HEYBELİADA RUHBAN OKULU YENİDEN AÇILMALIDIR

Heybeliada Ruhban Okulunun yeniden açılmasından yana olduklarını ve hükümetin ivedilikle bir kanuni düzenlemeye gitmesi gerektiğini söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Hükümet, Lozan Antlaşması'nın 45. maddesine göre, Türkiye'nin azınlıklara tanıdığı hakları, Yunanistan'ın da Müslüman Türk azınlığa tanıması mecburiyetini göz önünde bulundurmalıdır” dedi.

HEYBELİADA RUHBAN OKULU YENİDEN AÇILMALIDIR

 

 

Ruhban okulunun açılması sürecinde Türkiye’nin ‘mütekabiliyet’ ilkesi doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini kaydeden Gürkan Avcı, “Ak Parti başta olmak üzere bazı siyasi parti yöneticilerinin ve kimi bürokratların ifade ettiğinin aksine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mütekabiliyet esaslı politikasını doğru buluyorum. Bugüne kadar Yunanistan, ne yazık ki Batı Trakya'daki Türk azınlığın haklarını ihlâl etmiş, dini haklarını baskı altına almış; hatta bu durum AİHM nezdinde de karar altına alınmıştır. Son bir yıl içerisinde tasarruf tedbirleri gerekçe gösterilerek birçok Türk Okulu kapatılmıştır. Bu itibarla, Ruhban okulunun tek taraflı olarak açılmasının kabulü mümkün değildir” dedi.

Avcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Heybeliada Ruhban Okulunun vakıf üniversitesi statüsünde açılması karşılığında mütekabiliyet politikası gereği Yunanistan'ın Gümilcine - İskeçe bölgesinde, özel vakıf kuruluşu şeklinde, Batı Trakya Türk Azınlığı tarafından bir ‘Yüksek İslâm Enstitüsü” kurulması konusunda anlaşma yapması gerektiğini söyledi.

Avcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’i uyararak “Yunanistan Türklere müftü seçiminde hak tanırsa, Hükümet Heybeliada Ruhban Okulunun “Patrikhane’nin şartları” dâhilinde açılmasına izin verecek mi? Peki Yunanistan bunu bir defaya mahsus yaparak Patrikhane’nin amacına ulaşmasını sağlasa ve bir sonraki dönemde vazgeçtim, derse, Türkiye Patrikhaneyi kapatabilecek mi? Kıbrıs Rum Kesimi AB üyesi olurken Londra ve Zürich antlaşmalarından doğan haklarını kullanarak bu işe engel olmasın diye Türkiye’ye nice sözler verildi, bunlardan hiçbiri tutulmadı. Rumlar AB üyesi olarak Türkiye’nin önündeki en büyük engel haline geldi. Bu nedenle ABD ve AB’nin gönlünü yapmak lüksümüz kalmamıştır” dedi.

Ruhban Okulu'nun lise kısmının Milli Eğitim'e yüksek okul bölümünün de YÖK'e bağlı olarak açılmasını, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun değiştirilerek sağlanabileceğini söyleyen Avcı, “Ruhban Okulu'nun ancak lise kısmı Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olabilir. Fakat bunun için de Özel Öğretim Kanunu'nun değişmesi gerekiyor, çünkü bu kanunda ‘dini ve askeri okul açılamaz’ hükmü var. Yasa değiştirilerek Ruhban Okuluna bir çeşit İmam Hatip Lisesi statüsü verilebilir” dedi.

Türk milletinin, diğer din ve inanışların temsilcilerine, inançlarına ve mabetlerine karşı saygılı ve hoşgörülü olmayı şiar edinmiş bir millet olduğunu söyleyen Gürkan Avcı, Heybeliada Ruhban Okulunun Osmanlı'nın çöküş döneminde ve Millî Mücadele yıllarında Türkiye aleyhindeki faaliyetlerin yuvası hâline geldiğini ve en azılı komitacıları yetiştirdiğini ve binlerce katliam gerçekleştirdiğini hatırlatarak, “Ruhban Okulunun müfredatını, ders kitaplarını Bakanlık belirlemeli, öğretmenleri de Milli Eğitim Bakanlığı'nın standartlarına uygun almalı ve denetimi bakanlığa ait olmalıdır” diye kaydetti.

Güncelleme Tarihi: 19 Temmuz 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER