EROL AFŞAR DAN EĞİTİM BİR SEN SAKARYA ŞUBESİNİN AÇIKLAMASINA CEVAP GELDİ...

Türk Eğitim-Sen Sakarya Şube Başkanı Erol AFŞAR,Eğitim Bir Sen Sakarya Şube Başkanı Oğuzhan ÖZKAN ın Türk Eğitim-Sen i klavye sendikacılığı yapmakla suçlamasına cevap verdi...

EROL AFŞAR DAN EĞİTİM BİR SEN SAKARYA ŞUBESİNİN AÇIKLAMASINA CEVAP GELDİ...
Eğitim Bir Sen Sakarya Şube Başkanı Oğuzhan ÖZKAN boyundan büyük işe kalkışmış Türk Eğitim Sen Genel Merkezini hedef alan, edebiyat harikası bir yazı kaleme almış. Boyundan büyük diyorum, çünkü bu şube başkanının çapını bilen bir kişiyim. Yazdıkları yazının bu şahsın çapını çok aştığı da açıktır. Bir kere senin muhatabın Türk Eğitim Sen Genel Merkezi değildir. Bu işleri bırak da senin ağababaların yapsın. Bugüne kadar Türk Eğitim Sen Sakarya Şubesinin verdiği derslerden de bir sonuç çıkarmadığın anlaşılıyor.
Bu vatandaş, anlaşılan önümüzdeki dönem Eğitim Bir Sen Genel Merkez yöneticiliğine talip ki, boyundan büyük işlere kalkışıyor. Ancak, bu kafa ile Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan olmak da söz konusu.Şöyle ki; bu vatandaşın ortaya attığı iddialar ne kadar öngörüsüz olduğunu da açığa çıkarıyor. Muhtemeldir ki, bu haberi okuyan Eğitim Bir Sen li bir çok üye, “bu adamdan şube başkanı olmaz” diye düşünmüştür. Neden? İddialarına bir göz atalım.
Muhterem Sakarya Şube Başkanı Türk Eğitim Sen i klavye sendikacılığı yapmakla suçluyor. Bu vatandaşın ortaya attığı iddialar, klavye sendikacılığı ifadesi ile anlatılabilecek iddialar değildir. Türk Eğitim Sen kamuoyunu aldatıyor, doğru haberler yapmıyor, olayları kendine yontuyor demiş olsa, ilk bakışta, bu adamda mantık var, bu eksiklikleri iyi yakalamış diye düşünebiliriz. Fakat bunların yerine, nerdeyse her hafta alanlarda olan, her konuda eylem yapmaktan çekinmeyen Türk Eğitim Sen’i klavye sendikacılığı yapmakla suçlamak, akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin kabul edebileceği bir iddia olmaz.
Klavyeye sendikacılığı hiç alanlarda olmayan, eylem yapmaktan korkan, ürken sendikalara yöneltilebilecek bir suçlamadır. Bu anlamda düşündüğümüzde, bu ülkede klavye sendikacılığı yapan sendikanın kim olduğu sorusunun cevabı, her kes için aynıdır. Bu sorunun cevabını ben vermeyeyim, bu haberi okuyan eğitim çalışanları ve memurlar versin.
Çok uyanık EBS Sakarya Şube Başkanı, Türk Eğitim Sen’in saat 18:43’de internet sitesinde haber yaparak, alan değişikliği başvurusunun uzatılması talebini haber yaptığını, bu haberden 18 dakika sonra, MEB’in açıklama yaparak başvuru süresinin uzatıldığını duyurduğunu, bu işi Türk Eğitim Sen’in sahiplenmeye çalıştığını, halbuki 18 dakikada bunun mümkün olmadığını yazmış ve bunu klavye sendikacılığı olarak nitelemiştir.
Bu çok uyanık EBS Şube Başkanı, çok basit bir gerçeği göremeyecek kadar da peşin hükümlü davranmaktadır, Türk Eğitim Sen düşmanlığı gözünü ve mantığını öylesine kapatmış olsa gerek ki, yazının yazılmış olduğu ve MEB’e gönderilmiş olduğu saatle, aynı yazının haber yapılması arasında saat farkı olabileceğini dahi düşünememiştir. Kaldı ki, yazı yazılmış ve akabinde Genel Merkezimizce ilgililer telefonla da uyarılmış ve başvuru süresinin uzatılmasının doğru olacağı kendilerine söylenmiştir.
Peki Türk Eğitim Sen yaşanan bir problemle ilgili olarak bu çalışmaları yaparken, muhterem çok bilmiş şube başkanının bağlı olduğu sendikanın resmi bir başvurusu olmuş mudur?Yoksa her zamanki duyarsızlığı ile olayları seyretmeyi mi tercih etmişlerdir?Bunun cevabını da eğitim çalışanları versin.
4C li çalışanların çalışma sürelerinin 11 ay 28 gün olmasını da sahiplendiğimizi ifade etmiş, muhterem çok bilmiş şube başkanı. Bundan daha tabi ne olabilir?Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve Kamu Sen’e bağlı 3 yetkili sendika toplu sözleşme masasında 4 C liler için mücadele vermiştir.Hatta, 4 C lilerin çalışma sürelerinin 11 ay 28 güne çıkarılması dahi bizleri mutlu etmemiştir.Bizim talebimiz 4 C li çalışanların sürekli çalışmasını sağlayacak bir düzenleme yapılmasıdır. Bu kazanımı küçük te olsa bir gelişme gördüğümüz için kamuoyu ile paylaşma gereği duymuş ve paylaşmışız. Ancak, hala da yeterli görmeğimizin bilinmesi gerekir.4 C lilerle ilgili taleplerimiz incelendiğinde gerek Türkiye Kamu Sen’in gerekse Türk Büro Sen’in talepleri arasında olduğu görülecektir.
Biz masada ağlamadık, mücadele ettik, iş bırama eylemi yapacağımızı ilan ettik ve en başarılı bir şeklide yaptık.Siz, iş bırakma eylemine dahi, son dakika da üyelerinizin tepkileri ile, zoru görünce dahil olmak zorunda kalmadınız mı? Siz masada göz yaşı döktünüz.Son elli yılın en başarılı toplu sözleşmesini imzalayacağız, öğretmene ek ödeme alacağız, bu bizim şerefimiz dediniz ama ağababalarınız sizi masada satmadı mı?4+4 zam oranına, sizin seçtiğiniz akademisyen üye evet demedi mi?Gösterilen tepkiler üzerine imzasını gece 01:30 ‘da geri çekmek zorunda kalmadı mı?
Sendikacılık adına utançtan başka neyiniz var?İşyerlerini ziyaret edecek, üyelerinizin yüzüne bakacak haliniz mi kaldı? Türk Eğitim Sen gibi mücadeleci ve kararlı bir sendikayı karalamak bu kıytırık adamlara birkaç numara büyük gelir. Kesin sesinizi, oturun oturduğunuz yerde.

Erol AVŞAR

Türk Eğitim Sen

Sakarya Şube Başkanı
Güncelleme Tarihi: 05 Ekim 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER