ÜNİVERSİTEDE PSİKOLOJİK SAVAŞ VAR

ÜNİVERSİTEDE PSİKOLOJİK SAVAŞ VAR

ÜNİVERSİTEDE PSİKOLOJİK SAVAŞ VAR
 
 
Eğitim-Bir-Sen Mardin Şube Yönetimi Kurulu üniversiteyi geren ve tansiyonu yükselten uygulama ve açıklamalardan uzak durulması çağrısında bulunarak adeta üniversitede psikolojik savaş var dedi.
 
Mardin Artuklu Üniversitesi’nde yaşanan olaylarla ilgili bir açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Şube Yönetim Kurulu, üniversitelerin bilimsel çalışmalarıyla bulundukları şehrin ve toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesine büyük katkı sağladığına, farklı görüş, ilişki, inanç ve sosyal tercihlerde bulunan akademisyen ve öğrencilerle büyük bir zenginlik ve değer ürettiğine, adil, şeffaf, tarafsız ve özgürlükçü bir yaklaşımla yönetilen üniversitelerin bilim ürettiğini, tarafgir, baskıcı ve kapalı devre çalışanların ise huzursuzluk, kaos ve fitne odağı haline geldiğine dikkat çekti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bin-bir emek ve sıkıntıyla kurulan Artuklu Üniversitesi’nin idari ve akademik anlamda yeterliliğini tamamlaması ve binlerce öğrencinin okuyabildiği bir kıvama gelmesi beklenmektedir. Bundan sonrası için özellikle öğrencilerimizin barınma problemleri ile eğitim burslarının temini için hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Ancak son dönemde üniversitemiz, dar alanda paslaşan ve kapalı devre çalışan bir yönetim anlayışı yüzünden ciddi anlamda zaaf içine düşmüş bulunmaktadır. Öğretim üyelerinin ve öğrencilerin kamplaştırıldığı, öğrencilerin hocaları aleyhine protestolara teşvik edildiği, kişisel ikbal uğruna bazı hassasiyetlerin kaşınarak tansiyonun yükseltildiğine bütün şehir tanıklık etmekte ve bu durumdan hoşnutsuzluğunu ifade etmektedir. Konunun kanıt ve ayrıntılarına aşinayız. Bununla beraber gerginlik ve huzursuzluğa alet olmamak için üniversitedeki gelişmeler karşısında tansiyonun düşmesini sabırla beklemekteyiz. Ancak psikolojik savaş yöntemlerinin çeşitlenerek devam etmesi karşısında sessiz kalmanın da vebal olduğunun farkındayız. Başta Rektör olmak üzere idareciler büyük bir sorumluluk taşımaktadırlar. Bu nedenle üniversiteyi geren ve tansiyonu yükselten uygulama ve açıklamalardan uzak durmaları gerekmektedir. Rektör ve yöneticilerden üniversitemizi gündelik olayların peşinden sürükleme yerine geleceğimizi aydınlık kılacak bilimsel çalışmalara odaklanmalarını bekliyoruz. Bu beklentinin takipçisi olacağız.” 
Güncelleme Tarihi: 10 Nisan 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER