MUTSUZ VE UMUTSUZ OKUL MÜDÜRLERİYLE NEREYE KADAR ?

MUTSUZ VE UMUTSUZ OKUL MÜDÜRLERİYLE NEREYE KADAR ?
        Eğitimle az çok ilgisi olan herkesin ortak kanaati ülkemizde eğitim işlerinin iyi gitmediğidir. Bunu ortaya çıkaran yüzlerce sebep sayabiliriz ama çok temel kuralları hatırlayalım:  Öncelikle, eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütülmesinde görev alan çalışanların, insanca yaşamasına yetecek maddi imkanlara ve çalışma şartlarına kavuşması son derece önemlidir. Eğitim sistemlerinin ve müfredatın günün şartlarına uygun değiştirilmesi gerekir ama öyle her önüne gelenin kafasına göre bir şeyleri değiştirmeye çalışması da hiç iyi sonuçlar doğurmaz. En önemlisi de devleti yönetenlerin, bir ülkenin kalkınması ve gelişmesinde en önemli kıstasın eğitim olduğunu bilmesi ve ona göre yatırım yaparak bu sektörün devamlı gelişimine katkı sağlaması gerekir.
      Bütün bu sistemin işlemesinde eğitim çalışanlarının bütününün katkıları vardır. Yardımcı hizmetlileri ve memuru işin içinden çıkarırsanız iş yürümez. Öğretmen işin bel kemiğidir. Bakanından tutun da müsteşarına, genel müdürlerine, il müdürlerine, ilçe müdürüne, oradan okul müdürleri ve müdür yardımcılarına kadar işi sevk ve idare edenler vardır. Bütün bu yönetici silsilesi içinde en zor görev, fiilen eğitim faaliyetlerinin başında ve onu sevk ve idare eden okul müdürleri ve müdür yardımcılarındadır. Onlar ise, özellikle son dönemlerde çok mutsuz ve umutsuzlar. Huzurları kaçmış durumda. Kamuoyunda;  “okul müdürleri görevi bırakıyor”, “istifanın eşiğindeler”, “gidiyorlar”,” yok gitmezler”,” koltuklara yapıştılar”,” koltuk sevdamız yok “gibi çeşitli şekillerde onları rencide edici haber ve yorumlar da yapılıyor.
    Son dönem eğitim politikalarındaki gelişmelere baktığımızda, bütün bunların çok tesadüf olmadığını görebiliriz. Özellikle okul müdürleri -ki okulların sevk ve idare edilmesinde bir numaralı sorumludur- ile ilgili haberler. Siyasi iradenin, eğitimde nihai hedeflerine ulaşabilmek için taşları öncelikle okul müdürleri üzerinden döşediğine inanıyorum. Doğru-yanlış tartışılır ama rotasyonla bu iş başlatılmıştır. Rotasyonla okul değiştiren okul müdürlerinin birçoğu, nasılsa beş yıl sonra buradan ayrılacağım diye kendimi fazla yormayayım ve riske de girmeyeyim düşüncesindeler. Kimse benim okulum dememektedir. Daha sonra, Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER’ in okuluna bağış toplayan müdürlere soruşturma açtırması, Bakanın hatta Başbakanın dahi okul müdürleri hakkında olumsuz ifadelerde bulunması müdürleri canından bezdirmiştir.
    Okul Müdürlerinin itibarı sarsılmıştır. Okul müdürlüğünün tadı yok, zevki kaçmış, otoritesi yok olmuştur. Öğretmen, müdür ve müdür yardımcısı velinin ve toplumun gözünden düşürülmüştür. Bağış alınması soruşturma kapsamına alınmış, okullara maddi destek verilmemiştir. Yola döşenen taşlar, adım adım hedefe doğru yaklaşmaktadır. Okullarda birtakım olumsuzluklar baş göstermeye başladığında da ”Görüyorsunuz okulların halini, bu iş böyle yürümeyecek. “ denilecektir.
  Bundan sonraki hamle özelleştirmedir. 20 Ekim 2012 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Özel Öğretim Kurumları Yönetmelik Değişikliği’yle, özel mesleki ve teknik okullardaki öğrencilere devlete maliyetlerinin bir-bir buçuk katına kadar eğitim desteği verilecektir. Bu yönetmelik değişikliğiyle yol açılmış bir hamle daha yapılmıştır. Okulların önce belediyelere devri (Yerel Yönetimler Yasa Tasarısı’nda olduğu gibi) sağlanacaktır. Belediyeler arasında, imkanların farklı olması ve çeşitli sebepler öne sürülerek zaman içinde eğitim-öğretim faaliyetlerinin kurtuluşunun özelleştirmeye bağlı olduğu işlenerek konu sonuçlandırılacaktır. Siyasi iktidar sistemi buraya doğru taşırken, özellikle öğretmen ve idarecileri ve özellikle de okul müdürlerini günah keçisi ilan etmek suretiyle, üç maymunu oynayarak her zaman yaptığı gibi hedef saptırdığını sanıyor ama bu sefer birileri sizi gözetliyor:
 Onlar biziz. Eğitimciler. Ne yaptığınızı, nereye varmak istediğinizi görüyor ve biliyoruz. Dikkatli olun. Bu defa sert kaya ya çarpabilirsiniz.
 
                                                                                                                                                                              Enver DEMİR
Türk Eğitim-Sen
İst.9Nolu Şb.Bşk.
Güncelleme Tarihi: 29 Ekim 2012, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
karcı
karcı - 12 yıl Önce

bir sendikada idarecilere il dışı tayinden bahsetsin ya...

örs
örs - 12 yıl Önce

Valla bizim okul müdürü gayet mutlu çünkü oldukça fazla kayrılıyor.

oğuzhan
oğuzhan - 12 yıl Önce

bu müdür ve yardımcılarının eğitimin bugün içinde bulunduğu durumdan hiç payları yok mu acaba sayın yazar ......oh ne güzel hepsine bir kıyak geçmişsinizi.

AYHAN AK
AYHAN AK - 12 yıl Önce

OKUL MÜDÜRLERİ GAYET MUTLU,ÇÜNKÜ KRALLIK SÜRDÜRÜYORLAR.MUTSUZ OLAN HİZMETLİLERDİR. OKULUN PARASI VARSA KADROLU HİZMETLİYİ İSTEMİYOR OKUL MÜDÜRLERİ,DIŞARDAN ÜCRETLİ ELEMAN TUTARAK KEYFİ ÖZEL İŞLERİNİ YAPTIRIYORLAR NEDEN MUTSUZ OLSUNLARKİ, BİZLEREDE UTANMADAN SİZLERDEN İYİ ÇALIŞIYORLAR,KEŞKE HİZMETLİLERİ ÖZELLEŞTİRSELER DİYOR OKUL MÜDÜRLERİ. BENDE DİYORUMKİ O ZAMAN MİLLİ EGİTİMDEKİ EGİTİM ÖGRETİM SEVİYESİNİN NEDEN DÜŞTÜGÜNÜ KALİTESİZLEŞTİGİNİ ARAŞTIRIN BUNUN ARKASINDA İDARECİLERİN ÇIKACAGINI ÇOK İYİ BİLİYORUM.ÖZELLEŞECEKSE O ZAMAN İDARECİLERDEN BAŞLANSIN. ÇÜNKÜ ÖGRETİM DENEN HİÇBİRŞEY YOK KENDİLERİNDE DERSLERE GİRMEDİKLERİ İÇİN BEYİNLERİ BİTMİŞ DURUMDADIRLAR BİZ HİZMETLİLERLE UGRAŞACAKLARINA EGİTİM ÖGRETİM VEREN ÖGRETMENLERİDE KONTROL ETSİNLER.TARAFSIZ OLSUNLAR,KENDİ ADAMLARININ SIK SIK RAPOR ALMALARINI ÖNLESİNLER.İDARECİLERİN ÇOGUNUN ÖGRETİM KAPATİSESİ BİTMİŞ DURUMDADIR,NEDEN ÖZEL OKULLAR BAŞARILI İDARECİYİ VE EGİTİMCİYİ KAPIYOR AMA DEVLETİN OKULLARINA GELİNCE ALTTAKİ HİTMETLİYLE UGRAŞILIYOR KENDİLERİNE HİÇ BAKMIYORLAR.KOLTUKLARINDAN KALKMADAN ÖNLERİNE ÇAY KAHVE GELECEK EGİTİM ÖGRETİM NEREYE GİDERSE GİTSİN.

AYHAN AK
AYHAN AK - 12 yıl Önce

BENİM YAZDIGIM YORUMU KOYMADINIZ NEDEN OKUL MÜDÜRLERİNİ ELEŞTİRDİGİM İÇİNMİ. ELEŞTİRİLERE AÇIK OLMADINIZ GEREKTİGİNE İNANIYORUM.

SIRADAKİ HABER