SAĞLIKTA ŞİDDETE HAYIR

SAĞLIKTA ŞİDDETE HAYIR
 Dün öğleden sonra Hastanemizde Sendikamız üyesi bir arkadaşımıza üzerine yürüyen hasta yakınları, servis çalışanları tarafından engellenmeseydi fiziki darp meydana gelecek ve yaralanma olacaktı. Arkadaşımızın Hasta yakınları tarafından yüksek ses, hakaret, tehdit ve aşağılayıcı davranışlarla saldırıya uğraması sonucu; adeta salgın hastalık halini alan sağlık çalışanına şiddete artık dur demek için burada toplanmış bulunmaktayız.
 
Hastanemiz de ve ülkemizde yaşanan bu tür vakalar ne ilk ne de, korkarız ki son olacak.
Dün ayrıca Adana Kozan Devlet Hastanesi Nöroloji Polikliniği'nde hastalarına bakan,  ilaç yazmaya zorlananUz. Dr. Filiz Ökten A.A. isimli hastası tarafından darp edildi.
 
Daha geçen ay, Dikili Devlet Hastanesinde bir doktor bıçaklandı.
Bir cerrah tarafından ameliyat edilen hasta, iyileşmeyen ameliyat yarasından doktoru sorumlu tuttu ve şikâyet etti. Şikâyet değerlendirildi ve doktorun kusurlu olmadığına karar verildi. Ancak hasta bir türlü ikna olmadı ve sonunda doktoru bıçakladı. Polis tarafından gözaltına alındı, mahkemeye sevk edildi ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.


Aynı hastanede çalışan ve henüz bıçaklanmayan bir doktor şöyle değerlendiriyor bu durumu;
“Saldırganı serbest bıraktılar. Yarım kalan işini tamamla der gibi… "
 
Yine geçen ay, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bir hemşire hasta yakını tarafından darp edildi. Buna benzer olaylarda uygulanan prosedür işleme kondu ve “Hasta, evde tedavisine devam edilmek üzere” taburcu edildi. Ancak darpçı hasta yakını, araya eş dost ve bilumum iktidar gücünü koydu ve hastasını aynı hastanenin aynı servisinin özel bir odasına terfi etti.
Yine geçen ay, Fatih Sultan Mehmet Devlet Hastanesi (İstanbul) Acil servisinde bir hasta kendisine geç müdahale edildiği gerekçesi ile bir erkek hemşireyi bıçakla yaraladı…
 
İstanbul’da bir hasta kendisinden şikayetçi oldukları gerekçesi ile 112 istasyonunu döner bıçağı ile bastı.
Bu kadar mı?
Elbette değil, bunlar kısa bir süre içerisinde olan ve basına yansıyan olaylar.
Bir de yansımayanlar var.


Birkaç ay önce Hastanemizde psikiyatri sekreteri arkadaşımız darp edilmişti, hemen hepimiz sözel hakaretlere maruz kalmaya devam ediyoruz.
 
Örneğin Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesinde bir psikiyatri hastası sandalye ile bir hemşireyi darp etti ama kimse duymadı bunu…
 
Sonra aynı hastanede bir polis memuru kendisine rapor vermeyen heyeti silahla tehdit etti.


Olay örtbas edilmek istendi ancak SES ve Manisa Tabip Odası konuyu basına ve savcılığa yansıtınca, soruşturma açıldı.
 
Birde saldırıya uğrayan sağlık çalışanlarının şikâyet ederek işleme koymadığı şiddet vakaları var ki bunların çoğu ise sözel şiddet…
 
Mayıs 2012’de Bir sağlık dergisine röportaj veren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep AKDUR; Sağlık Çalışanlarına yönelik şiddetin artarak bir salgına dönüştüğünü ifade ederek, bu salgına popülist sağlık politikalarının sebep olduğunu söyledi. Vatandaşlara tozpembe tablolar çizildiğini belirten Prof Akdur, hastalar sağlık kurumlarına gittiğinde vaat edilen toz pembe ortamı bulamadığında bütün olumsuzlukların sorumluluğunu hekimlere ve sağlık çalışanlarına yüklediğini ifade etti. Ayrıca cezaların, yaptırımların, güvenlik tedbirlerinin arttırılmasının ve hastane girişlerine x-ray cihazlarının konmasının şiddeti daha da körükleyebileceğini söyledi. Sorununun kısa vadede çözülemeyeceğini belirten Prof. Akdur, “toplumu uzun süreli bir sosyal rehabilitasyon programına tabi tutmak gerekir” dedi.


Buradan Tüm yetkililere sesleniyoruz;Sorunun genel geçer ifadelerle, ya da genelge yayınlayarak çözülemeyeceği apaçık ortadadır. Uyarılarımıza rağmen ne yazık ki etkili önlemler alınmamakta, sağlık çalışanlarını hedef gösteren dil ve tarz devam etmektedir.
 
Tüm yurttaşlarımıza bir kez daha hatırlatıyoruz.Hekimler ve sağlık çalışanları sizin en zor zamanlarınızda yardımınıza koşan can dostlarınızdır. Onlar sizin için en iyisini yapmak amacıyla özveriyle çalışmaktadırlar. Sağlık çalışanlarına karşı sözlü ya da fiziki şiddete yönelmenizin hiçbir tutar yanı yoktur.
 
Hastanın müşteri, hekimin tüccara dönüştüğü bu karanlık sağlık sistemine daha fazla kurban vermemek için; hastasıyla, hekimiyle, hemşiresiyle, laborantıyla, sekreteriyle, firma çalışanıyla kısacası tüm sağlık personeliyle, nitelikli sağlık hizmeti sunmak için iş güvencesi, can güvencesi, gelir güvencesi ve gelecek güvencesi istiyoruz.
 
Elif KARADENİZ
Sivas SES Şube Başkanı
Güncelleme Tarihi: 12 Ekim 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER