TÜRK EĞİTİM SEN'DEN,AÖF ÖĞRENCİLER​İNE DESTEK

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Kayseri 1 No'lu Şube Başkanı Ali BENLİ,AÖF öğrencilerine destek için düzenlenen Kitlesel Basın Açıklaması öncesinde;"Türkiye Kamu-Sen'in her türlü haksızlığın karşısında olduğunu ifade etti.Sendikacılık;Haksızlık karşısında susmamak,Hakkı tutup kaldırmaktır.Türkiye Kamu-Sen;Haksızlığa,mağduriyete uğrayanların sesi olmaya devam edecektir."diyerek sözlerini tamamladı.Daha sonra;AÖF öğrencilerinden biri aşağıdaki basın metnini okudu

TÜRK EĞİTİM SEN'DEN,AÖF ÖĞRENCİLER​İNE DESTEK
TÜRK EĞİTİM SEN'DEN AÖF ÖĞRENCİLER​İNE DESTEK

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Kayseri 1 No'lu Şube Başkanı Ali BENLİ,AÖF öğrencilerine destek için düzenlenen Kitlesel Basın Açıklaması öncesinde;"Türkiye Kamu-Sen'in her türlü haksızlığın karşısında olduğunu ifade etti.Sendikacılık;Haksızlık karşısında susmamak,Hakkı tutup kaldırmaktır.Türkiye Kamu-Sen;Haksızlığa,mağduriyete uğrayanların sesi olmaya devam edecektir."diyerek sözlerini tamamladı.Daha sonra;AÖF öğrencilerinden biri aşağıdaki basın metnini okudu


Değerli Basın Mensupları! Ülkemizde iş bulmak için 2. Üniversiteyi hatta 3. Üniversiteyi okuyan binlerce öğrenci arkadaşımız bulunmaktadır. Bunların yarısından fazlası ise Açıköğretimi tercih etmektedir. Çünkü; hem okuyup hem de çalışmak durumundadırlar. Açıköğretim öğrencileri olarak, büyük mağduriyetler yaşamaktayız. Anadolu Üniversitesi tarafından 9 Ekim 2011 tarinde yayımlanan “Açıköğretim Fakülteleri Öğretim ve Sınav Yönetmeliği” değişikliği ile kredili sisteme geçilmesi, sorunların başlangıç noktası olmuştur. Başbakanımız yaptığı tüm konuşmalarda”eğitimde fırsat eşitliği”nden bahsetmektedir. Her yıl yapılan açıklamalarda, Yüksek öğretimdeki okullaşma ve öğrenci sayısı ilan edilirken Açıköğretim fakülteleri de bu sayının içinde yer almaktadır. Bu durum eş değerlilik olarak kabul edilirken bizler maalesef uygulamada bu eş değerliliğin dışında tutulup cezalandırılıyoruz. Diploma eşdeğerliliği konusunda ise “ikinci sınıf mezunlar” muamelesi görmekteyiz. KİTAPLAR ZAMANINDA TESLİM EDİLMİYOR Kayıt esnasında verilmesi gereken ders kitaplarının, Açıköğretim Bürolarına geç ya da eksik gelmesi nedeniyle kitaplarımızı alamıyoruz. Kitaplar sınavlara 1 ya da 2 hafta kala bürolara geliyor. Bu sebeple de sınavlara yeteri kadar hazırlanamıyoruz ve başarı oranlarımız düşüyor. BÜTÜNLEME SINAVLARI YAPILSIN YÖK 2011-2012 eğitim-öğretim döneminden itibaren tüm üniversitelerin öğrencilerine Bütünleme Sınavı hakkı tanımaştır. Anadolu Üniversitesi ise bu kararı yok sayıp Bütünleme hakkımızı elimizden almıştır. YÖK, Anadolu Üniveristesi’nin bu keyfe keder tutumu karşısında, mağdur öğrencilerin yanında olmak yerine,desteğini Anadolu Üniversites’ne vermiştir. Bu noktada YÖK ve MEB ‘nı göreve çağırıyoruz. Anadolu Üniversitesi’nin ticari kaygı sonucu bizlere dayatmış olduğu kredili sistemle birlikte, dönemlerimiz uzamakta ve bütünleme hakkımız yok sayılmaktadır. Kısıtlı olan maddi imkanlarımız tüketilmektedir. Bizler, örgün eğitim öğrencileri kadar şanslı değiliz. Örgün eğitimdeki arkadaşlarımız mazeret sınavlarına katılabiliyorlar. Bizler maalesef bu sınavlara da katılamıyoruz. MUAFİYET VE FORMASYON HAKKIMIZI İSTİYORUZ Bizim Anadolu Üniversitesinden başlıca taleplerimiz arasında Bütünleme, Muafiyet ve Formasyon hakkımız gelmektedir. Anadolu Üniversitesi’nin, başlatmış olduğu uygulama ile maalesef daha önceden almış olduğumuz ve muaf olmamız gereken dersler bize tekrar kredili sistem ile dayatılmıştır. Hukuk Devletimizin ve Anayasamızın kişisel hak ve özgürlükler çerçevesinde koruma altına aldığı kazanılmış ve devredilemez haklarımızı ve YÖK’ün bize tanıdığı hakları, Anadolu Üniversitesi hangi hakla elimizden alıp gasp etmektedir? Geleceğe yönelik düşündüğümüzde; AÖF, formasyonu kaldırarak geleceğimizi kendisi tayin etmektedir. Öğretmen olma umudumuzu suya düşürmüştür. Çift ana dal ve yan dal alma hakkını; akademik olarak kendimizi geliştirme hakkını, şartlarımız uyduğu halde bize tanımamaktadır. Eğitimde önümüze engeller koyup AÖF Yönetimi,bizleri dışlamaktadır. Anadolu Üniversitesi’ni, adalet ve vicdan dışı alınan bu kararlardan dönmeye davet ediyoruz. Sürekli gündeme gelerek zenginleştiğini ve her sene yeni sistemler getirerek eğitime katkı yaptığını söyleyen Anadolu Üniversitesi, aslında hiç de eğitime katkı yapmamaktadır. Açıköğretimde tüm bölümler, örgün eğitimle her konuda eşittir. AÖF Rektörü Davut Aydın’ın da sürekli gündeme getirdiği gibi örgünle aynı seviyede eğitim görüyoruz. Öyleyse eşitlik her alanda olmalıdır. AÖF; binbir zorluklarla başarılı olmayı hedeflemiş değerli öğrencilerine üvey evlat muamelesi yapacağına, sahip çıkmayı tercih etmelidir. Anadolu Üniversitesi bu uygulamaları ile bizleri “gölge öğrenci “olarak lanse edip, 2. Sınıf öğrenci, mezun olduktan sonra ise 2. Sınıf vatandaş konumuna sokmaktadır. Bütün bu haksızlıkların giderilmesi; ”huzura,barışa kardeşliğe davetiye çıkarmak”; aksi ise “huzuru,barışı ,kardeşliği dinamitlemek”anlamını taşıyacaktır. AÖF Öğrencileri
Güncelleme Tarihi: 28 Nisan 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER