Klavyeleri başında, oturdukları yerden etrafta olup bitenleri seyreden, dış kapının mandalı olduğu anlarda bile evin içine giren güneş ışıklarını sahiplenen, gece olup karanlık çöktüğünde ev sahibini suçlayıp evin içinde yaşayanları kışkırtan, siyasi rant elde edeceği eylem ve söylemlerde sert, eğitim çalışanlarının kazanım elde edeceği anlarda yumuşak bir sendika.
Klavye başında yaşadıkları sendikal hayatın rahatlığı içinde, klavyeciliğini sergilerken ufak tefek hatalarını da küçük oyunlarla örtmeye çalışan bir sendika.
Devletin sendikası olarak kurulan ve günümüzde derinleşen devletin güdümünde faaliyet gösteren Türk Eğitim Sen, son klavye sendikacılığında da çuvalladı.
Hepinizin bildiği üzere MEB, alan değişikliğinde Sınıf öğretmeni olup yan alanı Türk Dili ve Matematik olanların ilköğretim okullarına alan değişikliği ile atanabileceği kararını başvurunun son günü verdi ve başvuru süresini bir gün uzattı.
Türk Eğitim Sen klavye sendikacılığına başlayarak, başvuruların son günü olan 26 Eylül tarihinde MEB e yazı yazarak Türk Dili ve matematik yan alanı olanların ilköğretime atanmasını talep etti ve bunu aynı gün saat 11:43 te kamuoyuna duyurdu.
Aynı gün saat 18:43 te, internet sitelerine koydukları açıklama ile yazılı müracaatları üzerine istenilen değişikliğin yapıldığını ve yazdıkları yazıda klavye sendikacılığının rahatlığından olsa gerek unuttukları başvuru süresinin uzatılmasını talep eden açıklamalarını yayınladılar.
Aynı gün saat 19:00 civarında MEB tarafından başvuru sürenin uzatıldığı internet sitelerinde yayınlandı. Türk Eğitim Sen, yazılı talepleri üzerine sürenin bir gün uzatıldığını 19:01 de sitesinden üyelerine duyurdu. 18 dakika arayla yayınladıkları iki açıklamanın arasına da daha önce yayınlanan “Öğretmenimize Allah’tan Rahmet Diliyoruz” ve “İşyerleri Önünde Şehitlerimizi Andık” adlı iki haberi koydular. Orada olmaması gereken bu iki haberin araya neden sıkıştırıldığını klavye sendikacıları dışında kimse anlayamadı. Yoksa sebep, bu iki haberin arasında zaman olduğu izlenimi vererek kazanımı sahiplenme hevesi mi?
Türk Eğitim Sen Genel Merkezine göre klavye sendikacılığı, yaşanan ufak aksiliğin, küçük bir hileyle düzeltilmesi sonucu başarı ile sergilendi. Unuttukları tek şey ise eğitim çalışanlarının zeka ve anlama kabiliyeti.
Türk Eğitim Sen, internet sitesinde sadece klavye oynatarak yaptığı açıklamalar ile biz yaptık diyerek kendi üyelerini aldattı.
Türk Eğitim Sen, internet sitesinde manşet sırasıyla oynayarak kendi üyelerini kandırdı.
Klavye sendikacıları, bu kandırmaca tertibini yaparken ya sitelerinin haber yayın saatlerini verdiğini düşünemediler veya eğitim çalışanlarının manşet sırasını değiştirerek yaptıkları oyunu anlayacaklarını kestiremediler.
Daha önce defalarca yaptıkları halde üyelerinin fark etmemesi de ayrı bir neden olabilir. 4/C statüsündeki personelin sözleşme süresinin 11 ay 28 güne çıkarılması ve toplu sözleşme masasında elde edilen kazanımları, “4/C lilere Müjde” ve “ Masadan Olumlu Haberler de Var” manşetleri atarak klavyeleriyle sahiplenirken, diğer meselelerde ise Eğitim Bir Sen alamadı diye bağıran, iftira ve karalama politikası güden bir sendikanın, üyelerini ve eğitim çalışanlarını bir kez daha kandırmasında doğal ne olabilir ki. Huylu huyundan vazgeçmiyor, yetki çıksa da huy çıkmıyor demek ki.
Sendikamızın müdahil olduğu her konuda, oturdukları yerden hiçbir şey yapmadan, uzun uğraşlar sonucu elde ettiğimiz kazanımları sahiplenen, sonuçlandırılamayan durumlarda ise Eğitim Bir Sen yapamadı diyen bu zihniyet, insanların gözünün içine baka baka daha kaç sefer eğitim çalışanlarını yanıltacak. Daha kaç sefer, olumsuzlukta ovuşturdukları elleri, kazanımları sahiplenmek için klavye başına geçecek.
Yanlış hesap yine Bağdattan döndü, bakalım Türk Eğitim Senliler buna ne diyecek? Bundan çıkış bulmak için uyduracaklarına bakalım kaç kişi inanacak?
Çözümün gerçek adresi Eğitim Bir Sen ise, süreç içinde MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü ile yaptığı görüşmede dile getirdiği talepler ve süre uzatılmasını isteyerek, klavye başında değil, bizzat muhatapları ile bir araya gelerek alan değişikliğinde oluşan mağduriyetin giderilmesini sağlayan yetkili ve etkili tek sendika idi.
Oğuzhan ÖZKAN
Eğitim Bir Sen Sakarya Şube Başkanı
