Branş değişiklikleri yapılırken bazı eğitimci diye sıfatlandırdığımız kişilerden çok farklı yöntemler ile branş değişiklikleri yapıldığını malasef ki gördük.. Ve umuyoruz ki bu yapılanlar, gerçek değildir. Ama durumun ciddiyeti yanında trajikomik bir hal aldığı için bunu tüm kamuoyu ile paylaşma gereği hissediyoruz.
Gaziantep İlimiz Şahinbey İlçesinde bulunan bir Müdür Başyardımcısı eğitimci arkadaşımızın yaptıkları;
Milli Eğitim Bakanlığımızın yan alan geçişlerinde biliyoruz ki idarecilerimize özel bir hak tanınarak, okulunda ders yükü olması kaydı ile branş değişiklikleri gerçekleşiyordu. Peki okulda ders yükü yoksa; işte trajikomik durumda burada başlıyor. Sevgili Müdür Başyardımcısı eğitimci arkadaşımız öncelikle yan alanına geçiş için başvuruyor. Başvurusu belge eksikliği nedeniyle reddediliyor. Bu reddin ardından okuluna ait e okul şifresi ile giriş yaparak, okulunda zihinsel engelliler branşına geçebilmek için özel alt sınıf oluşturuyor. Ve ardından okulunda oluşan bu özel alt sınıfla birlikte ortaya çıkan ders yükü ile birlikte zihinsel engelliler branşına geçişini istiyor. O güne kadar o okulumuzda özel alt sınıf olmamasına rağmen nedense branş değişikliği konusu ortaya çıkınca birden okulda özel alt sınıf ihtiyacı doğuyor. Özel alt sınıf ile birlikte oluşan ders yükü ile birlikte branş değişikliği istendikten sonra nedense bu özel alt sınıf bir anda ortadan kayboluyor. Ama branş değişikliği için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tanınan sürede bu arada bitmiş ve başvuru onaylanmıştır. ve Sayın Müdür Baş Yardımcımız çok geçmek istediği zihinsel engelliler öğretmenliğine branş olarak geçişini gerçekleştirmiştir. Zihinsel engelliler branşına geçen bu eğitimci arkadaşın ilimize ait yeni açılacak bir zihinsel engelliler okulunda kurucu müdür olarak görevlendirilmesi de apayrı bir trajedidir.
Bugüne kadar Gaziantep’te bir gecede baskın yapar gibi bir çok okula idareci atandı. Ulufe dağıtır gibi müdür yardımcılığı veya müdür baş yardımcılıkları pazarlama malzemesi olarak kullanıldı ama bu kadar vahim bir durumla karşı karşıya gelmek aynı sıfatı taşıyan biz eğitimcileri utandırmıştır. Umuyoruz ki bu durumu yapanlar da aynı utancı yaşıyordur. İlgili kişinin isim ve soy ismini vermeyi biz yinede etik bulmuyoruz ama bu durumun ilgili makamlara dava konusu olacağından kimsenin şüphesi olmayacağının da bilinmesini istiyoruz.
Bu olayı bugüne kadar bir çok olayda veya durumda “helal olsun adam işini yapıyor”" zihniyeti ile yaklaşanların da olacağını biliyoruz. Fakat “Sizden biri bir kötülük gördüğünde gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin, yetmezse diliyle düzeltsin, onu da yapamazsa, hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin. Fakat bu, imanın en zayıf mertebesidir.” diyen bir dinin mensubu olduğumuzu da kimsenin unutmaması gereken bir durum olduğunu hatırlatmak isteriz.
İlimizde ve ülkemizin bir çok yerinde yan alan konusunda mağduriyet yaşayan eğitimci arkadaşlarımız varken böyle bir durumla yan alan geçişi yapanları görmek ne kadar hak ve hukuka uygundur kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.
Bu işi yapanın sıfatında eğitimci yazması dahası okulda idareci sıfatı ile var olması ve en kötüsü de kurucu müdür sıfatı ile görevlendirilmesi apayrı incelenecek bir durumdur.
Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi
Güncelleme Tarihi: 02 Ekim 2012, 00:00
