BU YÖNETMELİK ' Vekaleten Atamalara Devam ' YÖNETMELİĞİ Mİ ?

BU YÖNETMELİK  ' Vekaleten Atamalara Devam '  YÖNETMELİĞİ Mİ ?
 
Sorunun cevabını baştan verelim: Evet. 28 Şubat 2013 tarih ve 28573 sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren  “ MEB Eğitim Kurumları Yöneticileri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği”  kesinlikle  “ Vekaleten Atamalara  Devam “ yönetmeliğidir.  Çünkü  AKP iktidarının kurulduğu günden bu yana çıkarılan bütün “yönetici atama yönetmelikleri” nin ortak özelliği, adam kayırmaya müsait olması, yandaşı ayırt edici olması ve hukuksuz olmasıdır. Yeni yayınlanan yönetmelikte de bu özelliklerin tekmili birden mevcuttur ne yazık ki.  Bu yönetmelikte  AKP’nin sözde adalet anlayışının zerresi yoktur. Hak-hukuk anlayışı da hiçbir zaman olmamıştı; keza yine yok. Emeğe saygı ve liyakati gözetme de hiçbir zaman öncelikli değildi; yine yanından bile geçilmemiş. 1999’da çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği’nden sonra, 2002 yılından 2009 yılına kadar sınavla tek bir yöneticinin atanmadığı  Milli Eğitim Bakanlığı aynı şekilde yoluna devam edip, sekiz kez değiştirdiği yönetmelikle (yönetmeliksiz) yandaşların dışında kimseye hayat hakkı tanımama peşindedir.
Samimi, işinde gücünde, hakkı olanın dışında görev alabilmek için 40 düz takla, gerekirse 40 da ters takla atmaya hevesli olmayanlar bu yönetmelik işine akıl erdiremeyip şöyle diyorlar: Yahu bu adamlar 10 yılı aşkın zamandır iktidarda ve iktidarın bilmem kaçıncı Milli Eğitim Bakanı değişti. Bakanlıktaki hukuk müşavirlerinin haddi hesabı yok ama her seferinde “yargıya takılacak” veya “yargının iptal edeceği”  bir yönetmelik hazırlanıyor. Böyle bir mantık var mı ? Evet, herkesin düşünebileceği gibi bu durum aklı başında hiç kimseye mantıklı gelmiyor. İki okul müdürüyle iki müdür yardımcısını oturtsanız en fazla iki günde sorunsuz bir “yönetici atama yönetmeliği” hazırlarlar ve kesinlikle yargıya  da takılmaz.
KILÇIKSIZ BALIK ARIYORLAR
Milli Eğitim Bakanlığı  ve doğal olarak AKP iktidarı bu konuda 10 yıldır aynı taktikle hareket ediyor. Kamuda nihai amaca ulaşabilmek… yani düşündükleri, “yerel yönetimler yasası” ve anayasa değişikliğinde “kamu çalışanlarının iş güvencesi“ ni ellerinden alabilmek ve “anadilde eğitim” zırvasını yasallaştırabilmek için  eğitim iş kolunda “kılçıksız balık”  arıyorlar. Yani, bu iş kolunda tam manasıyla bir kadrolaşmayı tamamlamak, kendi yandaşları haricinde kimseye hayat hakkı tanımamak için ya böyle ucube yönetmelikler lazım ya da  yönetmeliksiz bir atama sistemi lazım. Yani, yönetmelik iptal edildi diye işler durmayacak ya. ”Vekaleten atamaya” ve “vekaleten idare etme” ye devam. Milli Eğitimi vekaleten atadıkları yöneticilerle idare etmeyi çok seviyorlar. En son yaptıkları yönetmeliği yandaşlar bile eleştiriyor.Onlar için pek bir şey değişmiyor aslında ama onlar da Bakanlık gibi “yönetmeliksiz” bir yapı peşindeler. Çünkü varlık sebeplerinin bu yapı olduğunun farkındalar. Yönetmelik ne kadar ucube olursa olsun, öyle veya böyle kendilerinin dışında araya karışacaklar olduğunun farkındalar. Vekaleten atamalar devam etsin ki onlar da hayat bulsunlar.
Şimdi ne olacak ?  Ne yapılacak ? Bakanlık hedeflediği gibi  yandaşlar dahil bütün eğitim camiasının tepkisini üzerine çekmiştir. Muhtemeldir ki,  önceki yönetmeliklerde olduğu gibi bu yönetmelik de yargı yoluyla iptal edilecek ve plan tıkır tıkır işleyecektir. ‘’Gel vekil müdürüm,  otur bakalım koltuğa’’ diyecekler. Vekaleten atamaları seviyorlar dedik ya, onları iyi kullanıyorlar. Etinden sütünden faydalanıyorlar. Mankurtlar gibi ne denirse onu yaptırıyorlar. Yat diyorlar yatıyor; kalk diyorlar kalkıyor. Bundan iyisi  “ şam’da kayısı.”  Şam’da kayısı  kaldıysa tabi.  Neticede  Milli Eğitim’de hedefler büyük. Büyük hedeflere küçük adamlarla ulaşılır mı ? 
Enver DEMİR
Türk Eğitim-Sen İst.9 Nolu
  Şube Başkanı
Güncelleme Tarihi: 04 Mart 2013, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
mete
mete - 11 yıl Önce

hükümete muhalefet ağırlıklı ama işin özüyle ilgili tesbitlere de katıkıyorum...

ivedi
ivedi - 11 yıl Önce

keşke bu yönetmeliği çıkarmadan evvel TES'e sorsalardı....

SIRADAKİ HABER