Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta yaptığı bir konuşmada dile getirdiği “18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum." ifadeleriyle bir durum tespiti yapmıştı.
Hükümet yetkilileri zaman zaman yaptıkları açıklamalarda, bütçede en büyük payı eğitime ayırdıklarını, iktidarları süresince gerek okul sayısı ve gerekse diğer eğitim yatırımları açısından çok önemli gayretlere imza attıklarını rakamlarla ifade ederler.
Peki, tüm bunlara rağmen eğitimde “arzu edilen” başarı neden sağlanamamaktadır?
Eğitimde en kamil “reformu” hazırlasanız da, en yetkin proje ve planlamaları kurgulamış olsanız da nihayetinde esas olan bunların uygulayıcıları, yani eğitim çalışanlarıdır. Eğitim camiası, bir milyonun üzerinde çalışanı olan çok büyük bir camiadır. Dolayısıyla öncelikli olan bu devasa kurumun iyi yönetilmesidir. Bunun için de ön koşul; liyakat ve ehliyet esasına göre yönetici tayin etmektir.
Yani eğitimde ilk düğme, adalet zemininde ve liyakat esasına göre yönetici ataması yapmaktır.
Eğer bunu becerememiş iseniz, geride kalan her şey beyhude demektir.
Epey bir süredir MEB’de yaşanan sorun ve aksamaların nedeni, liyakat esasına göre değil de mensubiyetler üzerinden yönetici ataması yapılmasıdır. Özellikle mülakatlar marifetiyle göreve getirilen yöneticilerin önemli bir çoğunluğunun, birçok durumda devlete sadakat göstermek yerine, “varlıklarını borçlu oldukları” ve kurumu tahakküm altına almış olan yapılara biat ettiklerini sıklıkla gördük.
Bunların, en temel faaliyetler de dahi paralel yapıların talimatlarıyla “iş” gördüklerine, tasarruflarıyla çoğu zaman eğitim çalışanlarını ayrıştırdıklarına ve dolayısıyla eğitim çalışanlarının motivasyonunu katlederek aslında eğitimde başarısızlığa neden olacak süreçlerin mimarı olduklarına çok defa şahit olduk.
İşte Tebliğler Dergisi’nin 2754 sayılı Temmuz-2020 sayısında yayınlanan ödül listesi de bu tespitlerimize somut bir diğer örnektir.
Başarısı ve fark yaratan gayretleriyle öne çıkan eğitim çalışanları, hem takdir etmek hem de teşvik etmek amacıyla “ödüllendirilir.”
Doğrusu da budur.
Ancak bu konuda bile ayrımcılık yapan, keser misali hep kendine yontan, kurumun rutin faaliyetlerini dahi mensubiyetler üzerinden yürüten böylesi bir “kadro” ile Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın özlediği ve ülkemizin hak ettiği eğitimde başarıyı nasıl yakalayacağız?
Söz konusu listeyi incelediğimizde 2019 yılında ödüle layık görülen 7.576 MEB personelinin 5.169’unun yani % 68,2’sinin “BİR” sendika üyesi olduğunu görüyoruz. Bu oran bazı illerde “Yuh artık, bu kadar da olmaz!” dedirtecek düzeylere ulaşıyor.
Yıllardır söylediğimiz, işaret ettiğimiz, müdahale edilmesi için çağrıda bulunduğumuz paralel yönetim yapılanmasının, kurumlarımızı ve çalışma hayatını nerelere getirdiğinin somut bir örneğini daha yaşıyoruz.
Çalışanların ödüllendirilmesi gibi standart bir süreci dahi sendikal bağnazlıkla tahakküm altına alan bu paralel yönetimin MEB teşkilatlarına ve eğitime verdiği zararı görmek için daha ne olması gerekiyor?
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’a sesleniyoruz: MEB kurumlarını esaret altına almış bu paralel yapılanmaya dur demek için daha neyi bekliyorsunuz? Kendini kamu işvereninin yerine konumlandıran, kamu yönetiminin yetkilerini kullanma cüretini ve hatta kurumlarımızı ve kurum yöneticilerini yönetme hadsizliğini sergileyen bu paralel yapıların “Kamusal terörüne” ne zamana kadar tahammül edeceksiniz?
Ödül dağıtımı gibi sıradan bir süreci dahi istismar edecek kadar bayağılaşan bu yapıların eğitim yönetimine sirayeti sonlandırılmadan, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın samimiyetle dile getirdiği ve yakındığı eğitimde arzulanan başarıyı yakalayamamış olma durumu kaçınılmaz olmaya devam edecektir.
İşte 2019 ödül dağıtımında yaşanan “garipliklere” örnekler:
TORPİLLİ ÖDÜLLERDE REKOR AĞRI’DA! AĞRI’DA ÖDÜL ALANLARIN YÜZDE 89,2’Sİ “BİR” SENDİKA ÜYESİ
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2019 yılında dağıttığı ödülleri mercek altına alan sendikamız, ödüllerin dağıtımında usulsüzlük yapıldığını, ödülleri alan isimlerin büyük kısmının yandaş sendika üyeleri olduğunu tespit etti.
Şubelerimiz aracılığıyla ödül dağıtılan personelin sendikal dağılımını araştıran sendikamız çarpıcı sonuçlara ulaştı. Buna göre; 2019 yılında tam 7 bin 576 kişi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ödüle layık görüldü. Ancak bu kişilerin sendikalarını incelediğimizde, ödüllerin yüzde 68,2’si yandaş sendika üyelerine verildiği görüldü.
2019 yılında 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 122’nci maddesi gereğince MEB’de ödüllendirilen personel listesine göre, 7 bin 576 kişi ödül aldı. Araştırmalarımıza göre; Eğitim Bir Sen üyesi 5 bin 169 kişi ödül alırken; Türk Eğitim-Sen üyesi 985 kişi, Eğitim Sen üyesi 166 kişi, Eğitim İş üyesi 160 kişi, diğer sendikalara üye 65 kişi ödül aldı. Ödül alanlar arasında sendikasız olanların sayısı 868 iken, ödül alıp sendikasını tespit edemediğimiz kişi sayısı ise 163’tür.
Buna göre “Bir” sendikanın üyeleri ödüllerin yüzde 68,2’sini alırken; diğer ödül alanların yüzde 13’ünü Türk Eğitim-Sen üyelerinin, yüzde 2,2’sinin Eğitim Sen üyelerinin, yüzde 2,1’inin Eğitim İş üyelerinin, yüzde 0,9’unun diğer sendikalara üye olanların, yüzde 11,5’inin sendikasız olanların ve yüzde 2,1’inin de sendikasını tespit edemediklerimizden olduğu görüldü.
İSTANBUL’DA ÖDÜL ALAN 1.648 KİŞİNİN 1.201’İ YANDAŞLARDAN OLUŞUYOR
ANKARA’DA ÖDÜL ALANLARIN YÜZDE 75,2’Sİ MALUM-SEN ÜYESİ
İllere göre ödül alanların sayısına gelince; Ankara’da 404 kişi ödül alırken, bunların 304’ü Eğitim Bir Sen üyesi, 53’ü Türk Eğitim-Sen üyesi, 2’si Eğitim-Sen üyesi, 3’ü Eğitim-İş üyesi, 5’i diğer sendikalara üye, 28’i sendikasız, 9’u da sendikası tespit edilemeyenlerden oluşmuştur. Ankara’da ödül alanların yüzde 75,2’si Malum-Sen üyesidir.
Buna göre; Ankara’da ödül alanların yüzde 75,2’si Eğitim Bir Sen, yüzde 13,1’i Türk Eğitim-Sen, yüzde 0,5’i Eğitim-Sen, yüzde 0,7’si Eğitim İş, yüzde 1,2’si diğer sendikalara üye, yüzde 7’si sendikasız, yüzde 2,3’ü de de sendikası tespit edilemeyenlerdir.
İstanbul’da 1648 kişi ödül alırken, bunların 1.201’i Eğitim Bir Sen üyesidir. İstanbul’da ödül alanların 160’ı Türk Eğitim-Sen üyesi iken, 42’si Eğitim Sen üyesi, 33’ü Eğitim İş üyesi, 11’i diğer sendikalara üye, 165’i sendikasız, 36’ı ise sendikası tespit edilemeyenlerdir.
Buna göre; İstanbul’da ödül dağıtılanların yüzde 72,8’si Eğitim Bir Sen üyesi, yüzde 9,7’si Türk Eğitim-Sen üyesi, yüzde 2,6’sı Eğitim Sen üyesi, yüzde 2’si Eğitim İş üyesi, yüzde 0,7’si diğer sendikalara üye, yüzde 10’u sendikasız, yüzde 2,2’si ise sendikası tespit edilemeyenlerdir.
İzmir’de 584 kişi ödül alırken; bunların 308’i Eğitim Bir Sen üyesi, 50’si Türk Eğitim-Sen üyesi, 27’si Eğitim-Sen üyesi, 22’si Eğitim İş üyesi, 14’ü diğer sendikalara üye, 76’sı sendikasız, 87’si ise sendikası tespit edilemeyenlerdir.
Adana’da 106 kişi ödül alırken, bunların 79’u Eğitim Bir Sen üyesidir. Ödül alanların 14’ü Türk Eğitim Sen üyesi, 4’ü Eğitim Sen üyesi, 7’si sendikasız, 2’si de sendikası tespit edilemeyenlerdir.
Buna göre; Adana’da ödül dağıtılanların yüzde 74,5’i Eğitim Bir Sen üyesi, yüzde 13,2’si Türk Eğitim-Sen üyesi, yüzde 3,8’i Eğitim Sen üyesi, yüzde 6,6’sı sendikasız, yüzde 1,9’u sendikası tespit edilemeyenlerdir.
Antalya’da 174 kişi ödül alırken, bunların 132’si Eğitim Bir Sen üyesi, 18’i Türk Eğitim Sen üyesi, 1’i Eğitim Sen üyesi, 3’ü Eğitim İş üyesi, 3’ü diğer sendikalara üye, 17’si ise sendikasızdır. Buna göre; Antalya’da ödül dağıtılanların yüzde 75,9’u Eğitim Bir Sen üyesi, yüzde 10,3’ü Türk Eğitim Sen üyesi, yüzde 0,6’sı Eğitim Sen üyesi, yüzde 1,7’si Eğitim İş üyesi, yüzde 1,7’si diğer sendikalara üye, yüzde 9,8’i de sendikasızdır.
ÖDÜL DAĞITIMINDA MARDİN VE AĞRI REKORA KOŞUYOR.
Mardin’de 42 kişiye ödül verilirken; 36’sı Eğitim Bir Sen üyesi, 6’sı da sendikasızdır. Buna göre Mardin’de ödül alanların yüzde 85,7’si Eğitim Bir Sen üyesi, yüzde 14,3’ü sendikasızdır.
Ağrı’da 28 kişi ödül alırken; 25’i Eğitim Bir Sen üyesi, 1’i Türk Eğitim-Sen üyesi, 1’i Eğitim Sen üyesi, 1’i de sendikasızdır. Buna göre Ağrı’da ödül alanların yüzde 89,2’si Eğitim Bir Sen üyesi, yüzde 3,6’sı Türk Eğitim-Sen üyesi, yüzde 3,6’sı Eğitim Sen üyesi, yine 3,6’sı da sendikasızdır.
Manisa’da 136 kişi ödül alırken; 100’ü Eğitim Bir Sen üyesi, 11’i Türk Eğitim-Sen üyesi, 6’sı Eğitim Sen üyesi, 2’si Eğitim İş üyesi, 16’sı sendikasız, 1’i de sendikası tespit edilemeyendir.
Buna göre ödül dağıtılanların yüzde 73,5’i Eğitim Bir Sen üyesi, yüzde 8.1’i Türk Eğitim-Sen üyesi, yüzde 4,4’ü Eğitim Sen üyesi, yüzde 1,5’i Eğitim İş üyesi, yüzde 11,8’i sendikasız, yüzde 0,7’si de sendikası tespit edilemeyenlerdir.
Ordu’da 201 kişiye ödül dağıtılırken; 142’si Eğitim Bir Sen üyesi, 37’si Türk Eğitim Sen üyesi, 7’si Eğitim Sen üyesi, 8’i Eğitim İş üyesi, 7’si de sendikasızdır. Buna göre; yüzde 70.6’sı Eğitim Bir Sen üyesi, yüzde 18,4’ü Türk Eğitim Sen üyesi, yüzde 3,5’i Eğitim Sen üyesi, yüzde 4’ü Eğitim İş üyesi, yüzde 3,5’i de sendikasızdır.
Trabzon’da 238 kişiye ödül dağıtılırken; tam 173 kişi Eğitim Bir Sen üyesidir. Ödül dağıtılanların 44’ü Türk Eğitim Sen üyesi, 1’i Eğitim Sen üyesi, 3’ü Eğitim İş üyesi, 17’si de sendikasızdır.
Buna göre; yüzde 72,7’si Eğitim Bir Sen üyesi, yüzde 18,4’ü Türk Eğitim Sen üyesi, yüzde 0,4’ü Eğitim Sen üyesi, yüzde 1,3’ü Eğitim İş üyesi, yüzde 7,2’si de sendikasızdır.
15 İLDE HİÇ KİMSEYE ÖDÜL VERİLMEDİ
Hiç kimseye ödül dağıtılmayan iller ise şunlardır: Ardahan, Balıkesir, Bartın, Batman, Bolu, Çankırı, Iğdır, Isparta, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Niğde, Şanlıurfa ve Şırnak’tır.
ÖDÜL VERİLENLERİN YÜZDE 36,7’Sİ ÖĞRETMEN, YÜZDE 56,2’Sİ YÖNETİCİ, YÜZDE 7,1’İ DE DİĞER PERSONELDİR
Ödül alan 7 bin 576 MEB personelinin unvanlarını da tespit ettik. Buna göre; 2 bin 782’si öğretmen, 2 bin 246’sı müdür, müdür vekili ve müdür yetkili öğretmen, bin 436’sı müdür yardımcısı, müdür yardımcısı vekili, 352’si şube müdür ve müdür vekili, 136’sı ilçe milli eğitim müdürü ve müdür vekili, 40’ı müdür başyardımcısı, 22’si il milli eğitim müdür yardımcısı, 12’si il milli eğitim müdürü, 11’i maarif müfettişi başkanı ve maarif müfettişi, 539’u ise diğer personellerdir.
Buna göre ödül verilenlerin yüzde 36,7’si öğretmen, yüzde 56,2’si yönetici (yüzde 29,6’sı müdür, müdür vekili ve müdür yetkili öğretmen yüzde 19’u müdür yardımcısı, yüzde 4,7’si şube müdürü, yüzde 1,8’i ilçe milli eğitim müdürü, yüzde 0,5’i müdür baş yardımcısı, yüzde 0,3’ü il milli eğitim müdür yardımcısı, yüzde 0,2’si il milli eğitim müdürü, yüzde 0,1’i maarif müfettişi) yönetici, yüzde 7,1’i de diğer personellerdir.
Öte yandan tüm öğretmenler ve tüm yöneticiler içinde ödül alan öğretmen ve yönetici oranını da hesapladık. Buna göre; toplam öğretmen sayısına oranla ödül alan öğretmenlerin oranı yüzde 0,3 iken, toplam yönetici sayısına oranla ödül alan yönetici oranı yüzde 4,3’tür.
Bu rakamlar bir gerçeği daha ortaya koymuştur ki; ödüllerin dağıtımında sendikal bağnazlığın yanı sıra, “kendim çalar kendim oynarım” misali yöneticilerimizin kendilerini önceleyen başka marifetleri de söz konusu olmuştur.