BAKAN DİNÇER' İN BAŞÖRTÜLÜ KAMU ÇALIŞANI YANILGISI !

Eğitim İlke-Sen, başörtülü öğretmenlere açılan idari soruşturmaları kınarken, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in kıyafet yönetmeliğiyle ilgili yorumunun geçersiz olduğunu ifade etti

BAKAN DİNÇER' İN BAŞÖRTÜLÜ KAMU ÇALIŞANI YANILGISI !
  Eğitim İlke-Sen (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası) Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Örs, yaptığı basın açıklamasında Kayseri’de başörtülü öğretmenlere yönelik baskılarla, İstanbul’da derse başörtülü girdiği için bir öğretmene açılan soruşturmaya tepki gösterdi. Ahmet Örs, açıklamasında “bu zorba zihniyetin dayanağı halen yürürlükte olan yönetmeliklerdir! 25.10.1982 tarih ve 17849 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık Ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’te kamu çalışanları için “görev mahallinde baş daima açık’ ifadesi hâlâ değiştirilmemiştir. Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik ise serbest kıyafet uygulaması nedeniyle değiştirilirken, maalesef öğrenciler için başörtüsü yasağı kaldırılmış değildir. Eski ve yeni halleriyle her iki yönetmelik de 12 Eylül’ün baskıcı ve yasakçı zihniyetin ürünüdür ve yasakçılık bakımından aynıdır.” ifadelerini kullandı.
 
Eğitim İlke-Sen MYK üyesi Ahmet Örs açıklamada Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in öğrencilere kıyafet serbestliği getiren yönetmelik değişikliğiyle kamu çalışanlarının yasak kapsamı dışında kaldığı yönündeki açıklamasını da değerlendirdi ve şöyle dedi: “Maalesef bu demeciyle sayın Dinçer, hem öğrencilere getirilen yasağı savunmuş olmaktadır hem de kamu çalışanlarına yasak olmadığı şeklinde yanlış bir bilgi vermektedir. Bakanın atladığı husus şudur: Öğretmenler ve memurlar, bakanın bahsettiği yönetmeliğe değil 17849 sayılı kamu çalışanlarının kıyafetleriyle ilgili yasakçı yönetmeliğe tabi tutulmaktadır. Dolayısıyla son kılık-kıyafet yönetmeliğindeki Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan değişiklik bu durumda herhangi bir anlam ifade etmemektedir. Şayet Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bu iyi niyetli yaklaşımının arkasında ise derhal bakanlar kuruluna bir değişiklik teklif ederek, başörtüsüyle ilgili yasaklayıcı hüküm bulunan bütün yönetmeliklerin yürürlükten kalkmasını isteyebilir. Ya da TBMM’ne BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan tarafından verilen teklifin hükümet tarafından desteklenerek, sorunun kesin çözümüne katkı sunabilir.”
 
 
BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ
 
Yasakçı yönetmelikler soruşturmalarla yürürlükte!
 
Sivil toplum örgütlerinin başörtüsüne her alanda serbestlik talebini yükselttiği bir vasatta, başörtüsüne yönelik idari baskıların da arttığını gözlemlemekteyiz. Bir ilkokul öğretmeninin derse girmesinin fiilen engellenmesinin ve başka bir öğretmenin, gözetmenlik yaparken sınav salonundan çıkarılmasının ardından son olarak da Kayseri’de de Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı bazı okullarda başörtülü öğretmenlerin ve öğrencilerin zorla başlarının açtırılmak istendiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Yine İstanbul’da Eğitim-Bir-Sen Hanımlar Komisyonu’ndan bir öğretmen hakkında derse başörtülü girdiği için soruşturma açılmıştır.
 
Başörtülü kamu çalışanlarına, ilk ve ortaokul ile lisede öğrenim gören başörtülü öğrencilere yönelik bu idari baskı ve yasaklarını kınıyoruz. Fakat unutulmaması gerekir ki, bu zorba zihniyetin dayanağı halen yürürlükte olan yönetmeliklerdir! 25.10.1982 tarih ve 17849 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık Ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’te kamu çalışanları için “görev mahallinde baş daima açık’ ifadesi hâlâ değiştirilmemiştir. Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik ise serbest kıyafet uygulaması nedeniyle değiştirilirken, maalesef öğrenciler için başörtüsü yasağı kaldırılmış değildir. Eski ve yeni halleriyle her iki yönetmelik de 12 Eylül’ün baskıcı ve yasakçı zihniyetin ürünüdür ve yasakçılık bakımından aynıdır.
 
Basına yansıyan bilgilere göre Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, son yönetmelik değişikliğinin üniversite öğrencilerini, öğretmenleri vd. çalışanları yasak kapsamında tutmadığını ifade etmiştir. Maalesef bu demeciyle sayın Dinçer, hem yasağı savunmuş olmaktadır hem de kamu çalışanlarına yasak olmadığı şeklinde yanlış bir bilgi vermektedir. Bakanın atladığı husus şudur: Öğretmenler ve memurlar, bakanın bahsettiği yönetmeliğe değil 17849 sayılı kamu çalışanlarının kıyafetleriyle ilgili yasakçı yönetmeliğe tabi tutulmaktadır. Dolayısıyla son kılık-kıyafet yönetmeliğindeki Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan değişiklik bu durumda herhangi bir anlam ifade etmemektedir.
 
Şayet Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bu iyi niyetli yaklaşımının arkasında ise derhal bakanlar kuruluna bir değişiklik teklif ederek, başörtüsüyle ilgili yasaklayıcı hüküm bulunan bütün yönetmeliklerin yürürlükten kalkmasını isteyebilir. Ya da TBMM’ne BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan tarafından verilen teklifin hükümet tarafından desteklenerek, sorunun kesin çözümüne katkı sunabilir.
 
Eğitim İlke-Sen olarak tüzüğümüzde bu insanlık dışı yasağa karşı net bir tavır alacağımızı deklare etmiştik. Bu konudaki ilkemiz gereği, başörtüsüne kamusal alanda tam serbestlik için çaba sergileyen tüm sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin mücadelesini desteklediğimizi bildirmek istiyoruz. Bu çalışmaların siyasi irade tarafından kısmi bir serbestlik sağlanarak, sorunun yine bir sonraki seçime kadar sürüncemede bırakılmasıyla suistimal edilmesi ihtimaline karşı ise herkesi taleplerinin arkasında sonuna kadar durmaya davet ediyoruz.
 
Başörtüsüne sınır koyan, yasak getiren bütün yönetmelikler derhal kaldırılmalıdır.
 
Eğitim İlke-Sen adına
Ahmet Örs
Yönetim Kurulu Üyesi
 
Güncelleme Tarihi: 14 Ocak 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER