YENİ MEB YÖNETMELİĞİNE TEPKİ !

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Emrullah Aydın, MEB'in yeni Kılık Kıyafet Yönetmeliği'nin 12 Eylül darbecilerinin çıkardığı yönetmeliğin bile gerisinde olduğunu söyledi.

YENİ MEB YÖNETMELİĞİNE TEPKİ !
Eğitim-Bir-Sen İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Emrullah Aydın'ın açıklaması şöyle:
“Bir bardak suda kıyametler koparılıyor. 27 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, bir bölümü hemen, bir bölümü ise 2013-2014 Eğitim Öğretim yılında yürürlüğe girecek olan Öğrenci Kılık Kıyafet Yönetmeliği, özgürlükler bakımından, ne yazık ki Temmuz 1981 yılındaki yönetmeliğin gerisinde kalmıştır.
Ülkemizin kadrolu özgürlük karşıtları, yapılan her değişikliği at gözlüğü ile yorumlamaya ve statükoyu canla başla sahiplenmeye devam ediyor. Köhnemiş düşüncelerine kendilerince gerekçeler uydurmaktan da beri durmuyorlar.  Okul disiplini, zengin-fakir öğrenci edebiyatı yaparak yeni yönetmeliği eleştirmeye devam ediyor. İşin bu boyutuna bakmıyorum. Yukarıda belirttiğim gibi ne olursa olsun karşıtlık, karşı durmanın hezeyanları bunlar. Biz farklı bir analiz yapmaya çalışacağız.
Yeni yönetmeliğin 1981 darbe ürünü yönetmelikten özgürlükler bakımından daha geride olmasının nedenleri;
- Temmuz 1981 tarihli yönetmelik bir cunta kabinesinin ürünü iken, yeni yönetmelik darbesavarlığı ile bilinen, on yılını devirmiş, halk iradesinin ürünü bir hükümet tarafından çıkarılmıştır.
- 1981'den bu yana geçen 32 yılda dünya ülkelerinde ve ülkemizde özgürlükler yaygınlaşmış, Doğu Bloğu ülkelerinin baskıcı, sosyalist yönetimleri sona ermiş, yerine daha demokratik iktidarlar gelmiştir. Hatta asırlık Arap diktatörleri yerle bir olmuştur. Ancak bu yönetmelikle ülkemizdeki zihni devrimin hala gerçekleşmemiş olduğunu, darbe ruhunun zihinleri esir etmeye devam ettiğini görmekteyiz. Bundan dolayı daha geridir.
- 1981 yılında, eğitimde sadece ilk beş yıllık eğitim zorunlu olup, dini bakımdan öğrenciler mükellef (sorumlu) olmadan okul hayatını bitirebiliyorlardı, bitirme özgürlüğüne sahipti. Ancak yeni yönetmeliğin çıktığı bugünde, lise öğrenimi dahi zorunlu olup(oniki yıllık zorunlu eğitim), öğrencilerin dini sorumluluklarının olduğu bir dönemde değişiklik olmasına rağmen, inanç değerlerini görmezden geldiği için özgürlük ruhu daha geridedir.
- Temmuz 1981 yönetmeliği siyah önlük ve yaka takmayı öngörmekte olup, bunun dışında tüm kıyafeti yasaklamıştır. Yasak yönünden bir ayrım yapmayıp, çifte standart uygulamamıştır. Yeni yönetmelik ise başörtüsü haricinde tüm kıyafetlere özgürlük getirmiştir. Öyle tayt yasakmış, kot dar olmayacakmış bunların uygulanma imkanı yoktur. Yani 1981 yönetmeliği yasaklar yönünden daha (sözüm ona) eşitçi, yeni yönetmelik ise başörtüsü bakımından ayrımcı bir yönetmelik olmuştur. - Zorunlu eğitimin söz konusu edildiği bir ortamda hiçbir şekilde yasaklayıcı yönetmelik olamaz.
Ya eğitimi zorunlu yapamazsın ya da vatandaşın değerlerini görmek zorundasın.
Bu maddeleri artırmak mümkündür. Yeni yönetmeliğin özgürlükçü olduğunu kimse söyleyemez. Özgürlük ve eşitlik bakımından 1981 yılındaki yönetmeliğin gerisinde kalmıştır. Bu yönetmelik için söylenebilecek en doğru şey; duruma göre, okulun ya da müdürün bir ekonomik kaynağını daha elinden alınmıştır.”
ÖĞDER DE TEPKİLİ: EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
 
ÖĞDER Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci de, yeni MEB yönetmeliğinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyledi. İkinci yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
 
“Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni kıyafet yönetmeliği toplumun büyük kesiminin beklentilerine ve taleplerine cevap verecek içerikten yoksundur. Bakanlar Kurulunun imzaladığı bu yönetmelik aceleye getirilmiş, incelemeden alınmış bir karar olarak değerlendiriyoruz. İmam Hatip liselerindeki öğrenciler tüm derslere serbest kıyafetle girebilirken diğer liselerde okuyan kız öğrencilerin  bu kapsam dışında tutulması, onlara yasağın devam etmesi eşitlik ilkesine aykırıdır. Üniversite de veya   İmam hatip lisesinde okuyan bir kız inancından dolayı okulunda örtünebilirken diğer liselerde bu yasak neden devam ettiriliyor?
 
Askeri cunta mantığına dayanan tek tip adam yetiştirme uygulamasının bir sonucu olan  tek tip kıyafet dayatmasının kaldırılmasını ÖĞDER olarak desteklerken, özgürlükleri kısıtlayan başörtüsü dayatmasının İHL dışındaki liselerdeki kız öğrencilere de  uygulanmamasını  istiyoruz.
 
Bir kısım mutlu azınlığın isteği ile yıllardır uygulanan kıyafet dayatmasının, örtü yasağının  sürmesi yönündeki isteklerini de bu çevrelerin tükenmişliklerinin bir göstergesi olarak değerlendiriyoruz. Hiç kimse milletin kahir ekseriyetinin değerleri ile dini inancı ile uğraşmasın. Herkes kişisel tercihlere saygılı olsun.
 
ÖĞDER olarak kıyafet serbestisinin öğretmenleri de kapsayacak hale getirilmesini, darbecilerin dayattığı yasakların bunun yanında  28 Şubat dayatması olan karma eğitim zorunluluğunun da  bu ülkede son bulmasını, eğitimde artık şekilcilikten vazgeçip içeriğe yönelmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bu ülkede herkesin enerjisini eğitime ve bilime vermesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz.”

Güncelleme Tarihi: 28 Kasım 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER