OKUL SÜTÜN DE İNCE HESAP !!!

 
 
            Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı geçen yıl okul sütü uygulaması başlattı. Türkiye genelinde ilköğretim okullarında anasınıfları ve 1.kademe öğrencileri her gün süt içtiler. Sütün öğrencilerimizin gelişimine katkıda bulunduğu açıktır. Bakanlığın dağıttığı sütün içilmesinde de herhangi bir sakınca görmüyoruz.
            Geçen yıl bazı bölgelerimizde öğrencilerimizin bir kısmı içtikleri sütten rahatsızlandı ve tedavi gördü. Bu kadar büyük çapta bir organizasyonda bu gibi olayları- ne kadar üzücü olsa da- görmek mümkündür. Ancak biz olayın başka bir boyutunu inceleyeceğiz.
            2011-2012 Öğretim yılında süt dağıtımıyla ilgili yaşanan sorunları inceleyelim.
            Geçen yıl okullarımızda velilerden öğrencilerin süt içmeleriyle ilgili “İzin Belgesi” alındı. Başlangıçta bazı veliler istemezken, çoğu da çocuğunun süt içmesine izin verdi. Yaşanan üzücü olaylardan sonra ise bir çok veli haklı olarak öğrencisine süt verilmemesi için okullara başvurdu. Başlangıçta süt içen öğrenci sayısı yarıya düştü. Somutlaştırırsak başlangıçta 100 öğrenci süt içerken sonradan bu sayı 50’ye düştü. İhaleyi alan firmalar depolama şartları uygun olmayan okullara haftalık bırakmaları gereken sütleri aylık miktarda bırakınca süt içmek istemeyen veya velisi izin vermeyen öğrencinin payına düşen süt elde kaldı. Okullar ellerinde süt olduğu gerekçesiyle yeni gelen sütleri almak istemeyince de zorla teslim alınması sağladı. Yıl sonunda elde kalan fazla sütle ilgili de dahiyane bir çözüm bulundu: “ Okul sütü komisyonu tarafından mahallinde değerlendirilmesi.”  Herhalde okuldaki komisyondan istenen yoğurt ya da peynir yapılmasıydı.
 
            Geçen yıl ilk kez uygulandığı için gözden kaçan(En azından öyle değerlendirmek istiyoruz.) önemli bir husus, veli izin belgelerinden sonraki sayıya göre değil toplam sayıya göre ihale yapılmasıdır. Zira sütün yarısı elde kalmıştır. Peki bu yıl aynı hata(!) neden yapıldı? Bu yıl da öğrencilerin yarısının farklı gerekçelerle sütü içmeyeceğini hesaplarsak,
6 milyon 172 bin 692 öğrenci süt içecek, (Küsüratları atarak devam edelim.)
Eğer geçen yıl gibi bunun 3 milyonu farklı gerekçelerle süt içmezse,
Yıl sonuna kadar 296 milyon kutu süt dağıtılacak ve bunun 148 milyon kutusu çöpe gidecek,
İhalede kutu başına düşen ortalama fiyat 50 kuruş,
148 milyon kutu X 50 kuruş = 75 milyon TL(75 trilyon) havaya giden para!
 
            Memuruna zam verirken Yunanistan’a dönecek, emeklisine zam yaparken (Özür dileriz yapmazken) hesaplar çıkarılan, asgari ücretlilere zam yapılırken günlük yaktığı kalori hesaplanan bir ülkede böyle bir parayı  çöpe atma lüksü olduğunu düşünmüyoruz.
 
            Peki çözüm? Çözüm basit!
Yetkililer eğer samimilerse okullardan süt içecek öğrenci sayısını  istesinler ve bu sayıya göre ihale yapsınlar. Geçen yıl çöpe giden (aslında ihaleyi alan firmaların kasasına giden) trilyonları da her yıl para toplamaması yönünde sıkıştırdığınız , velilere yalvararak para toplamaya çalışan 1 kuruş dahi ödenek alamayan ilköğretim okullarına verelim.
 
            Evet, geçen yıl başlangıçtı, hata olabilir, bu yıl aynı olay tekrarlanınca kusura bakmayın ama biz farklı şeyler düşünmeye başladık. Okul sütünün son derece besleyici olduğunu düşünüyoruz hatta sadece öğrencilerimizi değil, ihaleyi alan firmaları da fazlasıyla besliyor.
 
                                                                                                 Fethi KURT
                                                                                 Türk Eğitim Sen Antalya 2 Nolu Şb.Bşk.
Güncelleme Tarihi: 30 Aralık 2012, 00:00