Millet ile Devlet Arasında Köprü Kuran Bir Anayasa Yapılmalıdır

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Millet ve devlet arasında duvarlar ören değil, köprüler kuran bir Anayasa yapmanın tam zamanıdır” dedi.

Millet ile Devlet Arasında Köprü Kuran Bir Anayasa Yapılmalıdır

Samsun Şubemiz, Genel Başkan Ahmet Gündoğdu’nun konuşmacı olduğu “Darbeler, Demokrasi ve Yeni Anayasa” konulu bir konferans düzenledi. İlim Yayma ve Eğitim Vakfı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir’in yanısıra çok sayıda bürokrat, Memur-Sen’e bağlı sendikaların yöneticileri ve üyelerimiz katıldı. 
 
Ahmet Gündoğdu, 1960 darbesini görmeden, 1970, 1980, 1997, 2007’yi dikkate almadan, devlette yuvalanan kirli bürokratik, oligarşik yapılardan kurtulmadan bu ülkenin demokratikleşmesini beklemenin mümkün olmadığını belirterek, “Öyleyse her 10 yılda bir milletin iradesini tokatlayarak, haddini bildirerek, ülkenin geleceğini ve mevcudunu karartanların bu kirli alışkanlıklarına son vermek için ciddi bir anayasa değişikliğine ihtiyacımız var” dedi.
 
“367 dayatması, hangi evrensel hukukun gereği olarak yargıda kabul görmüştür” diye soran Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Soruyorum, 411 milletvekilinin ‘başörtülü kızlar üniversitede okusun’ diye kaldırdığı eli, kendilerini atayan iradeye minnet borcunu ödemek için 7 yargıcın engellemesi dünyanın hangi hukuk devletinde hoş karşılanacak bir tablodur. Buradan Meclis’e çağrımız, 411 el ile bu sorunu çözme iradeniz güzel ama bu kararla Anayasa Mahkemesi Meclis’e, ‘siz çöp toplayabilirsiniz, maaşları tedarik edebilirsiniz, asfalt döşeyebilirsiniz ama milletin özgürlükleri ile ilgili bir karar alamazsınız’ demişse, hâkimiyetin yargı kararı ile engellenmiş ise sine-i millete dönmek esas olmalıydı. Yargıya, işine bak demek esas olmalıydı. Ama ne gariptir ki, bazı siyasetçilerimiz sine-i millete değil, sine-i İmralı’ya dönmekten bahsediyor. Bu da yanlış bir dönüştür.”
 
Türkiye’de devlet ile millet arasındaki kaynaşmanın tam anlamıyla sağlanabilmesi için yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu, 12 Eylül referandumuyla birlikte hayata geçen 26 maddelik düzenlemenin bile devlet ile milleti birbirine yakınlaştırdığını kaydeden Gündoğdu, “Devletin niteliği olarak Anayasa’da yer alan demokratik devlet kavramına baktığımızda, bizim devlet demokratik devlet mi? Hayır. Bizim devlet iklime göre değişen devlet. Ne zaman hava dumanlansa, 28 Şubat süreci, 12 Eylül gibi tamamen milletin aleyhinde. Bizim devlet laik devlet de değil, çünkü laikliğin Türkiye’de bir tanımı yok. Laiklik, Anayasa’da olacaksa ithal ettiğimiz, doğduğu ülke olan Fransa’daki gibi uygulansın. Sosyal devlet ise, demokratikliğin ve laikliğin sözde oluşu dolayısıyla ötekileştirmelerden oluşuyor. Diğeri ise, hukuk devleti ilkesi. Bizde hukuk, sipariş verenlerin siparişlerini karşılayan, evrensel hukukun ayaklar altına alındığı bir karar ve savunma mekanizmasından ibarettir” şeklinde konuştu.

Demokratik Sistem Ters Döndürülüyor
1921 ve 1924 anayasalarında milletin ruhunun bulunduğunu, ancak 1960 darbesiyle birlikte bu ruhun Anayasa’dan çıkarıldığını ifade eden Gündoğdu, “Demokratik sistem ters döndürülüyor. Millet, devletin milletine dönüyor. Devlet hem sever hem döver. 10 yılda bir dövüyor derin devlet” ifadelerini kullandı.
Yeni anayasanın kısa, öz, anlaşılır bir şekilde, süreci ve yöntemi millete dayandırılarak yapılmasının önemli olduğunun altını çizen Gündoğdu, anayasanın, sadece hukukçuların görüşlerini değil, toplumun her kesiminin hassasiyetlerini içine alan bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.
Yeni anayasanın, özgürlük alanlarını açıp, demokratik bir iklimi oluşturarak, evrensel hukukun garantisi altında olan haklara kimsenin dokunmamasını sağlaması gerektiğini söyleyen Ahmet Gündoğdu, anayasada kurumsal haritanın belirlenmesinin de önemli olacağını dile getirdi.
 
Güneysu: 27 Mayıs, Yakın Tarihimizin En Kara Sayfalarından Biridir
Konferansın açılış konuşmasını yapan Samsun Şube Başkanımız Nejdet Güneysu, milletlerin tarihlerinde, ‘asla olmamalıydı’ denilebilecek sayfalar bulunduğunu ifade ederek, “Bizim yakın tarihimizin en kara sayfalarından biri, hiç şüphe yok ki, 27 Mayıs 1960 tarihidir. Bu tarih, millet iradesiyle kavga edenlerin sıkıştıklarında hangi utanılacak yöntemlere başvurduklarını gösteren ibretlik bir vakadır. 27 Mayıs, devletin arkasına saklanmış güçlerin, tabii ki milletle ilk savaşı değildir, son kavgası da olmamıştır. Devletin arkasına saklanıp kendi halkıyla savaşanlar, bu savaşlarını 12 Mart’ta sahneye koymuş, 12 Eylül’de de tekrarlamıştır. 28 Şubat, 27 Nisan; yine 27 Mayıs 1960’ta açılan kapıdan aynı niyet ve yöntemlerle girme çabalarından  başka bir şey değildir. Bugün milletin gündemini meşgul eden darbe ve millet iradesine ipotek koyma heveslileri de, milletle ve onun değerleriyle savaşı olan aynı zihniyetin takipçileridir. Bu takipçilerin şu an yaşadıkları, kendi kirlerinde debelenmektir. Ve her debelenişlerinde kendi kuyularını derinleştirmektedir. Eğitim-Bir-Sen her zaman olduğu gibi, bugün de eylem ve söylemleri ile halk iradesine ipotek koyma girişimlerinin karşısında durmuştur” diye konuştu.
 
Gündoğdu “Yılın Demokrasi Adamı” Seçildi
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir’in de bir konuşma yaptığı konferanstan sonra, Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Ahmet Seven, Ahmet Gündoğdu’yu “Yılın Demokrasi Adamı” seçtiklerini belirterek, bir plaket takdim etti. Genel Başkan Gündoğdu da, Samsun Memur-Sen İl Başkanı Nurettin Sever’e, Memur-Sen ailesine vermiş olduğu katkılardan dolayı bir plaket verdi.
 
Ahmet Gündoğdu, konferanstan önce, İl Milli Eğitim Müdürü Hülya Ertürk Koç, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, İl Genel Meclis Başkanı Mustafa Karakurt ve SGK İl Müdürü Fevzi Gökçe’yi makamlarında ziyaret etti.

Yeni Anayasanın Profilini Ortaya Çıkarmak İçin Çalışmalara Başladık
Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, Ünye Temsilciliğimizin düzenlediği 6. geleneksel pikniğe katıldı. Burada konuşan Gündoğdu, yeni anayasanın profilini oluşturmak için, Türkiye genelinde 50 bin kişiye anket ve mülakat uygulayarak, “Nasıl bir anayasa” sorusuna cevap arayacaklarını belirtti.
 
“Vesayeti deşifre etmek için sendikacılık yapmaya karar verdik” diyen Gündoğdu, şöyle konuştu: “Biz devlet tarafından çerçevesi çizilen sendikacılığa da, çerçevesi devlete karşı olan sendikacılığa da karşıyız. Memur-Sen olarak Türkiye’de vesayetin deşifresi, millet egemenliğinin hakim kılınması, darbelere, gece bildirilerine kurban gitmemesi için üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. 12 Eylül’de gerçekleşen referandumda millete olan borcumuzun bir kısmını ödedik. Şimdi ise, devletin bireyinden, bireyin devletine geçişi sağlayan, güvenlikten önce bireyi öne alan, hak ve özgürlükleri genişleten, emeğe ve ekmeğe saygıyı yücelten yeni bir anayasa istiyoruz. Memur-Sen olarak yeni anayasanın profilini ortaya çıkarmak istiyoruz. Bunun için çalışmalara başladık.”
 
Gündoğdu, Giresun Şubemizin düzenlediği pikniğe de katıldı.

egitimbirsen.org


Güncelleme Tarihi: 31 Mayıs 2011, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
Sormak Lazım
Sormak Lazım - 13 yıl Önce

Sayın Gündoğdu'ya soruyorum, yeni anayasa veya kendi deyimi ile Millet ve Devlet arasındaki bağı kuracak anayasanın içinde neler olacak veya olmayacak? Doldurun içini vatandaş ona göre tavrını alsın. 3-5 güzel kelime ile olmuyor bu iş. Milli Eğitim Şurasına getirdiğiniz teklifler gibimi olacak hani İstiklal Marşı ve Andımızın kaldırılması gibi. Yoksa Devlet ile Millet arasında bağı anayasamızın ilk 3 maddesi mi bozuyor? Bunları açıkca neden söylemiyor. Yoksa milletten mi korkuyor. Beyefendiler bizlerin güzel sözlere karnımız dok. Anayasamızın ilk 4 maddesi Türk Milletinin kırmızı çizgisidir. Yüce Milletimi kandırmaya çalışmayın. Açık konuşun açık......

SIRADAKİ HABER