Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doktorlara ilişkin açıklamalarına tepkiler sürüyor. Erdoğan, çalışma koşulları nedeniyle istifa eden veya yurtdışına giden hekimleri hedef alarak “Gidiyorlarsa gitsinler. Biz de üniversiteyi yeni bitiren doktorları buralarda istihdam ederiz” açıklamasını yapmıştı.
Bugün ise Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlamak amacı ile sağlıkçılarla bir araya geldi.
Koca, partisinin genel başkanı Erdoğan'ın aksine, sağlıkçılardaki, 'pırıl pırıl gözlerin başka yerlere çevrilmemesini' diledi.
Koca, yine aynı şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aksine, "Altın yere düşse de değerini kaybetmez, bu değerde olanlar olmayanlarla değişilmez" ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada ise bu cümleler Koca, Erdoğan'a meydan mı okuyor cümlelerine sebep oldu.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından İstanbul Haydarpaşa'daki Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane Külliyesi'nde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı'na Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hamza Cebeci, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Cevdet Erdöl, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Hızır Aslıyüksek, Kadıköy Kaymakamı Mustafa Özarslan, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Sadir Yazıcı ile tıp fakültesi öğretim üyeleri, öğrencileri ve askeri tıp öğrencileri katıldı.
Törende bir konuşma gerçekleştiren Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, sözlerine tüm meslektaşlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlayarak başladı. Dr. Koca, toplum ve tıp camiası olarak zor günlerden geçildiğine işaret ederek, "2 yıldır küresel bir salgın hastalık tecrübesi yaşıyoruz. Salgın, nerede yaşarsa yaşasın, her bir insanımızın iliklerine kadar hissettiği bir tehditti. Fakat bu tehdidi en çok hissedenler, bizler, ölümü göze alarak mücadele veren biz hekimler olduk. Kaybettiğimiz sağlık çalışanlarının hatırası kalbimizde. Onları saygıyla yâd ediyorum. Kıymetli hekim adayları, bize gelen insanların dertli, derdinin dermanını bizde arayan insanlar olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Seçtiğiniz nadide meslek, size insanlığın ortaya koyduğu en yüksek değerlerin karakter heykeli olma ayrıcalığını sunmaktadır. Bu hakikat emek vermeye, ertesi gün aşılacak zorluklara bugün katlanmaya değer" dedi.
"BİR AĞABEYİNİZ OLARAK SÖYLÜYORUM…."
"Yarını öngörebildiğine inanan, gündüzünü ve gecesini yarınlarınıza adayan bir ağabeyiniz olarak şunu söylemek istiyorum" diyerek sözlerini sürdüren Bakan Koca, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Tıp eğitimi tercihindeki en küçük şüphe bile beni derinden üzmektedir. Bilin ki, altın yere düşürüldüğünde onun değeri düşmez. Elmas tozlandığında ışıltısından kaybetmez. Ve yine, bilin ki, altın ve elmas kıymet ve kabiliyetinde olanlar, bu kıymet ve kabiliyette olmayanlarla değişilmez. Unutmayın ki, zaman zaman büyüklerimizle de yaşadığımız gibi, karar olan söz bir sitem olan sözün üstündedir. Devletimizin sizler için en iyisini yapmaya çalıştığını ve bunun yakın olduğunu bilin!"
"SAĞLIKTA ŞİDDET VE MALPRAKTİSTE YENİ HUKUKİ DÜZENELEMELR GELİYOR"
Sağlıkta şiddetin en büyük sorunlardan biri olduğuna dikkat çeken Dr. Koca, bu konuda Adalet Bakanlığı ile birlikte yürüttükleri yeni hukuki düzenlemeler hakkında da bilgiler verdi ve şunları söyledi: "Bu mesleğin ve sağlık sisteminin, salgının ağır döneminde ele alınması mümkün olmayan, şimdi ise salgınla mücadele ciddiyetinde ele aldığımız sorunları var. Şiddet bunlardan biri. Dün, değerli Adalet Bakanımız ve yüksek yargı mensuplarının katılımı ile bir sempozyum gerçekleştirdik. Orada, hakkımızın hukukumuzun korunması konusunda ısrarlı, kesin bir talebim oldu. İtiraf edeyim ki, camiamın mutsuzluğu ve derin kaygısı yaptığım konuşmayı teamüllerin dışına çıkardı. Adalet Bakanımızın ve yüksek yargının sizleri anladığını bilin. Yine bilin ki, adalet anladığında hükmün beyanı yaklaşıyor demektir. Adalet Bakanımıza göreve gelişinden itibaren gösterdiği kararlılık için sizler adına ve sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum. Dün, meslek hayatımızı çok yakından ilgilendiren Malpraktis davalarının suiistimali de gündemdeydi. Gelişmeleri özetleyen cümle Adalet Bakanımıza aittir: 'Hekimler de tıpkı hâkimler gibi korunacak.' Bunun bir devrim olduğunu söylüyorum ve bu iddiama karşı çıkacak kimse olamayacağını ilave ediyorum. Bir konu daha var. Hekimlerin ücretlerinin mesleklerine uygun ve adil olması! Bu konuda, aranızda, sorunu bugünkü gibi yaşayan olmayacağını düşünüyorum. Abi ve ablalarınıza kıyasla sorunsuz bir meslek hayatınıza başlayacaksınız."
"BU PIRIL PIRIL GÖZLER BAŞKA BİR HEDEFE ÇEVİRLMESİN"
Bakan Koca, üç şeyi çok önemsediğinin altını çizerek sözlerini şöyle noktaladı: "Hekimlik mesleğinin saygınlığının hekimlerin elinden, inanç kaybıyla, zarar görmemesini çok önemsiyorum. Hekimlik mesleğine manevi sadakatimizin devam etmesini çok önemsiyorum. İstiyorum ki, benim insanıma bakan bu pırıl pırıl gözler başka bir hedefe, başka bir yere çevrilmesin. Bunlar için elimden geleni yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim. 14 Mart Tıp Bayramınızı yürekten kutluyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum."
REKTÖR PROF. DR. ERDÖL: "İLKLERİN ÜNİVERSİTESİ OLDUK"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl de meslektaşlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutlayarak şunları kaydetti: "36 bin kişilik eğitim kapasitesine ulaşmış bir üniversite olduk. İstanbul'da 11 bin 998 öğrencimiz Ankara'da, 8 bin 125 öğrencimiz var. Silahlı kuvvetlerin eğitim faaliyetlerini de üzerimize de aldığımız için harp cerrahisinden, savunma ve deniz tıbbına, askeri psikotravmaya dek 9 ayrı anabilim dalında enstitü başlığında eğitim vermeye devam ediyoruz. Yurt içi ve yurt dışında toplam 11 üniversitede eğitim veriyoruz. Yurt dışında Türkçe hizmet veren resmi ilk üniversite kurumu olarak Somali'de 98 mezun vererek Türkçe eğitimi yurt dışında başaran ilk üniversiteyiz. Türkiye'de tek olduğumuz alanlardan biri de askeri ve sivil öğrencilerin beraber eğitim gördüğü fakültelerimizdir. Askeri öğrencilerimiz hem Ankara hem İstanbul'da eğitim görüyor. 15 Temmuz'dan sonra askeri öğrenciler ne oldu Gülhane kapatıldı deniyor ama askeri tıp öğrencilerinin devir öncesi ve devir sonrası ilk 4 yıllarını mukayese ettiğimizde, 15 Temmuz öncesine göre daha fazla öğrencimiz var tıp fakültelerimizde. 2 yıl sonra askeri doktor olarak birliklerine gidecekler. Üniversitemizde toplam 1221 profesör 705 doçent 503 doktor öğretim üyesi olmak üzere büyük bir akademisyen ordusu ile eğitim veriyoruz."
YENİÇAĞ GAZETESİ