Ankara Etlik’te kamu özel ortaklığı adı altında yapılacak olan 3 bin 56 yatak kapasiteli dev hastanede kamu özel ortaklığı modelinin ne anlama geldiği açıkça gözler önüne seriyor. Yüklenici firma inşaata 2.4 milyar dolar para harcayacakken, Sağlık Bakanlığı kendi arazisinde yaptırdığı hastane için yüklenici firmaya tam 8 milyar dolar ve hastane laboratuarlarının işletmesini devrediyor.
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Türk Tabipler Birliği (TTB) avukatı Özgür Erbaş, ihalenin iptali için TTB adına dava açtıklarını söyledi. Kamu özel ortaklığı denilen modelin hukuka aykırı olduğunu belirten Erbaş, bu modele dair de açmış oldukları birçok dava olduğunu söyledi.
“Sağlıkta yap işlet devret modeli”
Kamu-özel ortaklığının, sağlık alanında yap işlet devret modelinin uygulanması anlamına geldiğini belirten Erbaş, Sağlık Bakanlığının yüklenici firmaya hem hazine arazisini verdiğini hem de bunun bitiminde yüklenici firmaya 25 yıl boyunca kira ödediğini, ayrıca hastanenin görüntüleme ve laboratuar hizmetlerinin yüklenici firmaya devredildiğini söyledi. Hastanenin personellerinin doktor ve sağlık personellerinin Sağlık Bakanlığı kadrosunda çalışacağını belirten Erbaş, bu modelin ne özel ne de kamu olduğunu söyledi.
Düşük gelirliler ‘lüks’ hastaneden yararlanabilecek mi?
Yapılacak olan hastanenin 5 yıldızlı otel lüksünde olacağının açıklandığını vurgulayan Erbaş, bu lükslüğün sonucu olarak hastaneden yoksul insanların yararlanmasının da mümkün olmayabileceğini dile getirdi. SGK modeline göre hastaların, primin karşılamadığı hizmeti alamadığını hatırlatan Erbaş, yüksek ücretli olması büyük olasılık olan bu lüks hastanenin hizmetlerinden geliri düşük vatandaşların yararlanmasının çok zor olduğunu ifade etti.
“İhale sürecinde usulsüzlükler var”
Kamu-özel ortaklığı ihalelerinin çıkarılan bir yasayla, devlet ihalesi yasası ve kamu ihalesi yasasına tabi olmadığını hatırlatan Erbaş, buna rağmen kamu-özel ortaklığı ihalesi yasasında da usulsüzlükler olduğunu söyledi. Buna göre kamu-özel ortaklığı ihalelerinde ihale sürecinin 9 aydan uzun olamayacağı maddesi olmasına rağmen bu ihalenin 1,5 yıl sürdüğünü belirten Erbaş, ayrıca ihale maddelerinde açık-eksiltme usulü olmamasına rağmen ihalenin bu usul ile yapıldığını dile getirdi.
“İhaleye iptal davası açıldı”
Kamu-özel modelinde Sağlık Bakanlığı’nın gereken şeffaflık kurallarına aykırı hareket ettiğinin altını çizen Erbaş, TTB’nin bu konuda sorduğu pek çok soruya gizlilik gerekçesiyle cevap verilmediğini açıkladı. Kamu parasının nereye harcandığı, kamu hastanelerinin nasıl yapıldığını ilgilendiren konularda sordukları sorulardan bazılarına özel hayatı ilgilendirdiği gerekçesiyle dahi cevap verilmediğini belirten Erbaş, 3 bin 56 yatak kapasiteli bir hastanenin görüntüleme ve laboratuar merkezini yüklenici firmaya devreden, kendi arazisinde yapım bedeli olan 2,4 milyar doları, 8 milyar dolar olarak geri ödeyen bu ihaleye iptal davası açtıklarını söyledi.
Bir genel hastane, 7 tane de branş hastanesinin içinde olacağı ihaleyi alan firma ise Astaldi-Türkerler ortaklığı oldu. İki büyük inşaat firmasından Astaldi, daha önce Bolu Tünelini ihalesini de kazanan firmaydı. Türkerler İnşaat ise HES projelerinde yer alan şirketlerden birisi.
Güncelleme Tarihi: 30 Eylül 2011, 00:00
