Uykusuz geçen geceler ve bitmek bilmeyen mesai, hepimizin ağzında!
Bu durum öylesine bir hal aldı ki, acıyı dile getirmekten haz alır olduk!
Adeta bununla “gurur” duyuyoruz.
Unutulmaması gereken acı gerçek ise; her geçen an, yaşlandığımız.
ve emekliliğe, yaklaştığımız…
x x x
Peki, neyi kaçırdık biliyor musunuz?
#yıpranmapayını kaçırdık!
Hem de öyle bir kaçırdık ki!
Geçtiğimiz hafta bir “gece yarısı operasyonu” sonucunda,
Gazetecilere ve Milletvekillerine “yıpranma payı” hakkı tanındı.
Artık onlar, herkesten önce emekli olabilecek!
x x x
Peki, bu hak, sağlıkçılara da tanınsaydı,
fena mı olurdu?
Bu ülkede gece gündüz çalışan,
Ailesinden, çocuğundan ve sevdiklerinden uzak kalan,
normal bir memurun kırk saatlik mesaisini,
iki günde tamamlayan,
doktorun, hemşirenin, sağlık memurunun, ATT'nin;
hakkı değil midir yıpranma payı?
Durun ve düşünün bir kere,
Sezar'ın hakkını Sezar'a teslim edin,
sağlıkçılara da böyle bir hakkı, çok geçmeden verin.
Uz.Dr.M.Özgür NİFLİOĞLU
Doktorlarda Yıpranma Payı İstiyor
Milletvekillerine ve gazeteci kardeşlerimize verilen yıpranma payı biz doktorlarada verilsin.Ömrümüzün yaklaşık dörtte biri icap yada nöbetler nedeniyle hastane acillerinde,ameliyathanelerde, servislerde çalışmakla uykusuz geçiyor.Canımızı dişimize takarak geceleyin uykulu kızarmış gözlerle sabahlara kadar ameliyat yapıyoruz.Doktorun mesaisi, gecesi, gündüzü olmaz. Hastane arar hastada acil sorun çıktı derler arabamıza atlar gideriz.Başbakanımızdan ve Sağlık bakanımızdan böyle bir iyileştirme görmek hakkımız olsa gerek. Meclisteki doktor milletvekillerini bu konuda göreve davet ediyorum.
Güncelleme Tarihi: 22 Ocak 2013, 00:00
