Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Teşkilat Sekreteri Lokman Erdoğan, Öğretmenlik programlarını yüksek puanlarla kazanıp eğitimlerini tamamlayan ve öğretmen olma hayali ile yanıp tutuşan yüz binlerce gencin polislik, posta dağıtıcılığı, bekçilik, asgari ücretle süpermarketlerde kasiyerlik, şoförlük, işportacılık gibi işlerde çalıştığını, çoğunluğunun ise işsiz, aşsız bir şekilde evde oturduğunu söyledi.
Çorum’da örgütlenme çalışmaları yürüten DES Genel Teşkilat Sekreteri Lokman Erdoğan, Türkiye'de eğitim sisteminin en önemli sorunları arasında yer alan öğretmen açığının kapatılmasının başarılamadığını kaydederek, “Eğitim ordusu, öğretmen sayısında ciddi bir kan kaybına uğramıştır. Öğretmen açığının artan nüfusumuza ve 4+4+4 modeline endeksli olarak 5 yıl içinde kapatılması için her yıl en az 77 bin öğretmenin atanması gerekiyor. Özellikle ikili eğitim yapılan okul oranında da planlı bir şekilde azaltmaya gidilmesi gerekiyor. Sınıf mevcutları büyük kentlerde hala ortalama 50 civarında” dedi.
Ücretli-vekil öğretmenlerin iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretle çalışmaya mahkûm edildiğini de söyleyen Erdoğan, Türkiye'de yetişmiş, nitelikli ve deneyimli eğitim kadrolarını mesleğine küstürerek emekliğini teşvik etmek ve getirilecek eğitim kadrolarını ücretli-vekil olarak istihdam etmenin Türkiye için büyük bir kayıp olduğunu kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın işe zihniyet değişimi ile başlaması ve eğitimde muhtevaya dair reformları gündeme getirmesi gerektiğini kaydederek, “Ders kitaplarındaki seküler ve tek tipçi kurgulamalar bizim milli ve kültürel değerlerimizi tahrip etmeye devam etmektedir. Eğitimde kendi referans sistemlerimizin kurulmaya başlanması ve ders kitaplarının ve eğitim materyallerinin kendi medeniyet anlayışımızla, bilimsel ve nitelikli bir ruhla yeniden yazılması için Milli Eğitim Bakanı Sayın Avcı’nın mevcut eğitim düzen ve anlayışını revize ederek, hormonlu ve narkozlu bir eğitim sistemiyle zihin dünyası dağılmış öğrencilerimize yeni bir paradigma, müfredat ve içerikle buluşturmasının zamanı geldi de geçmektedir” diye söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu;
Yoksulların, işsizlerin, dar ve sabit gelirlilerin oylarıyla iş başına gelen hükümetin vatandaşlar arasındaki nimet, külfet dengesini kurma konusunda daha duyarlı ve azimli olmasını istiyoruz. Ülkemizin çilekeş halkı için giderek bir felaket haline dönüşen işsizliğin, yoksulluğun, yolsuzluğun ve vatandaşın kanını emen faizci, rantçı harami düzenin tekerine çomak sokması gereken Başbakan Sayın Erdoğan’ın, bu tekerin eklentisi görünümündeki icraatlarına son vermesini istiyoruz.
Ülke ekonomisinin hal ve gidişatını dünya ekonomisinin kötüleşmesine konumlandıran, geleceğimizi yabancı sermayenin ve uluslararası projelerin bize kaynak aktarmasına endeksleyerek, üretimden uzak, kaderci, pasif bir ekonomi politiği izleyen anlayış derhal terk edilmelidir. Bu bağlamda Güneydoğu'daki çatışmalara son vermek amacıyla başlatılan cesur girişime DES olarak tam destek verdiğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu önemli girişim teröre son verilmesi ve demokratikleşme meselesinin de kapsamlı bir çözüme ulaştırılması açısından müthiş bir fırsat sunmaktadır. Fakat yalnızca Güneydoğu’da değil ülkenin en az gelişmiş Karadeniz illerini ve Anadolu’yu da kapsayacak tarzda ekonomik ve sosyal bir açılım yapılmasını istiyoruz.
Güncelleme Tarihi: 08 Mayıs 2013, 00:00
