Güvencesiz öğretmenler yürüyor

Güvencesiz öğretmenler, 30 Mayıs’ta paso hakları için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yürüyecek.

Güvencesiz öğretmenler yürüyor
 “Dershanede, okulda öğretmeniz ama otobüste değiliz” sloganıyla İBB’ye yürüyecek ve paso talebiyle topladıkları imzaları teslim edecekler.

Güvencesiz öğretmenler, Unkapanı Müze Durağı’nda (eski Tekel Durağı) saat 13.30’da buluşacak ve İBB’ye yürüyecek.

Güvencesiz öğretmenler, Eğitim-Sen 5 ve 4 No’lu Şube'de “Güvencesizler Komisyonu” adıyla yaklaşık 2 aydır çalışma yürütüyor. Eğitim-Sen'deki güvencesiz öğretmenler, Sosyal-İş'te örgütlenen dersane öğretmenleriyle birlikte çalışmalarını yürütüyor.
Güvencesiz öğretmenler, ellerinden alınan hakları kazanmak için “Güvenceli iş, güvenceli gelecek” talebiyle başlattıkları çalışma kapsamında ilk olarak indirimli seyahat haklarını istiyorlar.

Güvencesiz öğretmenler, kadrolu öğretmenlere tanınan paso hakkının dershane öğretmeni ve ücretli öğretmenlere tanınmadığını ve bu durumun haksız bir uygulama olduğunu söylüyor.

İşte öğretmenlerin bildirisi:

Kamu Reformu, 657 sayılı DMK, Torba yasa gibi çalışma hayatımızı doğrudan etkileyen yasal düzenlemelerle öğretmenlik mesleğimiz ve öğretmenlik onurumuz parçalandı.

İŞSİZ ÖĞRETMENİZ!

Bugün Türkiye’de işsiz olan ya da atama bekleyen sayısı 350 bini bulan öğretmenlerden sadece biriyim. Bin bir zorlukla gittiğimiz, her yıl çuvallarla para harcadığımız dershanelere giderek hırsızlıkla-haksızlıkla dolu bir sınava
girdik. ''kazandık'' ya da biz öyle sandık. Çünkü dört yıl boyunca eğitim gördüğümüz fakültelerden mezun olduktan sonra sana verdiğimiz eğitim yetersiz hadi bir de KPSS’ye girin dediler. Atanmak için yeterli puan alamadık sen öğretmen olamazsın dediler. Ama ücretli öğretmenlik yaptırdılar; yerime kadrolu gelince işten çıkardılar. İhtiyaçları olunca yeniden aradılar. Özelde de çalıştım, orada da maaşımı vermediler. Her geçen gün daha fazla güvencesizliğe mahkûm oluyoruz, her geçen gün daha fazla işsizliğe yoksulluğa mahkûm
kalıyoruz. Bunlara karşı tek bir yolumuz var. Birleşmek; kadrolu, sözleşmeli, ücretli, dershane öğretmeni fark etmez.

E.ÖZDEMİR

ÜCRETLİ ÖĞRETMENİZ!

Ben sekiz yıldır ücretli öğretmenlik yapmaktayım. Kadrolu veya sözleşmeli arkadaşlarla aynı koşullarda çalışmama rağmen aynı ücreti alamamamın yanında, ne sosyal güvencem, ne bir kimliğim, ne bir pasom, ne de iş garantim var. Her sene okul bulabilecek miyim sıkıntısını yaşamakta cabası... Hele de çalıştığınız süre içerisinde ataması yapılan öğretmenin gelmesiyle sizi kapı dışarı etmeleri de ayrı sıkıntı. O yüzden ücretli köleliğe, sömürüye, bizlerin üzerinden birilerinin rant sağlamasına hayır diyorum...

G.SANCER

DERSHANE ÖĞRETMENİYİZ!

Ben dershanede çalışan bir öğretmenim bir diğer deyişle güvencesiz çalışanım. Öğretmen olarak bile anılmıyorum. Uzman öğretici deniliyor biz dershane öğretmenlerine. Çalışma saatleri uzun, insanlık dışı. 10 aylık sözleşme ile çalışıp, her sene yeniden CV elimizde dershane aramak zorunda kalabiliyoruz. Aldığımız üç kuruş maaşın dörtte biri yol parasına gidiyor. Kadrolu öğretmenin yararlandığı her türlü haktan mahrum ediliyoruz. Öğretmenin yeri okuldur ve kpss ile okulun kapıları öğretmenlere kapatılmaktadır. Bu gidişle öğretmenlik saygınlığını kaybettiği gibi öğrencilerde geleceğini kaybedecektir.

Y. ÖZKAN

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENİZ!

Ben 4/B'li çalışan öğretmenim. Çalıştığım okulda bana herkesin adımı bile sormadan sorduğu ilk soru kadrolu muyum yoksa sözleşmeli miyim, geçici miyim yoksa kalıcı mıyım oldu. Bu durum bende kendimi çalıştığım kuruma ait hissedemiyor olmama ve ikinci sınıf öğretmen psikolojisine bürünmeme neden oldu.'4/B' öğretmenler arasında yaratılan bir ayrımcılıktır. Bu ayrımcılık hem maaşlarımıza hem de psikolojimize yansımaktadır. Düşünsenize aynı kurumda aynı işi yapıyorsunuz ama sizin için yasalar hep farklı işliyor. Her şeyi ile muğlâk gelecekte ne olacağımızın belli olmadığı 4/B ve benzeri maddelerin kaldırılmasını, biz 4/B'lileri sözleşmeye tabi tutarak yaratılan bu güvensizliğin artık son bulmasını istiyorum. Kendimi okuluma ait hissetmek istiyorum.....

B. ARI KAYA

KADROLU ÖĞRETMENİZ!

Ben önce sözleşmeli(4-B) olarak atandım, daha sonra kadroya geçtim.. Ama hiç bir zaman kendimi kadrolu olmanın güvencesinde hissetmedim. Çünkü değiştirilen ve değiştirilecek olan kanunlarla iş güvencemiz ortadan kalkacak ve aynı işi yapan öğretmenler usta öğretmen, başöğretmen gibi sıfatlarla birbirine rakip olmaya zorlanıyoruz. Kadrolu öğretmen olmak artık bir anlam ifade etmiyor çünkü atama bekleyen yüz binlerce öğretmen biz çalışan öğretmenlere bir tehdit bir terbiye aracı olarak kullanılıyor. Buna karşı kadrolu, işsiz, ücretli, dershane öğretmeni olarak güçlerimizi birleştirmeliyiz.

K.KAPLAN

Biz güvencesiz öğretmenler Eğitim-sen 5 nolu şubede güvencesizler komisyonunda birleştik.



 

Güncelleme Tarihi: 27 Mayıs 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER