Değerli Basın Mensupları,
Diyanet İşleri Başkanlığı çok geniş yelpazede yurtiçinde ve yurtdışında sosyal içerikli din hizmeti sunan önemli kamu kurumudur. 03 Mart 1923 tarihinde Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Diyanet İşleri Başkanlığımızın 89. Kuruluş yıldönümünü kutluyorum.
Diyanet İşleri Başkanlığı “Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.” Hukuki dayanağı ile Anayasanın136. maddesinde yerini almıştır.
633 Sayılı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun da:İslam Dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevlidir. Şeklinde görevi belirlenmiştir.
Din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığı; Ecdadımızdan tevarüs eden tarihi, Müftülüklerimizin bilgi ve kontrolünde Vakıf ve derneklerimiz ve vatandaşlarımız tarafından yapılmış ve yapılmakta olan 80.000 aşkın cami de Din Hizmeti sunmaktadır.
Bu hizmetler sunulurken Anayasa ve 633 sayılı kanunda belirlenen esaslar doğrultusunda aşağıda ifade edilen esaslar belirlenmiştir.
Değerli Basın Mensupları;
DİN GÖREVLİLERİ ve KUR’AN KURSU ÖĞRETİCİLERİ DERNEK BAŞKANLARININ İNSAFINA BIRAKILMAMALIDIR.
Camilerimizde ve Kur’an Kurslarında “Cami veya Kur’an Kursu yaptırma yaşatma ismiyle” kurulmuş dernekler bulunmaktadır. Bu dernekler Tüzüklerinde de belirtildiği gibi Cami ve Kur’an Kursunun ihtiyaçları ve buralarda sunulan hizmetleri desteklemek amacıyla kurulmuşlardır. Maddi gelirlerini Camiinin veya Kur’an Kursunun adını kullanarak temin ederler.
Kuruluş amacı güzel olan bu tüzel kuruluşların bazı yöneticilerinin; tüzüklerindeki güzel ve yardımcı olma amacını unutarak cami ve Kur’an Kursunun sahibi imişcesine hareket edip, maalesef mahalli siyasetçi ve bazı kurum yöneticilerinden gördükleri himaye ve aldıkları güçle yasal mevzuata aykırı bu tür tutum ve davranışlarda bulunarak cami ve Kur’an Kursunda görev yapan görevlilerimize bazen daha da ileri giderek Müftülüklerimize hadlerini aşarak müdahale ve tehditlerde bulunduklarına üzülerek şahit olmaktayız.
Diyanet İşleri Başkanlığı Resmi bir kurumdur. Sorumluluk alanında yukarda belirtilen yetkilerini kullanarak görevine ve görevlilerine sahip çıkmalıdır. Cami ve Kur’an kurslarında vuku bulan bu tür hukuksuzluğa ve hadsiz müdahalelere dur denilmesi her şeyden önce resmi ve dini bir görevdir.
Bu itibarla Diyanet İşleri Başkanlığını, İçişleri Bakanlığını ve Başbakanlığı konu ile ilgili yasal tedbirlerin alınması hususunda göreve çağırıyoruz.
Kıymetli Basın Mensupları;
TÜM EK ÖDEMELERİN EMEKLİLİĞE YANSIMASINI İSTİYORUZ.
Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre istihdam edilen kamu görevlilerinden, 2003 yılından önce personelin gelir kalemleri arasında bulunan ek ödeme, ek ders, döner sermaye gibi sair ödemeler, emekli keseneğine esas kazanç kapsamı dışında bırakılmakta; söz konusu ödemeler, emekli maaşı hesaplanırken dikkate alınmamaktadır. Bu durum, kamu görevlilerinin çalışırken aldıkları maaşla emekliliklerinde alacakları maaş arasındaki makası büyük ölçüde açmaktadır. Bu nedenle birçok kamu görevlisi, Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanları emekli olmaktan kaçınmakta, emekli olanlar ise düşük standartlarda, yoksulluk sınırında bir yaşama mahkûm edilmektedir.
Bununla birlikte kamu görevlilerinin emekli ikramiyelerinin hesaplanmasında dikkate alınan kıdem yılının, azami 30 ile sınırlı tutulması nedeniyle, 30 yılın üstünde hizmeti bulunan kamu görevlileri büyük bir haksızlığa uğramaktadır. Bu haksızlığın giderilmesi için TKS ile birlikte dilekçe kampanyası başlatmış bulunmaktayız.
Kıymetli Basın Mensupları;
DİB’in KAPATILMASINI İSTEYENLERİ BİLİYORUZ.
89. kuruluş yıldönümünü kutladığımız Diyanet İşleri Başkanlığının kapatılması yönünde talepleri olan, fikir beyan eden kişi ve STK’ların kimler olduğunu biliyoruz ve onları takip ediyoruz. DİB’in kapatılmasını isteyenlerin karşısında dimdik ayakta olduğumuzu buradan belirtmek istiyorum. Bu kişi ve kurumlara gereken cevap yeri ve zamanı geldiğinde kesinlikle verilecektir.
Değerli Basın Mensupları;
İŞ GÜVENCEMİZİN ELİMİZDEN ALINMASINA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ.
Hükümetin 2013 yılı eylem planlarının içerisinde Devlet Memurlarının, bizlerin iş güvencemizi elimizden alma çalışmaları var, biz bu çalışmayı kesinlikle kabul etmiyoruz.
Değerli Basın Mensuplar;
Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinden çalışanlar adına adalet, merhamet, sevgi, kardeşlik ve emeğe saygı bekliyoruz. Görevliler arasında ayrım yapılmadan herkese eşit mesafede olmalarını istiyoruz.
Bu vesileyle, Kıymetli Diyanet Çalışanları;
- Sevginin, merhametin, adaletin, paylaşmanın ve istişarenin oluşmasını,
- Yaklaşan sinsi tehlike iş güvencemizin elimizden alınmamasını,
- Atama ve nakillerde siyasilerin ve kurum dışı yönlendirmelerin bitirilmesini,
- Eğitim ve sağlık nedeniyle yer değişikliği taleplerinin karşılanmasını,
- Hac ve umre görevlendirmelerinde kıdem esasına göre gidebileceği kalıcı adil bir sistemin oluşturulmasını,
- Hac ve umreye bir kez bile gitmeden emekliye ayrılmanın son bulmasını,
- Ek gösterge uygulamasından tüm fakülte mezunlarının faydalandırılmasını,
- 4/B Sözleşmeli istihdamının sonlandırılmasını ve mevcutların kadroya geçirilmelerini,
- En ücra köşelerde görev yapan din görevlileri başta olmak üzere görevlilerimizin lojman probleminin çözülmesini,
- Köy, mezra ve kırsal kesimlerde görev yapanlara mahrumiyet tazminatı verilmesini,
- Çalışma verimine hiçbir fayda sağlamayan din görevlilerinin, şeflerin ve diğer çalışanların rotasyon uygulamasının kaldırılmasını,
- Din görevlilerinin mesleki bilgilerine katkı sağladığı görülmeyen ve eşitlik anlayışından uzak olan Mesleki Bilgiler Seviye Tespit Sınavının kaldırılmasını,
- Diyanet çalışanlarımızın okuyan çocuklarına ayrım yapılmadan Türkiye Diyanet Vakfı’nca burs verilmesini,
- Emekli olunduğunda maaşların yaklaşık 1.000-1.200-TL. ve emekli ikramiyesinin 15.000.-TL düşmesinin önlenmesini,
İSTİYORSAN
ÇÖZÜM DE ÇARE DE BELLİDİR.
KAZANIMLARIMIZ VE HAKLARIMIZ İÇİN;
ilkeli, kararlı, gerçek ve etkin sendikacılığa destek olmaktır.
TEK ÇÖZÜM TÜRK DİYANET VAKIF-SEN’DE BİR OLMAKTIR.
TEK ÇARE TÜRKİYE KAMU-SEN’E GÜÇ KATMAKTIR.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Merkezi - 04.03.2013
Güncelleme Tarihi: 05 Mart 2013, 00:00
