''İşte Sağlık'' uygulaması adı altında iş yerinde check-up, medikal koçluk, ergonomi gibi paketler gibi çeşitli kurumsal sağlık hizmetleri ile hem çalışanları hem de yöneticileri mutlu ettiklerini kaydeden Turgay, ''Çalışanların performansını artırmak, işe devamsızlığı ve zaman kaybını önlemek adına mobil sağlık hizmetleri büyük önem taşıyor'' dedi.
Özgür Turgay, ergonomik olmayan iş ortamlarının çalışanlarda kronik kas ağrıları, kas tutulmaları, uyuşmalar ve hareket kısıtlılığı gibi sağlık sorunlarına yol açtığını anlatan Turgay, ''İş yerinde ergonomi paketleri'' ile iş yerlerinde ergonomik ortamı sağladıklarını kaydetti.
Turgay, bu kapsamda bir fizyoterapist, bir hekim eşliğinde iş yerlerine gidildiğini, o iş yerinin çalışma alanı ve ekipmanlarının ısısı, havalandırması, aydınlatması, gürültü düzeyi ile mesai ve dinlenme şartları gibi konularda araştırma yapıldığını ve sonuçta bir rapor hazırlandığını belirtti.
Sorunlu yerlerde aydınlatma gibi teknik hizmetler de verildiğini dile getiren Turgay, raporun ardından fizyoterapist tarafından çalışanlara bilgisayar karşısında doğru oturma, sandalye ayarı, elleri doğru kullanma, saat başı mola verip baş ve boyun egzersizleri yapma gibi konularda eğitim verdiklerini ifade etti.
İŞ GÜCÜ KAYBINDA ENGELLENEBİLİR NEDENLER
Turgay, ''İş gücü kayıplarının neredeyse yarısını engellenebilir nedenler oluşturuyor. Yani çalışanı sağlık kurumlarına ne kadar az sevk eder ve olabildiğince yerinde tedavi edebilirseniz, o insanların verimi ve mutluluğu artıyor, iş gücü kayıpları da engellenebiliyor'' şeklinde konuştu.
Kurumlarda ergonominin çok ciddi bir sorun olduğuna işaret eden Turgay, ''Türkiye'de ofis mobilyaları aslında ergonomik, ama insanımız değil. Doğru oturmuyoruz, bilgisayarları yanlış koyuyoruz, masaları yanlış seçiyoruz, sabahtan akşama aynı boyun hareketinde çalışıyoruz. Bu da devamlı boynu ağrıyan boynu ağrıdığı için başı ağrıyan, gerilim tipi baş ağrısı çeken mutsuz insanlara yol açıyor'' dedi.
Çalışanların genelde mola vermeyi de bilmediklerini anlatan Turgay, ''Mola verdiğimiz zaman, bir koltuktan kalkıp başka bir koltuğa gidiyoruz. Sohbet ediyoruz. Oysa moladan kasıt, açık havaya çıkıp, 5-10 dakikalık yürüyüş, küçük egzersizler ve boyun hareketleri yapmak'' diye konuştu.
''MEDİKAL KOÇLUK''
Özgür Turgay, ''medikal koçluk'' hizmeti kapsamında da kurumlarda öncelikle tüm personelin muayeneden geçirildiğini, diyabet, tansiyon, kalp rahatsızlığı gibi kronik hastalıkları olanların ''medikal koçluk'' ile takip altına alındığını vurgulayarak, bu uygulamada kişiyi takip eden doktorun, riskine göre düzenli aralıklarla kişiyi arayıp, ilacını düzenli kullanıp kullanmadığı, tansiyonun veya kan şekerinin ne durumda olduğunu, yürüyüş yapıp yapmadığını, kilosuna dikkat edip etmediğini kontrol ettiğini aktardı.
Onun dışında, orta ve üst düzey yöneticiler için geliştirilen iş yerinde check-up uygulamasının da bulunduğunu dile getiren Turgay, hekim, hemşire ve radyoloji teknisyeninden oluşan bir ekiple, ultrason, röntgen, EKG dahil cihazlarla istenilen saatte gelip check-up hizmetini iş yerinde verdiklerini söyledi.
Turgay, bu uygulamada, check-up'ı bölme şansı da olduğunu, sabah çok vakti olmayan yöneticilerin aç karnına kan örneği alındıktan sonra müsait olduğu zaman diliminde de diğer işlemlerinin yapılabildiğine dikkat çekti. Aralarında, banka, tersane, üniversite, çağrı merkezi ve telekomünikasyon şirketlerinin de bulunduğu 50'ye yakın kuruma değişik ölçeklerde bu hizmetleri verdiklerine işaret eden Turgay, bunların arasında kamu kurumu bulunmadığını, ama yakında bir devlet üniversitesinde ''İşte Sağlık'' çözümlerinin başlatılacağını belirtti.
Genel kontrol taramalarını da yaptıklarını ifade eden Turgay, talep edildiği durumlarda bir tırla iş yerinin önüne gelerek, akciğer grafisi, odyo testi gibi taramaları iş gücü kaybına neden olmadan gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Türkiye Jokey Kulübü’nün tüm çalışanları ve hipodromlarına da sağlık hizmeti verdiklerini aktaran Turgay, hizmet verdikleri tersanede hiç sorun olmadığını, 7 gün 24 saat ambulansın bekletildiği tersanede bir hekim ve sağlık memurundan oluşan ekibin görev yaptığını, onun dışında 2 iş güvenliği uzmanının da sürekli risk analizleri yaparak çalışanlara iş güvenliği eğitimi verdiğini bildirdi.
Turgay, ''Biz bir kuruma girdikten 1 yıl içinde o kurumdaki sevk oranını, yüzde 40'lardan yüzde 5'lere indiriyoruz. Buna karşılık çalışan memnuniyeti yüzde 50'lerden yüzde 90-95'lere çıkıyor'' şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 22 Şubat 2011, 00:00