Hürriyetçi Eğitim Sen 3600 ve diğer ek göstergelerdeki eşitsizlikler ve belirsizlikler giderilmeli diyerek basın açıklamasında bulundu.Açıklamada genel olarak şu şekilde:
Hürriyetçi Eğitim Sen olarak Mart 2022’de HÜKÜMETE 3600 EK GÖSTERGE ÖNERİLERİMİZ başlığıyla kamu çalışanlarının onlarca yıllık beklentisi olan ek göstergeler ile özel hizmet aylığı oranlarında her kesimin temsil edileceği bir komisyon marifetiyle adaletli ve kademeli bir çalışma yürütülmesini dile getirmiş ve “3600 Ek Gösterge Kanun Taslağı, statü ayrımı gözetmeden eğitim durumuna göre; ‘İlk ve Orta Okul Mezunlarına 2000, Lise ve Dengi Okul Mezunlarına 2200, Ön Lisans Mezunlarına 3000 ve Lisans Mezunlarına 3600 Ek Gösterge verilir’ şeklinde TBMM'ye sunulmalıdır. Bu maddenin kapsamı itibariyle kamuda ek göstergesi olmayan kamu çalışanı kalmamalıdır.” demiştik.
Geldiğimiz nokta itibarıyla hem belirsizlikler hem de eşitsizlikler söz konusudur. 2200 ek göstergedeki 4 yıllık lisans mezunu bir hemşire ile din görevlisi 3600 ek göstergeye çıkarılırken eğitim iş kolundaki 4 yıllık lisans mezunu şube müdürleri ile il/ilçe müdür yardımcıları 2200’den 3000’e çıkarılarak diğerleriyle eşdeğer kılınmamıştır. Keza 2200 ek göstergedeki şefler ve memurların da 2 yıllık ön lisans yahut 4 yıllık lisans mezunu olup olmadıklarına bakılmaksızın hepsi 2800 ek göstergeye tıkıştırılmıştır. Alt kademedeki personelle ilgili 600 puanlık ek gösterge artışının fiilî karşılığı çok cüz’i olup (aylık 100 küsur lira) adeta yok hükmündedir.
Yine aynı açıklamada “3600 ek göstergeye ilk defa hak kazanacaklar dışındaki emekli maaşlarının çok yükselmeyeceği düşünüldüğünde emeklilikte etkisi olan tazminat yansıtma oranlarının en düşük tazminat yansıtma oranı olan % 55'ten en yüksek tazminat yansıtma oranı olan % 255'e doğru yukarı yönlü revize edilmesi gerekmektedir.” diyerek özel hizmet aylığı oranlarının ve yaşlılık aylığı bağlama oranlarının yükseltilmesi gereğine dikkat çekmiştik. Bu konuda da bir belirsizlik ve adaletsizlik yaşanmaktadır. Dahası ek gösterge artışlarında meslekî kıdeme bakılıp bakılmayacağı hatta 2008 sonrası göreve başlayan devlet memurlarının dahil edilip edilmeyeceği netleşmemiştir. Dolayısıyla kamu çalışanlarının yarıdan fazlası kapsam dışı görünmektedir.
Zaten mevcut ekonomik şartlarda başta 3600 olmak üzere bu ek gösterge artışları pek bir anlam ifade etmeyecek. Emekli maaşı Ocak 2023’te 1200 liralık artışla 6.800 lira olacak bir emektar 6 ay sonra da muhtemelen ‘Açlık Sınırı’nın altında maaş alacak. 3000, 2800 ve altı ek göstergelerde emekli maaşı alacaklar Türk-İş’in geçen ay (Mayıs) için belirlediği 6.017 liralık açlık haddinin zaten şimdiden altındalar. Altı ay sonrasında ve emeklilik düşünenlerin kısmi faydasına olan bir işi ana gündem yapmak yerine mevut maaşların acilen düzeltilmesi elzemdir. Rakamları şaibeli TUİK’in bile % 73,5 enflasyon açıkladığı bir hengâmede ivedilikle en düşük memur maaşı, işçi ve memur konfederasyonların belirlediği ‘Yoksulluk Sınırı’ ortalamasına (18 bin) eriştirilmelidir. Önümüzdeki ay (Temmuz) için % 30-35 yerine % 300-350 zam yaparsanız ödeşiriz; sonrasındaki her ayda da enflasyon farkını yansıtmak kaydıyla. Yoksa gösterge oyunlarıyla kamu çalışanlarını huzur ve sükûnet bulması mümkün değildir.
Kamu çalışanları olarak mevcut İktidardan bir hayli alacaklıyız. En azından son 1-2 yılın tahsilini yapalım. Devlet, memurunu hatırlasın; insanı yaşatmadan devlet nasıl yaşasın.
HÜRRİYETÇİ EĞİTİM SEN YÖNETİM KURULU