KONCUK BAŞBAKAN'A CEVAP VERDİ !

Açılışta bir konuşma yapan Genel Başkan İsmail Koncuk yeni hizmet binasının hayırlı olmasını dileyerek “Biz hep hayırlı işler içerisinde olduk. Hayırsız işlerde bizi göremezsiniz. Memurları hiçbir zaman kandırmadık” dedi.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öğretmenlerle ilgili söylediği sözleri de eleştiren Koncuk, “Sayın Başbakan; öğretmenlerin az çalışıp çok kazandığını söylemişti. Bu açıklama bir hataydı ve biz kendisinden özür beklerken bugün gazete okudum, memurların çift arabalarının olduğunu söyledi. Sayın Başbakan, siz galiba memur deyince sizin katınızdaki Başbakanlık Müsteşarını görüyorsunuz, bütün memurları Başbakanlık Müsteşarı gibi sanıyorsunuz. Ancak gerçek öyle değil. Bugün memurların ortalama geliri 1.700 TL civarında. Çorum’da var mı çift arabası olan memur? Varsa da atasından kalan mal varlığı ile alanlar var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin verdiği maaş ile çift araba almak mümkün değil. Sizi doğruları söylemeye davet ediyorum” diye konuştu.
 
Başbakan’ın, sık sık memurları tahrik eden sözler söylemeye hakkının olmadığına dikkat çeken Koncuk, “Başbakan olması, aklına geleni söyleme hakkı vermez. Kınıyorum” dedi. Başbakan’ın ‘memuru enflasyona ezdirmedik’ şeklindeki sözlerini de eleştiren Koncuk, ‘Memuru enflasyona ezdirmemek başarı değil ki. Memura sıfır zam yapmak demek” şeklinde konuştu.
 
Genel Başkan Koncuk Kürtçe’nin okullarda seçmeli ders olarak okutulması konusuna da değinerek bu kararın yanlış olduğunu vurguladı. Kürt vatandaşların Kürtçe’nin seçmeli ders olmasıyla ilgili bir talepleri olduğuna inanmadığını belirten Koncuk, şunları kaydetti: “PKK’nın her talebine parça parça cevap verirseniz terör örgütü belli bölgelerde itibar kazanır. İnsanlar şuna inanıyor: PKK mücadele ediyor Kürtçe yayın yapılıyor, PKK mücadele ediyor Kürtçe kurslar açıldı, PKK mücadele ediyor Hükümet seçmeli ders vermek zorunda kaldı. Bu terör karşısında teslimiyettir. Kürtçe seçmeli dersin Kürt vatandaşlarımızın ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Devletin aslı görevi tüm vatandaşlarına resmi dil Türkçe’yi öğretmek ve onların en iyi şekilde eğitim almasını sağlamaktır. PKK’nın bir mevzi daha kazandığı anlamına gelen seçmeli Kürtçe ders uygulamasını başlatırsanız bunu destekleyenler şunu bilsin ki bunun devamı ana dilde eğitim hakkıdır, kamusal alanda da Kürtçenin kullanılmasıdır, özerklik talebidir. Türkiye’nin nereye koştuğunu görmeyen, resmin bütünü görmeyen yöneticilerin Türkiye’yi getirdiği nokta burasıdır. Bu karar hem siyaseten hem de eğitim bilimi açısından yanlıştır. Siz hangi öğretmenlerle bu dersi vereceksiniz? PKK kontrolündeki usta öğreticileri,  yani PKK’nın kontrolündeki insanları okullarda ders vermeye göndereceksiniz, onlara para vereceksiniz. Bunu şiddetle kınıyorum.”