Türk Eğitim Sen Batman Şube Başkanı Başkanı Aykan Sağırkaya bir basın açıklaması yayınladı ve Batman Üniversitesi'nde yaşanan rektör değişikliğinin birtakım hukuksuz icraatlara sebep olabileceğini örneklerle belirterek şu ifadelere yer verdi:
"Batman Üniversitesi geçtiğimiz günlerde aldığı kararla dikkatleri üzerine toplamıştır. 30.12.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan 24 kişilik öğretim elemanı kadro ilanının nihai sonuçlarını kendi web sitesinden açıklayıp asil adaylardan başlama evraklarını istediği halde, iki ayı aşkın bir süre sonunda anlamsız bir şekilde iptal etmiştir. Daha doğrusu 6 adet kadro, tamamıyla iptal edilip, 14 kadro için belki de ülkemizde ilk defa yaşanacak şekilde süreç yenilemesi kararı vermiştir. Yani asil olarak kazanan adayları bir daha sınava tabi tutacağını karar altına almıştır.
Bu ciddi sürecin yap-boz tahtasına dönmesinde sebep neydi acaba?
Üniversitenin bütün kadrolar için sınav jürilerindeki hataları bahane olarak sunması, yüksek lisans muafiyeti olan bölümleri yüksek lisans şartı istenmediği gerekçesiyle araştırmadan, incelemeden iptal etmesi kamuoyu ve adayları tatmin etmemiştir.
O zaman sebep nihai sonuçların açıklanmasından birkaç gün sonra yaşanan rektör değişikliği miydi ?
Bilindiği üzere Batman Üniversitesi'nde mevzu bahis atama sonuçlarını takiben Prof.Dr.Aydın DURMUŞ rektörlük görevini, Prof.Dr.İdris DEMİR’e devretmiştir. Yeni rektörün de ilk icraatı eski rektör döneminde yapılan atamaları iptal etmek olunca direkt akıllara halef-selef çatışması gelmiştir. Bu durumun az da olsa gerçeklik payı varsa ilerleyen dönemlerde üniversitede hesaplaşmalara ve kurum huzurunun bozulacağına sebep olabileceği aşikardır.
Batman Üniversitesi yönetiminin öncelikle yapılan işleri eski yönetim-yeni yönetim ayrımı yaparak gruplandırma düşüncesi varsa bundan vazgeçmelidir. Çünkü kamu kurumlarında yönetimler değişse de istikrar ve devamlılık vardır. Bu durum kamuoyunun idareye olan güvenini tesis eder.
Bu akademik ilanlara başvuru yapıp kazanan adaylar illaki yargı yoluna başvuru yaptılar ya da yapacaklar çünkü ortada kazanılmış haklar var ve üniversitenin sunmuş olduğu gerekçeler kurum ile alakalı olup adaylardan kaynaklanmayan durumlardır. Emsal durumlara bakılınca bu adaylar zaten haklarını alacaklar. Peki kamuoyunun kuruma olan güveni ne olacak?
Üniversite yönetiminin kurumu güven açısından sarsan ve ileride telafisi olmayacak durumların doğmasını engellemek için bu kararını gözden geçirmesi gerekmektedir. Çünkü önümüzdeki süreçte yeni yapılacak sınavda belki farklı adaylar sınavı kazanacak ama şu andaki mevcut kazanmış adaylar yargı yoluyla görevlerine dönerlerse bu kez yeni kazananlar mağdur olacak ve onlar da yargı yoluna gidip kurumu bir çıkmaza sürükleyeceklerdir. Bu durum halef-selef tartışmasının gölgesinde kalabilecek bir olgu değildir. Bu durumları sayın rektör Prof.Dr.İdris DEMİR ve yönetiminin bir kez daha düşünmesini bekliyoruz. Kararlarını geri almaları elzemdir. Aksi takdirde eski rektörler dönemindeki bütün alımları eşitlik adına incelemeleri gerekir. Ama bunun içinden kurum çıkabilir mi bilinmez doğrusu !
TES Şube Başkanı Aykan Sağırkaya"
Üniversite tarafından kadrolar konusunda yapılan duyuruda bazı hatalar var.
1- ALES ve yabancı dil koşullarının ilana yazılmadığı söyleniyor. YÖK çerçeve yönetmeliğinde başvuru asgari koşulları olarak belirlenen bazı kriterleri ilana yazmaya gerek yok. Bunlar tüm adaylar için zorunlu olan ve adaylar tarafından bilinen asgari koşullar dır. Şayet bu koşulları sağlamayan herhangi bir aday ön eleme aşamasında elemeye tabi tutulmadı ise bu kadroda hata var demektir. Bu hatanın iptal gerekçesi olabilmesi için adayın hem koşulu sağlamayıp hem de sınavda başarılı olmuş olması gerekir. Bu şartlarda alınan herhangi bir aday varmıdır.
2- Duyuruda daha önce yapılan bir sınavda alınan gıda mühendisine yönelik Batman idare mahkemesince verilen iptal gerekçe gösterilmiştir. O kadroda üniversitede Gıda mühendislği bölümü ve doğrudan o alanda doltoralı akedemisyen olmadığı içim sınav yan dallardan kurulan juri üyeleri tarafından yapılmıştır. Mahkeme ise en az bir Gıda Mühendisi olan bir juri ile sınavın yenilenmesine karar vermiş ve sınav Gıda mühendisliği alanında doktoralı dış juri ile gerçekleştirilmiştir. Bu ilanda bu durum göz önüne alınarak temel alanlardaki tüm jüri üyelerinin öncelikli lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimleri o bölümlerde olan kişilerle gerçekleştirilmiştir. Juri üyeleri temel alan olarak örneğin inşaat mühendisliğinde iki inşaat mühendisi ve yine teknoloji fakültesinde inşaat mühendisliği alanında bir profesörün katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Teknoloji inşaat mühendisliği alanındaki profesör YÖK tarafından inşaat mühendisliği alanında doçentlik başvurılarınıda değetlendirme yetkinliğine sahip bir akademisyendir.
3- Açıklamada bahsr konu 9. Madde anabilim dalı başkanı veya bölüm başkanının olduğu ilgili alanlardan dekanın/müdür teklifi ile 3 asil ve yedek jurinin kurulması yönünde birim yönetim kuruluna yetki vermektedir. Anabilim dalı başkanı veya bölüm başkanı görev aldığı taktirde kalan juri üyeleri üniversite içinden görevlendirilebileceği gibi diğer üniversitelerdende davet edilebilir. Bu ilk kez Batman üniversitesinde uygulanan bir yöntem değildir. Yine çoğu kadrolar bölüm bazlı bir juri ile yapıldığı için iptal edilmiş, anabilim dallı bir juri kurularak sınav yenilenmektedir. Oysa aday alt anabilim dalında uzman olduğu için değil o anabilim dalında yetiştirilmek üzere alınmaktadır. Bu yüzden ülke genelinde anabilim dallı değil, bölüm program bazlı juriler kurılarak adayın mesleki yeterliliği ölçülmektedir. Hiç bir üniversite örneğin makine mühendisliği bölümüne aday alınacaksa tamamı mekanik anabilim dalındaki bir juri ile sınav yapmamaktadır. Makine mühendisliği mekanik anabilim dalına aday alınacaksa juri başkanın önerisi ile bu alanda sorulan soru diğer anabilim dalında sorulan soruya göre bir kaç puan yüksek olmaktadır.
Tüm kadrolar bu açıklamalar doğrultusun da değerlendirilirse adayların haklı olduğıu açıkça görülecektir.