE ÜLKEMİZ…