Sınavda görev alacak öğretmenlerin tam bir güvensizlik muamelesi ile karşı karşıya bırakıldığını savunan Kayadan, şunları kaydetti:
''Sınava girerken üzeri didik didik aranan öğretmenlerin, aşırı önlemlerle insani ve mesleki onurları zedeleniyor. Sınava girecek adayların yanı sıra görevli öğretmenlerin de üzerinde takı, demir para, metal ve elektronik hiçbir şey bulunmayacak, hatta evinin, arabasının anahtarı ve cüzdanı bile. Öğretmenlerin nasıl geleceği, sınav kılavuzunda açık bir şekilde belirtilmektedir. Buna rağmen öğretmenlerimiz suçlu gibi salonlara üstleri aranarak alınmaktadırlar. Öğretmenin üstünün aranması, insani ve mesleki onurun yok sayılmasıdır.''
Kayadan, öğretmenlere ve gençlere kopyacı muamelesini reva gören ÖSYM'nin güven zafiyeti gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Bu durum, Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenlik mesleğini de zedeleyen uygulamaları ile birlikte değerlendirildiğinde, bundan sonra sınavlarda polislerin gözetmenlik yapması bile neredeyse şaşırtıcı olmayacaktır. Sınav yapacak bir öğretmenin kopya verme potansiyeline sahip olduğu düşünülerek üzerinin aranması, aslında bakanlığın kendine karşı öz eleştirisini gerekli kılmaktadır. Bakanlığın politikalarına bugün paranoya ve güvensizlik yön veriyor. Eğitimcisini suçlu ilan eden, onu ucuz iş gücü gibi gören zihniyeti kabul etmiyoruz.''
Güncelleme Tarihi: 28 Mart 2011, 00:00
