ÖSYM'DE FARE Mİ VAR ?

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan " ÖSYM’DE FARE Mİ VAR ? Kpss Soruları Sızdırıldı Ve Adayların Netleri Yanlış Esaplandı

ÖSYM'DE FARE Mİ VAR ?

 

KPSS’de soruların sızdırıldığına ilişkin kanıtlar ortada iken, bilgi ve belgeler elden ele dolaşırken ÖSYM hala sessizliğini korumaktadır. Devlet erkanı sınavın tertemiz olduğuna ilişkin açıklamalar yaparken, kamuoyunu rahatlatmaya çalışırken, bu şaibeli sınava göre devlet kadrolarına atamalar gerçekleştirilecektir. Sınavda soruların sızdırıldığı artık iddia olmaktan çıkmış, kesinlik kazanmıştır. Sorular sınavdan önce ÖSYM merkezli olarak sızdırıldığını anlaşılmaktadır. 7-8 Temmuz tarihleri arasında yapılan KPSS ile ilgili şaibeler bitmek bilmiyor. Sınavın yapıldığı tarihten bugüne kadar ortaya atılan iddiaların ardı arkası kesilmedi. Yapılan sınavın sonuçları açıklandı ama sonuçlardan bazı adaylar memnun değildir. Telefon ve e-posta ile sendikamıza ulaşan adaylar 2012 KPSS lisans sınavı sonucunda netleri eksik hesaplanarak ve optik formları hatalı yayınlanarak mağdur olduklarını belirtmektedirler.
Nitekim sosyal bilgiler öğretmenliği bölümünden mezun olan bir adayın serzenişi aynen şöyledir: “doğal olarak tarih coğrafya ve anayasa en güvendiğim alanlardı ve sınavda da özellikle anayasam ve coğrafya çok güzel geçti. Sonuçlardan önceki hesaplamalarıma göre benim genel kültürde 56 doğru 8 yanlış gelmesi gerekirken, bana gelen sonuçta sadece 24 doğru ve 6 yanlış var.  Sosyalci olarak 60 sorudan sadece 30’unu yapmış gözüküyorum.  Bu mümkün değil. Adım kadar eminim kodlamalarım tamdı ve tek bir tane boşum yoktu.  Şu an ben 30 boş yapmış görünüyorum tek boş olmadığı halde…”. Bir başka aday “ben bir sayısalcı olmama rağmen KPSS’deki optikde 30 matemetik netim yok gözüküyor . Ben hepsini yapıp isaretledim. Şu an cok magdur durumdayım.  Sadece Türkçe ve Tarıh hesaplanmış” diyor.  Diğer bir aday soruların hepsini yaptığı halde Matematiğinin full bos çıktığını ve 25 neti olduğu halde bunların sayılmadığını, hatta yayınlanan optik formunda işaretlediği soruların gözükmediğini belirtiyor. Mağdurlardan biri de “eğitim başta olmak üzere ilk sınavdan da netlerim eksik eğitimden 15 yanlış beklerken 30 a çıkarmışlar” diyor.
Makine mühendisi olduğunu belirten bir aday da “kpss den 90 gibi bir net beklerken, 10 doğru 46 yanlış genel yetenekten, 8 doğru 45 yanlış genel kültürden geldiğini” söylüyor. Bir aday da ortadaki garabeti güzel özetlemiş: “Sayın başkanım, bizler girmiş olduğumuz 2012 KPSS lisans sınavı sonucunda netleri eksik hesaplanarak ve optik formları hatalı yayınlanarak mağdur olmuş gençleriz. Binlerce gencin geleceğini elinde bulunduran ÖSYM gibi mühim bir kurumun böylesi hatalar yapması bizleri hem şaşırttı hem de fazlasıyla tedirgin etti. Sizden talebimiz bu durumun biran evvel düzeltilmesi, netlerimizin doğru hesaplanması, orjinal optik form ve kitapçıklarımızın yayınlanması ve ortadaki çelişkili durumların aydınlığa kavuşturulması yönünde bizlere destek olmanızdır. Biz tekrar bu sınava girip tekrar aynı stresi yaşamak istemiyoruz, biz sadece hakkımız olanın bize verilmesini ve devletimize güvenmek istiyoruz”.
KPSS SINAV SORULARI SINAV ÖNCESİNDE SIZDIRILDIĞI ANLAŞILMAKTADIR

Bilindiği gibi 7 Temmuz tarihinde ilk oturumun ardından “sorular çalındı” iddiası gündeme gelmişti. Dicle Haber Ajansı saat 15:44’te Eğitim Bilimleri Testinden 8 soru, Türkçe testinden de 13 soru yayımlamıştı. Daha sonra Beyaz Kalem Yayıncılık KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür sınavı sorularının 57 tanesini deneme sınavı formatında 7 Temmuz tarihinde saat 17.30’da kendi internet sitesinde yayımladı. Bunun üzerine Beyaz Kalem Yayıncılık sınav sorularının sınava giren öğrencilerden elde edilen “dönütlerle” en hızlı şekilde hazırlayarak, sınavdan 6 saat sonra yayımladıklarını açıkladı. ÖSYM de her zamanki gibi yine kendinden bekleneni yaptı ve iddiaları reddetti. ÖSYM 7 Temmuz tarihinde yaptığı basın açıklamasında aynen şu ifadelere yer vermiştir: “Bazı internet sitelerinde sınav sorularına yönelik asılsız iddialar yer almaktadır. İddia edilen sorular incelendiğinde kesinlikle ÖSYM’nin kullandığı görüntüde ve düzende olmadığı, imla kuralları, noktalama işaretleri, sorulardaki eksiklik v.b. diğer detayların soruların, sınava giren aday/adayların hafızasında tutarak bazı yayın organlarına kasıtlı servis ettiği, sonradan zihinde tamamlanmış sorulardan oluştuğu görülmüştür.” ÖSYM araştırmadan, soruşturmadan, olayı örtbas edercesine yaptığı bu açıklamayla zihinleri bir kez daha bulandırmıştır. ÖSYM’nin bu açıklaması kamuoyu tarafından gülünç bulunmuş, kimse tatmin olmamıştır.

ÖSYM’nin sızma iddialarını reddetmesi üzerine Dicle Haber Ajansı 7 Temmuz’da saat 21:48’de elindeki tüm soruları yayımladı. Bu sorular Genel Kültür-Genel Yetenek Testlerine ait 95, Eğitim Bilimlerine ait yine 95 soruydu. Zaten sınavda soruların sızdırıldığına ilişkin en güçlü iddia bu oldu. ÖSYM master kitapçıktaki soruları ise 11 Temmuz tarihinde açıkladı.

DİHA’nın yayınladığı sorular ile ÖSYM’nin Genel Yetenek ve Genel Kültür testlerini içeren master kitapçığındaki soruların dizilişinin ve cevap şıklarının birebir aynı olması bu sınavda şaibe olduğunu kanıtladı. Türk Eğitim-Sen olarak yaptığımız tespitlere göre;

•Sabah oturumunda Türkçenin yer aldığı Genel Yetenek testinde DİHA 1-12 ve 19 -30 arasındaki soruları yayımlamıştır. Bu sorular ÖSYM’nin master kitapçığı ile birebir aynıdır. ÖSYM’nin yayımladığı 27. soruda “Bu parçada, sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir” derken, DİHA’nın yayınladığı kitapçıkta “bu parçada, anlatılan yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?” denilmektedir. Tek farklılık şudur: ÖSYM’nin sorusunda “sözü edilen yazar”, DİHA’nın sorusunda “anlatılan yazar” olarak yer almıştır.
•Yine sabah oturumunda Matematik’in yer aldığı Genel Yetenek testinde DİHA 37-60 arasındaki soruları yayımlamıştır. 31-36 arasındaki sorular bulunmamaktadır.

•DİHA Anayasa’nın yer aldığı Genel Kültür testinde de 49-56, 59-60 arasındaki soruları yayımlanmıştır.
•DİHA Tarih’in yer aldığı Genel Kültür testinde 1-12, 16-27 arasındaki soruları yayımlamıştır.
•DİHA Coğrafya’nın yer aldığı Genel Kültür Testinde 31-33, 36-45 arasındaki soruları yayımlamıştır. 34 ve 35. sorular DİHA’da yer almamıştır. Buradaki tek farklılık Genel Kültür Testinde 45. sorunun şıkkı DİHA’da termal turizmi iken, ÖSYM’nin yayımladığı kitapçıkta kaplıca turizmi şeklindedir.
•Eğitim Bilimleri Testinde ise Dicle Haber Ajansı 1-18, 30-66 arasındaki soruları ÖSYM’nin master kitapçığı ile birebir aynı yayımladı. DİHA’nın yayımladığı 66-105 arasındaki sorular da ÖSYM’nin master kitapçığında 79-118 arasında yer aldı. 

Haber ajansının elinde bulunan soruların eksik olması, soruların özellikle eksik sızdırıldığını düşündürmektedir. Zira KPSS’de tam puan alan adayların olmaması bu ihtimali güçlendirmektedir. 2010 yılındaki KPSS’de tam puan alan adayların sayısının fazla olması KPSS’de skandalın patlak vermesine yol açmıştı. 

Hepimizin malumu olduğu üzere basına verilmiş olan master kitapçık, sınava giren hiçbir adaya verilmemiş olan kitapçıktır. Bu noktada master kitapçığın haber ajansında ne işi vardır? Haber ajansının yayımladığı soruların dizilişlerinin, şıklarının ÖSYM’nin yayımladığı sorular ile aynı olmasına rağmen, soruların sızdırıldığına yönelik iddiaların ciddiye alınmayarak hasıraltı edilmesi ne anlama gelmektedir?

Öte yandan Ankara'da parkta bulunan bir adaya ait sınav giriş belgesinin arkasında bulunan notların master kitapçığı ile birebir aynı olmasının ardından ÖSYM bu iddiayı da yalanlamıştı. Ancak soru kitapçığı görüntüleme sisteminde bu adayın kimlik numarasını girdiğimizde “sınavınız geçersiz sayıldığı için soru kitapçık görüntüleme sayfasını kullanamazsınız” ifadeleri yer almaktadır. Şayet bu aday temiz olsaydı, sınavı geçersiz sayılır mıydı? Bu adayın sınavının neden geçersiz sayıldığı ÖSYM tarafından cevaplanmaya muhtaçtır.

ÖSYM ne yazık ki iddialara karşı sessizliğini korumakta ve hiçbir şey yokmuş gibi hareket etmektedir. ÖSYM kamuoyunu temiz bir sınav gerçekleştirdiğine inandırma gayreti içindeyken, siyasi erkte tüm bunlara çanak tutmakta, olayı aydınlatmak yerine, olayı kapatmak için çaba harcamaktadır.  KPSS’de soruların sızdırıldığına ilişkin kanıtlar ortada iken, bilgi ve belgeler elden ele dolaşırken ÖSYM’nin sessizliğini koruması inanılır gibi değildir. SORULAR SIZDIRILMIŞTIR. BUNUN LAMI CİMİ YOKTUR. TÜRK EĞİTİM-SEN OLARAK KANITLAR IŞIĞINDA BUNU YÜREKLİLİKLE SÖYLÜYORUZ.

Ne yazık ki bu şaibeli sınava ve adayların netlerinin yanlış ve eksik hesaplanmasına göre devlet kadrolarına atamalar gerçekleştirilecektir. Şaibeyi en baştan beri reddeden, yüz binlerce adayın hakkının yenmesine göz yuman ÖSYM’nin vicdanı rahat mı? ÖSYM Başkanı Ali Demir her gece yatağına yattığında rahat uyuyor mu? ÖSYM Başkanı Ali Demir yaptığı onlarca hataya ve şaibeye rağmen siyasi iktidar sayesinde hala görevinin başındadır. Ali Demir’in, bu açık sızma ve sınav puanlarının yanlış hesaplanması karşısında bir dakika bile o makamda oturmaya hakkı bulunmamaktadır.

Toplumumuz da başını kumdan çıkararak, kamuoyu baskısı oluşturmalı, sorumluların bulunması ve cezalandırılması için büyük gayret göstermelidir. Türk Eğitim-Sen olarak savcıları göreve çağırıyoruz. Bunlar kanıttır. Bu kanıtların ciddiye alınması ve incelenmesi gerekmektedir.

Hatırlanacağı üzere 2010 yılındaki KPSS skandalında sendikamızın elimizde belge ve bilgi olmasına rağmen sadece Eğitim Bilimleri Testi iptal edilmiş ve ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan görevinden istifa etmişti. Soruşturma iki yıldır sürmekte, olayın üzerindeki sis perdesi nedense bir türlü aydınlatılamamaktadır. Soruların çalındığı kesinken, soruların ulaştığı kişiler gün gibi ortadayken, sendika olarak bu kişileri isim isim tespit etmişken, iki yol boyunca bir arpa boyu yol alınamaması büyük bir utançtır.

2010 yılındaki skandalın hala aydınlatılmamış olması, bunun üzerine ÖSYM’nin nedense her yaptığı sınavı eline, yüzüne bulaştırması, şaibeli bir kurum haline gelmesi, son olarak 2012 yılında KPSS skandalı yaşanması, tüm bunlara rağmen sorumluların kılını bile kıpırdatmaması, yüzü kızarmadan, pişkinlikle bu makamları işgal etmesi büyük bir aymazlıktır. Türk Eğitim-Sen olarak 2012 yılında yaşanan KPSS skandalının peşini bırakmayacağımız, kamuoyu tarafından bilinmelidir. Sorumlular bulununcaya kadar, burnumuza gelen pis kokular yok edilinceye kadar, ÖSYM Başkanı görevini ihmal ettiğini ve soruların sızdırıldığını kabul edinceye kadar elimiz yakalarında olacaktır. Bundan kimse şüphe duymasın. Ayrıca sınava giren adayların netlerinin doğru hesaplanması, orjinal optik form ve kitapçıkların bir an önce yayınlanması ve ortadaki çelişkili durumun aydınlığa kavuşturulmasının da takipçisiyiz.

Başbakandan ortaya koyduğumuz iddiaları zaman ayırıp incelemesini istiyoruz. Bu bilgiler Başbakana verilseydi, Başbakan’ın değerlendirmesi daha farklı olurdu. Başbakan, Ali Demir ile ilgili tasarrufta bulunmalıdır. Sınav sonuçları güvenilmezdir. Bu sonuçlara göre işlem yapılması yüz binlerce kişinin hakkının yenmesi anlamına gelecektir. Kimse bizden namussuzluğu, hırsızlığı ve yapılan yanlış hesaplamaları görmezden gelmemizi beklemesin. Bu sınav sonuçlarına göre atama yapılması vicdan ve akıl sahibi hiç kimsenin kabul edeceği bir durum değildir. Biz konuyu Başbakana ve Cumhurbaşkanına ileteceğiz. DİHA’nın internet üzerinden yayımladığı nüsha master kitapçığın ham halidir. Bu sorular o kadar çoğaltılmış ki simsiyah çıkıyor. Bu durum soruların elden ele dolaştığının çok net göstergesidir. Tertemiz bir sınav yok. Yüz binlerce KPSS adayının hakkı alenen gasp edilmiştir. Soruların sınavdan önce sızdırıldığı kesindir. Bunu kabul etmeyecek aklı başında bir kişi olduğunu düşünmüyoruz. Ünal Yarımağan şerefiyle istifa etmiştir. Saygıyla hatırlıyoruz. Ama Ali Demiri nasıl hatırlayacağız? Bütün bunlar olurken, kendi kontrolünde olması gereken master kitapçık ortada gezerken ve bazı adayların yaptığı netler yanlış ve eksik hesaplanırken bir ÖSYM Başkanı hala bugün o makamı işgal ediyorsa, bu ülkeyi yönetenlerin ve herkesin şapkayı önüne koyması gerekmektedir.

 

Güncelleme Tarihi: 25 Ağustos 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER