BİZE SALDIRANLAR KENDİ AYIBINI GÖRMELİDİR

Olayları çarpıtmayı adet haline getirenler yine işi anlamazdan gelerek, sendikamıza yönelik hakaret içeren bir yazı kaleme almış, kendilerini, güya cevap vermiş kabul etmektedir. Halbuki, haber aşağıda linkini de vereceğimiz internet sitelerinde yer almıştır. Bu sitelerin içerisinde Zaman Gazetesine ait internet sitesi de bulunmaktadır.

Zaman gazetesinin linki şu şekildedir:

http://zaman.com/haber.do?haberno=1159335&title=diyarbakirdaki-stklardan-13-sehit-raporu
 

Ayrıca, internethaber sitesinde haber aşağıdaki şekilde yer almıştır linki şu şekildedir:

http://www.internethaber.com/diyarbakirda-13-sehit-icin-sok-rapor-360060h.htm
 

Bir başka haber linki:

http://www.sondakika.com/haber-stk-lar-gorus-acikladi-2874914/
 

Diyarbakır Söz Gazetesi de haberi ekteki linkte aynı şekilde vermiştir:

http://www.diyarbakirsoz.com/haber-51741-soru-İŞaretlerİ-cok.html
 

İhlas Haber internet sitesinde de haber yer almıştır:

http://www.ihlassondakika.com/haber_STKlar-catisma-bolgesini-inceledi-raporlarini-acikladi_391706.html
   
Bütün bu haberleri görmezden gelen çok vatansever sendika bakın bizi nasıl suçluyor; “Terörle mücadele konusunda duruşu güneş gibi olan Konfederasyonumuzu yanlış bilgilerin üstüne giydirdikleri yalanlarla karalamaya çalışanları kamuoyu vicdanına, bütün ülkeyi yasa boğan 13 gencimizin şahadetiyle sonuçlanan terör eyleminden yeni üyeler çıkarmaya çalışanların sendikacılık anlayışını da kamu görevlilerinin takdirine havale ediyoruz.”

Ne Türk Eğitim Sen ne de Konfederasyonumuz Türkiye Kamu Sen bugüne kadar yalana, hileye asla tenezzül etmemiştir. Ancak, biz her platformda riyakarları ve riyakarlığı yerden yere vurduk. Diyarbakır’da, Hakkari’de bölücü, Yozgat’ta, Ankara’da milliyetçiliğe soyunanları hiç anlamadık, anlamayacağız. Mekana ve konjonktüre göre eylem ve söylem içerisine girenlerin ipliklerine pazara çıkardık, bundan sonra da bunların gerçek yüzlerini herkese göstermeye devam edeceğiz.

Bizleri, üye kapmak için şehitlerimize sahip çıkmakla suçlayan bu kendini bilmez güruh, şunu iyice beyinlerine sokmalıdır; Türk Eğitim Sen’in de, Konfederasyonumuz Türkiye Kamu Sen’in de şehitlik, şehadet ve vatanın bölünmezliği konusundaki duruşunu bu ülkede bilmeyen yoktur. Bu özelliğimizi bilerek bize üye olmayanlarla da bizim işimiz olmaz, onların bizim çatımız altında yer bulması da mümkün değildir. Onların adresi bellidir.

Diyarbakır Memur Sen temsilciğinin 13 şehit raporuna imza atmadığını söyleyen Memur Sen Genel Merkezi geçmişte yaşananları unutmuş, bu işlere çok yabancı gibi açıklamalar yapıyor. Bakın aşağıdaki parağraf ve haber linkinde neler var:

“Van İnsan-Der, Hakkari Özgür Yaşam Derneği, Norşin Akabe-Der ve  Erciş Şafak-Der tarafından başlatılan ve www.ufkumuz.com  sitesinin evsahipliği yaptığı girişimin sözcülüğünü Cumhuriyet tarihi boyunca isimleri değiştirilmiş köy ve kentlerin eski gerçek isimlerini bir çalışmada toplayan, 4 yıl boyunca Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve İç Anadolu bölgeleri ilçe ilçe gezilerek hazırlanan ve bu alanda Cumhuriyet tarihinde ortaya konan ilk eser olma özelliği taşıyan “Adını Arayan Coğrafya” kitabının yazarı İbrahim Sediyani yapıyor. Kampanyaya bölgedeki onlarca dernek, sivil toplum kuruluşu ve medya organı destek veriyor. “Bütün İsimlerimizi Geri İstiyoruz” adıyla başlatılan imza kampanyasına Mazlum-Der Van Şubesi,  Hakkari Eğitim ve Kalkındırma Derneği (HEK-DER), Eruh Bağgöze Çevre ve Köyleri Kalkındırma Derneği (BAĞ-ÇEV), İSHAR, Van Umut Işığı Derneği, Van Kardelenler Kadın Derneği, Van Erdem-Der, Van Memur-Sen, Hakkari Empati Derneği, Hakkari Ati Gençlik Derneği, Hakkari Eğitim Bir-Sen, Hakkari Memur-Sen, Hakkari Toç Bir-Sen, Hakkari Sağlık-Sen, Hakkari Bem Bir-Sen, Hakkari Diyanet-Sen, Hakkari Kültür-Sen, Hakkari Bayındır-Sen gibi dernek ve sivil toplum kuruluşlarının yanısıra onlarca gazete, dergi, web sitesi ve yayınevi destek veriyor.” Haber Kürtçe ve Ermenice yer isimlerinin tekrar verilmesi üzerine ve bunu isteyen sivil toplum örgütleri de haberde belirtiliyor.Ne tesadüf değil mi PKK ve taşeronları da aynı talebi gündeme getiriyor.
  
Haber linkini de verelim de, yeni bir iftiraya muhatap olmayalım.
http://www.ufkumuz.com/8921_-Senin-terorist-dedigin-bizim-kardesimiz-.html

Bir başka haber; Özgür-Der, Mazlum-Der ve Eğitim bir Sen’den  'Milli Güvenlik Dersi ve 'Andımız' kaldırılsın' Talebi!

18 Haziran 2010 Cuma

Milli Eğitim Müdürlüğü  önünde yapılan basın açıklamasına Mazlum Der ve Eğitim Bir Sen Batman Şubeleri de destek verdi. Mazlum Der ve Eğitim Bir Sen Batman Şubelerinin de destek verdiği basın açıklamasını okuyan Özgür Eğitim Sen Batman Şube Başkanı Ramazan Çelikal, birçok alanda olduğu gibi eğitim öğretim alanında da hem içerik hem de teknik açıdan yüzlerce sorun yaşandığı ve bu sorunların kısa vadede çözümünün mümkün olmadığını ileri sürdü. Çelikal, okullarda ki Milli Güvenlik derslerinde üniformalı kişilerin okullara sokulması, çocuklara 'Andımız' dayatmalarının da devam ettiğine dikkat çekerek, "Okulların her şeyiyle kışla olmaktan çıkartılması için yapılması gereken çok şey vardır.

Olumlu bir adım atmak için en azından ilköğretimde ant ve liselerde Milli Güvenlik dersi dayatmalarını kaldırmakla işe başlanabilir. Yeni eğitim döneminde eski dayatmaların devam etmemesini umut ediyoruz" dedi. Basın açıklamasının ardından Çelikal ve beraberindekiler, Milli Eğitim Bakanı  Nimet Çubukçu 'ya ulaştırmak üzere hazırlanan "İlköğretimde and zulmüne, liselerde Milli Güvenlik dersi dayatmasına son verilsin" başlıklı dilekçeyi, yetkili kimse bulamayınca evrak kayıta teslim etti.

Haber linkini de verelim:

http://orduegitimis.org/popup/haber-yazdir.asp?haber=70&resim=True
Benzeri bir haber daha: Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi, 2007 yılında Doğu ve Güney Doğu illerindeki şubelerin katıldığı bir Bölge İstişare Toplantısı düzenlemişti. 1-2 Aralık 2007 tarihinde düzenlenen toplantının sonunda açıklanan bildirgede, bazı önerilere yer vermişti.

ANDIMIZ DEĞİŞTİRİLSİN

Bildirgede, öğrenci andı da ele alınmış ve "İlköğretim okullarında okutulan öğrenci andı yeniden gözden geçirilmeli, etnik farklılıklar ve evrensel değerler dikkate alınarak yeniden dizayn edilmelidir" denilmişti.

Bildirgede, yerel dil ve lehçelerin seçmeli olarak okutulması, ideolojik eğitimden demokratik eğitime geçilmesi, öğrencilere kılık kıyafet serbestisi getirilmesi konuları da dile getirilmişti.
 

Bu olaylar üzerine Memur-Sen Genel Merkezinden konuyla ilgili net ve doyurucu bir açıklama yapılamamıştı.Ancak Memur-Sen yöneticileri “Andımız Kaldırılsın” diye bir taleplerinin olmadıklarını dile getirmişlerdi.
 

Konuyla ilgili Eğitim Bir Sen Diyarbakır şube başkanı Yasin YILDIZ yazılı bir açıklamada bulunmuş ve “Andımız Kaldırılsın” demiştir.Ayrıca Şanlıurfa’da yapılan bölge istişare toplantısı ile ilgilide çarpıcı açıklamalarda bulunmuştur.




Bütün bu açıklamalar ve daha da artırılabilecek örnekler sanki Memur sen’e bağlı sendika şubelerinden çıkmamış gibi, internet sitelerinde, gazete ve haber ajanslarında yer alan açıklamayı görmezden gelen ve haber yaptığımız için bize izansız ve insafsızca saldıran Memur Sen’e tavsiyemiz;bir çizginiz, duruşunuz olsun, teşkilat yöneticilerinize sahip olun. Sahip olunki sizi zor duruma düşüren açıklamalara imza atmasınlar. Emin olun, ülke bütünlüğü ve bölücü talepleri içeren her açıklama ve açıklama sahiplerini deşifre etmekten bugüne kadar geri durmadık, bundan sonra da durmayız.




Güncelleme Tarihi: 19 Temmuz 2011, 00:00