Son bir yıldır neler yaşadık. Bunları tek tek anlatma gereği duymuyoruz. Yeni, ancak, köhne sistem eğitim öğretimi alt üst etti. Okulların dengesi, öğretmen dengesi alt üst oldu. Neyi, niçin yapmaları gerektiğini bilmeden, Ömer Dinçer ve ekibi boş sistemin içini doldurmak için gece gündüz gayret ettiler!!!
Adını devrim koydular, önlerine ne geldiyse alaşağı ettiler. Devirmeden düzeltmenin mümkün olduğunu, asla, düşünmeden, tabiri caizse, yaktılar, yıktılar. Ortaya çıkan eserleri ile, neyi övdüklerini bilmeden toplumu yanlış yönlendirdiler.Hani bir meşhur söz vardır; ”Sivas Sivas olalı böyle zulüm görmedi” diye. Biz de “Öğretmen öğretmen olalı böyle zulüm görmedi” desek, herhalde, abartı olmayacaktır. 45 bin öğretmen norm kadro fazlası oldu, aile bütünlüğünü sağlamak için alan değiştirmek zorunda kalan on binlerce öğretmen bulunmaktadır .
Köhne sistemin meydana getireceği zararları, sadece bu yılla sınırlı olacak, diye düşünenler, büyük bir yanılgı içindedir. Önümüzdeki yıllarda da benzeri problemleri yaşamaya devam edeceğiz. Sistemin öğretmenlere ve eğitim öğretimimize maliyeti çok ağır olacaktır. Bir ülkenin, öğretmen dengesini oluşturmak, yıllar alan bir işlemler bütünüdür. Sistemi bozduğunuzda, oluşan problemleri çözmek de yıllar alacak, ağır maliyetler ödenecektir. Bu maliyetin bedelini bu yıl ödeyen arkadaşlarımız vardır, gelecek yıllarda da yaşayacak olanlar olacaktır.
Tam da problemlerle boğuştuğumuz bugünlerde, gündem değiştirmek amacıyla, öğretmenlere ek ödeme, diye haberler yayılmaya başlanmıştır. Yapılan açıklamalardan anladığımız kadarıyla, öğretmen kariyer basamaklarında yeni bir düzenlemeye gidilmektedir. Yapılacak olanların ek ödeme ile yakından uzaktan ilgisi bulunmamaktadır. Yapılması düşünülen, öğretmen, uzman öğretmen, baş öğretmen basamaklarını yeniden ücretlendirmeye yönelik bir çalışmadır.
Ek ödeme ile, kariyer basmaklarını birbirine karıştırmamak gerekir. Ek ödeme eşit işe eşit ücret kapsamında verilen bir paradır. Kariyer sistemi ise bir sınava dayalı olarak, bir anlamda ödüllendirmedir. Kariyer sisteminin yeniden oluşturulması, dişe dokunur bir ücret düzenlemesi yapılması özendirici olabilir. Bu ayrı bir konudur. Ancak, kariyer düzenlemesi öncesinde öğretmene, layık olduğu ücretin ödenmesi gerekmez mi? Neredeyse, en az maaş alan meslek grubu haline gelen öğretmenlerin, bir sınava bağlı kalmaksınız hak ettiğini almasının birinci öncelik olarak görülmesi gerekir.
Kimse, öğretmenleri 50-60 TL vererek aldatabileceğini zannetmemelidir. Böyle bir düzenleme öğretmenlere yönelik, kaçıncı hakaret olarak görülecek ve onları kızdıracaktır, bunun baştan hesap edilmesi gerekir.
Bakan Ömer Dinçer kaş yapayım derken göz çıkarmamalıdır.Öğretmenlerin gönlünü alayım derken, onlara 60 TL fiyat biçmek anlamına gelebilecek bir düzenleme, büyük bir hakaret, baştan kaybetmek anlamına gelecektir. Bu sebeple, şu anda, Başbakan’ın önünde olan yeni düzenleme yeniden gözden geçirilmeli ve bütün öğretmenlere hak ettikleri oranda bir ek ödeme verilmelidir. Ömer Dinçer öğretmenlerle bir yeni diyalog kurmak istiyorsa,bu diyaloga doğru dürüst başlamalıdır. Aksi bir uygulama, Ömer Dinçer’e olan güvensizliği daha da derinleştirecektir.