ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ATAMALARINI YARGIYA TAŞIYACAĞIZ

 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan 2012/44 sayılı genelge ile İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesindeki şube müdürlüklerine belirli şartlarla görevlendirme/atama yapılacağı bildirilmişti.
 
Bu süreçte sendikamız, şube müdürlüğü görevlendirmelerinin iptali için dava açmış ve görevlendirmeler yerine bir an önce “şube müdürlüğü sınavı” yapılmasını istemişti. Çünkü doğru olan, liyakati esas almadan yapılan görevlendirmeler değil, bir an önce sınav yapılarak bu kadrolara asaleten atama yapılmasıdır.
 2012/44 sayılı genelgeyi yürürlükten kaldırdı. Ancak, genelge yürürlükten kaldırılmış olmasına rağmen, milli eğitim müdürlüklerince hiçbir somut kriter dikkate alınmadan, kıdem ve liyakat gibi temel unsurlar değerlendirilmeden şube müdürlüğü görevlendirmeleri yapılmıştır. 
 
Boş olan en ücra bir okul müdür yardımcısı görevlendirmesi yapılırken bile okuldaki tüm öğretmenlerden bu görev için istekli olup olmadıkları ile ilgili yazılı olarak beyan alan zihniyet  her ne kadar da geçici bir görevlendirme olsa da  birçok ilde herhangi bir duyuru yapılmadan, el altından dilekçeler alınmak suretiyle adeta yangından mal kaçırırcasına, çok sayıda şube müdürlüğü görevlendirmesi yapılmıştır.
Bu konuda o kadar hızlı davranılmıştır ki bırakın ilçe milli eğitim müdürlerini pek çok ilde il milli eğitim müdürlerinin bile bu görevlendirilen kişilerin kimler olduğunu görevlendirilecek şube müdürleri listesi ellerine verildikten sonra öğrenebilmişlerdir.
Milli eğitim müdürlüklerindeki iş ve işlemlerin yürütülmesi açısından önem arz eden bu görevlere atanacak olan personele ait kriter ve liyakati belirlemekle görevli il ve ilçe milli eğitim müdürlerinin bu değerlendirmeyi bu kısa sürede sağlıklı şekilde yapması mümkün değildir.Bu değerlendirmelerin isabetli olarak yapılmadığı atanan isimler belli olduktan sonra ortaya çıkmıştır.Atanan şube müdürlerinden biri :
İzmir İl Milli Eğitim Şube Müdürü olarak atanan Dr.Yurdagül ARIKAN (BALCI)’nın BORNOVA İlçesi Hilal Necmiye Hüsnü Ataberk İlköğretim Okulunda Müdürlük yaptığı dönemle ilgili yapılan harcamaların incelenmesi sonucunda okul aile birliği hesapları ile ilgili bir usulsüzlük görüldüğünden okul aile birliği tarafından yapılan genel kurulda bu döneme ait hesaplardan dolayı okul aile birliği hesapları ibra edilmemiştir. Bu durum okul müdürlüğünce ilçe milli eğitim müdürlüğü aracılığıyla il milli eğitim müdürlüğüne bildirilmiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğünce konu ile ilgili olarak inceleme başlatılmıştır halen il denetmenleri bu incelemeyi devam ettirmektedirler.
 Şimdi Sayın İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı’ya kamuoyu adına soruyorum. Toplumun hassas olduğu böylesi bir konuda soruşturma geçiriyor olmak şube müdürü olarak atanabilmek için aranan kriterlerden birimidir?
 
 
Şimdi Konuya biraz mizahi yönden yaklaşalım.
“Eski eğitimcilerden  merhum Asım ÖZSOY Yıllar sonra kendi görev yaptığı ilçesine gittiğinde kendi okuttuğu öğrencilerden biri olan Turan yanına gelerek elini öper ve hatırını sorar Asım Hoca da öğrencisinin hatırını sorduktan sonra Turan oğlum Şimdi ne yapıyorsun nerede çalışıyorsun diye sorar. Turan gururla ilçenin bir nahiyesinde okul müdürlüğü yaptığını söyler. Asım Hoca hayretle ve şaşkınlıkla kafasını iki yana sallar ve  Allah Allah Turan evladım maarif teşkilatı bu kadar düştü mü diye söylenir.”
Şimdi bu görevlendirmeyi yapan yetkililere sesleniyorum maarif teşkilatı bu kadar düştü mü ki Yurdagül ARIKAN (BALCI) örneğinde olduğu gibi uygun olmayan en azından etik olmayan görevlendirmeler yapıldı. Atamalar eğitim çalışanlarının yöneticilerine karşı olan güvenini ve adalet duygusunu bir kez daha sarsmıştır. Çalışma barışını bozmuştur
 
Bu görevlendirme işleminde yapılan hatanın sorumluluğu atama makamı İzmir Valiliğini yanlış yapmaya sevk eden  İl Milli Eğitim Müdürü  Sayın Vefa BARDAKÇI ve onun yönetici atama bölümünden sorumlu müdür yardımcısı Ali Bayram TETİK’dir. Hukuka uygun davranması, hakkaniyetli olması, adil bir yönetim anlayışı sergilemesi gereken Milli Eğitim Müdürleri ve Valiler, ne yazık ki bu hassasiyeti göstermemektedirler. Gerçekleştirilen çoğu atama ve görevlendirme işlemini  adeta gözleri kapalı şekilde yapılmaktadır.
Şu anda Türkiye’nin dört bir yanındaki eğitimciler infial halindedir. Hukukun böylesine çiğnendiği, ayaklar altına alındığı başka bir ülke var mıdır? Ancak herkes bilmelidir ki; hiç kimse hukukun üstünde değildir.
 İlimizde gerçekleştirilen görevlendirme işlemlerinde trajikomik bir durum daha vardır. Görevlendirmesi gerçekleştirilen 43 personelden 41’i siyasi iktidara yakınlığıyla bilinen bir sendikanın üyesidir. Ne diyelim demek ki ilimizde yöneticilik yapmaya ehil personelin tamamı aynı sendikanın üyesiymiş!!! 
Unutulmasın ki makamlar / unvanlar geçicidir. Yetkiyi elinde bulunduranlar adil ve hakkaniyetli olur ise iyi şekilde anılırlar. Bir yerlere hoş görünmeye çalışanlar ise eninde sonunda hak ettiğini bulur.         
 Bu görevlendirmelerin iptal edilmemesi ve yapılmaya devam edilmesi durumunda bu görevlendirmeyi yapan ilgililer hakkında genel merkezimizce suç duyurusunda bulunulacak ve görevlendirmelerin iptali için davalar açılacaktır.
 Türk Eğitim Sen olarak bütün gücümüzle bu güne kadar çalışanlar ile ilgili yapılan bütün adaletsiz uygulamalarda olduğu gibi bu uygulamanın da karşısında olacağız.
 Bu görevlendirmeyi yapan yetkililere bir kez daha Hz. Ömer’in adaletini hatırlatmayı bir insanlık görevi sayıyorum. Yaptıkları konusunda vicdan muhasebesi yapmalarını tavsiye ediyorum.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.17/01/2013
 
                                                                                             

İrfan TOKSOY
TÜRK EĞİTİM-SEN İZMİR 2 NO’LU ŞUBE BAŞKAN
 İzmir Şubeleri Adına
Güncelleme Tarihi: 19 Ocak 2013, 00:00