Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Nagehan Alçı'ya sert çıktı. Laf ola beri gele diyerek sözlerine başlayan Geylan, şu ifadeleri kullandı:
Sayın Nagehan Alçı, her konunun uzmanı sıfatıyla, bu kez de eğitime el atmış.
Tabii ki, çocuklarımızın geleceği ve eğitimimizin sıhhatiyle alakalı kaygılı olmak takdire şayandır.
Ancak, “DAM ÜSTÜNDE SAKSAĞAN, VUR BELİNE KAZMAYI” misali yuvarlamayacak ve meramınızı üslubunca ifade edeceksiniz.
Öğrenme kayıplarını, uzaktan eğitime erişememe sorunlarını, ölçme ve değerlendirme yapılamaması gibi olumsuzlukları dile getirirken, zorunlu olarak yüz yüze eğitime ara verilen bu süreci, “ÖĞRETMENLER RAHATA ALIŞTI” gibi bir saçmalıkla tanımlamayacaksınız!
Hem bir veli ve hem de bir eğitim sendikasının yöneticisi olarak çok iyi müşahede ediyor ve biliyorum ki; hali hazırda milyonlarca öğrencimiz ve 974 bin öğretmenimiz dört gözle okulların açılmasını bekliyor. Gerçek böyle iken, Sayın Alçı’nın kaç tane öğretmen ya da öğrenci ile görüşerek “ÖĞRETMENLER DE ÖĞRENCİLER DE OKULSUZLUĞA, RAHATA ALIŞTI SANKİ…” gibi bir kanaatin sahibi olması çok ilginç bir durum.
Sayın Alçı, bunları biliyor musunuz?
1-Öğretmenler, uzaktan eğitim sürecinde, yüz yüze eğitimde olduğunun bir kaç katı zaman ve emek harcamaktadır.
2-Sabah 08.00’den akşam 20.20’ye kadar uzaktan eğitim devam etmektedir.
3-Okulda yüz yüze öğrencilerinin gelişimini takip edebilen öğretmenler, uzaktan eğitim sürecinde telefon, e-posta ya da diğer dijital iletişim ataçlarıyla gece geç saatlere kadar öğrenci ve veliler ile görüşmektedir.
3-Uzaktan eğitim süreci, hiçbir ekonomik ve teknolojik destek almadan tamamen öğretmenlerin kişisel gayret ve imkanlarıyla yürümektedir.
4-Salgın döneminde öğretmenlerin %39’u bilgisayar/tablet satın almıştır. Bunun için de tek kuruş ilave destek almamışlardır.
5-Öğretmenler, bu dönemde sadece uzaktan eğitim faaliyetlerini yürütmemişler; vefa destek gruplarında, filyasyon ekiplerinde, mahalle denetim ekiplerinde gönüllü olarak görev alarak ülkemizin salgınla mücadelesine emek verdiler.
Son kez daha ifade ediyorum: Kesintiye uğrayan eğitim sürecimiz ve öğrencilerimizin öğrenme kayıpları ile dertlenmek tebrik edilecek bir tutumdur. Ancak bunu ifade ederken eğitimin taşıyıcı kolonu olan öğretmenlerimizi tahkir ve huzursuz edecek söylem ve iddialardan kaçınmak gereklidir.
Kimse merak etmesin, çocuklarımızın eğitim süreciyle ilgili kaygı düzeyi en yüksek olanlar, öğretmenlerdir.
Keşke Nagihan hanım õğretmenlere rahata alıştılar demeseydi. Saygınlığını kaybetmiştir. Kendisi adına üzüldüm.