DES:ZORUNLU ROTASYON YERİNE TEŞVİK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kızılcahamam Kampında talimatını verdiği kıdemli memurların Doğu ve Güneydoğu'ya gönderilmesi yönündeki açıklamasının memur camiasında endişe ve korku oluşturmaya başladığını söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Memur ve öğetmenlere zorunlu rotasyon uygulamak yerine teşvik ve özendirici politikalar uygulanmalıdır. Rotasyon uygulaması cebir ve korkuyla değil memurların rıza ve gönüllü iştirakiyle sağlanırsa hükümetin iyi niyetle ve haklı gerekçelerle dile getirdiği kanaati güçlenecektir” dedi.

 

 

 

Doğu hizmetinin öğretmen, asker, polis ve doktorlar için zaten uygulandığını kaydeden DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, şunları söyledi:

 

 

 

ZORUNLU ROTASYON KARMAŞA VE MAĞDURİYET OLUŞTURUR

 

Memur ve öğretmenlerimizin durduk yere huzur ve düzenlerini bozacak her türlü uygulamaya karşıyız. Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere kalkınmada öncelikli yerlerdeki öğretmen, memur ve tecrübeli kamu görevlisi ihtiyacını karşılamak için zorunlu bir rotasyon uygulaması dayatmak yerine bu bölgelerde çalışmayı teşvik eden yasal düzenlemelere gidilmesi daha sağlıklı ve doğru olur.

 

 

 

ZORUNLU ROTASYON YÜZBİNLERCE AİLENİN PARÇALANMASI DEMEKTİR

 

Mahrumiyet bölgelerinde çalışanlara tazminat verilerek, becayiş uygulamaları yaparak bu bölgelerde çalışmanın cazip hale getirilerek özendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Aksi halde kamu çalışanları arasında büyük bir karmaşa ve mağduriyet oluşacaktır. Böyle bir rotasyon memurları emekliliğe ve istifaya zorlamak demektir. Yüzbinlerce ailenin eş ve çocuklarının parçalanması, gurbet hayatı yaşaması demektir. Zorunlu rotasyon bir yönüyle aile bütünlüğünü bozacağı için boşanmaları dahi artıracaktır. Hükümetin uyguladığı politikalar neticesinde şekillenen kamu hizmetlerini, halka sunan memurların zorunlu rotasyon nedeniyle mutsuz olması, performans ve iş verimlerinin düşük olması en başta hükümetin zararınadır.

 

 

 

ÖĞRETMEN VE MEMUR AÇIĞI KAPATILMALIDIR

 

Şu bir gerçektir ki İLO, AB ve OECD verilerini dikkate aldığımızda Türkiye’deki kamu görevlileri Avrupa ve Amerikadaki ülkelerde çalışan memurlara nazaran daha ağır bir iş yükü altında bulunmakta , daha çok çalışmakta fakat daha düşük ücret almaktadır.  Bu nedenle memurların rıza ve gönüllerini almadan zorla ve cebren rotasyona tabi tutmak yerine başta öğretmen açığı olmak üzere ülkemizdeki memur açığını kapatmak ve mahrumiyet bölgelerini özendirici hale getirerek memurları teşvik etmek daha doğru bir politika olacaktır. Bu itibarla sendikamız mensuplarının ve eğitim çalışanlarının hak ve menfaatlerini korumak adına her türlü güç birliği ve mücadeleye katılmaktan çekinmeyecektir.