BU İLAÇLAR OLSAYDI VİRÜS BU KADAR HIZLI YAYILAMAZDI

471 adet ilaç piyasada yok

BU İLAÇLAR OLSAYDI VİRÜS BU KADAR HIZLI YAYILAMAZDI
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör son dönemde H3N2 virüsüne bağlı olarak yayılan ve bir çok insanı etkileyen grip salgının tedavisinde kullanılan ilaçların piyasada bulunamaması nedeniyle basın toplantısı düzenledi.
 
Güngör, "Grip tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar Türkiye’de olsaydı en azından hastalığın daha kolay atlatılması mümkün olacaktır. İstanbul Eczacı Odası’nın bile aradığı bir ilaç ancak bir eczanede bir-iki tane kalmışsa Türkiye’de ilaç hiçbir yerde yoktur anlamını taşıyor. Oda olarak yaptığımız çalışmada Ocak 2014 itibariyle bulunmayan ilaçlar indeksine göre Türkiye’de ruhsatlı 471 adet ilaç piyasada yok" dedi.
 
 
 
SAĞLIK BAKANLIĞI, “GRİP VAKALARI ARTTI, ANCAK ANTİVİRAL İLAÇLAR BULUNAMIYOR”
 
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, İstanbul Eczacı Odası’nın Şişli’deki merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla piyasada bulunmayan ilaçlar hakkında açıklamalarda bulundu. Güngör, Türkiye’de bulunamayan ilaç sayısının sürekli değiştiğini ve günden güne artış gösterdiğini belirterek, ilaç yokluğunu ortadan kaldıracak önlemlerin hızla alınması gerektiğini söyledi. İstanbul Eczacı Odası olarak piyasada bulunmayan ilaçları tespit ettiklerini söyleyen Güngör, "Son günlerde H3N2 virüsüne bağlı olarak yayılan ve bir çok insanı etkileyen grip salgınının tedavisinde kullanılan ve piyasada bulunmayan ilaçlarla birlikte Ocak 2014 itibariyle İstanbul Eczacı Odası’nın yaptığı çalışmayla ’Bulunmayan İlaçlar İndeksi’ ne göre Türkiye’de ruhsatlı 471 adet ilacın piyasada olmadığını tespit ettik. Bir çok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar bugün hastalar tarafından ne yazık ki Türkiye’de eczanelerde bulunamamaktadır" diye konuştu.
 
 
 
HASTANELER DOLU AMA İLAÇ EVDE
 
"10 YILDA YÜZDE 80’İ BULAN DÜŞÜŞLER YAŞANMIŞTIR"
 
İlaç yokluğunun eczacılara ilaç hizmeti sunmada, hastalara ise ilaca ulaşmada büyük sorun yaşattığını belirten Semih Güngör, sorunun temelinde hükümetin ilaç-fiyat politikalarının olduğunu ifade etti. Güngör, "Sağlık harcamalarının artması karşısında tasarruf tedbirleri gündeme geldiğinde, öncelikli olarak ilaç fiyatlarımızın hızla artışını durduracak önlemler alınmış, yayımlanan ilaç-fiyat kararnamesi ile ilaç fiyatlarının avro üzerinden 5 Avrupa ülkesinden en ucuzunun referans alınarak belirlenmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca ilaç firmalarından özel iskontolar talep edilerek de fiyatın dolaylı olarak aşağıya çekilmesi sağlanmıştır. Alınan bu tedbirlerle ilaç fiyatlarında son 10 yılda yüzde 80’i bulan düşüşler yaşanmıştır. Bugün gelinen noktada sağlık alanının tümüne yayılması gereken tasarruf tedbirlerinin sadece ilaç-fiyat düşüşleri aracılığıyla uygulanması, ilaçta bugün yaşanan kaosun temel nedeni olmuştur" ifadelerini kullandı. Grip ilaçlarının piyasada bulunmamasının en önemli nedeninin uygulanan fiyat politikası olduğunu kaydeden Semih Güngör, bu politikanın devam etmesi halinde piyasada bulunmayan ilaçlara her gün bir yenisinin ekleneceğini vurguladı.
 
"GRİP TEDAVİSİNDE KULLANILAN BAZI İLAÇLAR TÜRKİYE’DE OLSAYDI EN AZINDAN HASTALIĞIN DAHA KOLAY ATLATILMASI MÜMKÜN OLACAKTIR"
 
Konuşmasında son dönemde yoğun olarak görülen grip salgınının virütik bir hastalık olduğunu söyleyen Güngör konuşmasını şöyle devam etti:
 
"Bugün çok kullanılan ve gribin tedavisinde kullanılan bir ilacın fiyatının 2007 yılında 37 Lira, 2009 yılında 45 Lira’ya çıktığını 2011’de ise 30 Lira’ya düştüğünü bugün ise 27 Lira olduğunu Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödediği fiyat ise 19,65 Lira’dır. Bugün gelinen noktada fiyat, ilgili firmalar tarafından yeterli bulunmadığı için bu ilaçlara piyasada ulaşmak mümkün olmuyor. Hiçbir ilacın kesin tedavisi yoktur. Ancak grip tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar Türkiye’de olsaydı en azından hastalığın daha kolay atlatılması mümkün olacaktır. Özellikle yaşlılarda yaşanan bazı semptomların önüne geçmek kolaylıkla mümkün olabilirdi."
 
"SALGIN BAŞINI ALIP GİTMİŞ"
 
Güngör, grip tedavisinde kullanılan ve kamuoyu tarafından bilinen ilaçların (Tamiflu, Oseflu), Türkiye’de olmadığını, bunların eşdeğeri olan bir ilacın ise İstanbul’da belirli eczanelerde olduğunu ama hangi eczanelerde olduğunu bilemediğini söyledi. "Bu ilaçlar önümüzdeki günlerde piyasaya sürüleceği söyleniyor ancak bu çok geç olabilir" diyen Semih Güngör, "Çünkü salgın başını alıp gitmiştir, neredeyse hemen her ailede birkaç hastaya rastlamak mümkündür. Bu ilaçları biz bir yakınım için İstanbul’da aradık. İlacın en son dün Çapa’da bir eczanede iki tane kaldığını öğrendik. Ancak o saatten sonra hastaya ulaşıp oraya yönlendirmek mümkün olmadı. Düşünün İstanbul Eczacı Odası’nın bile aradığı bir ilaç ancak bir eczanede bir-iki tane kalmışsa Türkiye’de ilaç hiçbir yerde yoktur anlamını taşıyor" diye konuştu. 
 
Güngör konuşmasının sonunda piyasada bulunamayan 471 adet ilacın hangi hastalıkların tedavilerinde kullanıldığına dair tespit ettikleri bilgileri gazetecilerle paylaştı. Başta kanser hastalığının tedavisinde kullanılan 69 ilacın bulunmadığına dikkat çeken Güngör, şu bilgileri aktardı:
 
’Sistemik kullanılan antiinfektifler’ 106 adet ilaç, ’Solunum sistemi’ 25 adet, ’antiparaziter ilaçlar, insektisidler ve repellantlar’ 4 adet, ’değişik, amaçlar için kullanılan ilaçlar’ 6 adet, ’Dermatolojik ilaçlar 18 adet, duyusal organlar’ 11 adet, ’genito ve üriner sistem ve seks hormonları’ 4 adet, ’kan ve kan yapan organlar’ 27 adet, ’kardiyovasküler sistem’ 53 adet, ’kas-iskelet sistemi 27 adet, ’sindirim sistemi ve metabolizma’ 57, ’sinir sistemi’ 63 adet ve ’sistemik hormonal preparatlar’ 1 adet...

MÜSİD'DAN KAFA KARIŞTIRAN AÇIKLAMA 
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sağlık Sektör Kurulu Başkanı Hüseyin Sarpkaya, son günlerde Türkiye'de sık görülen girip virüsü "H3N2" üzerinden ciddiye alınmayacak spekülasyonlar yapıldığını belirtti. Sarpkaya, dünya literatüründe ilacı bulunmayan virüslerin ilaç lobisi üzerinden yazılı ve görsel basına ilaç yokmuş gibi lanse edilerek Sağlık Bakanlığına fiyat arttırılması için baskı yapıldığını kaydetti.
 
İLAÇ LOBİSİ BASKI YAPIYOR
 
 
Sarpkaya, yaptığı yazılı açıklamada, H3N2 gibi virüslerin özgün bir tedavisinin olmadığını vurguladı. Son günlerde Türkiye'de sık görülen girip virüsü "H3N2" üzerinden ciddiye alınmayacak spekülasyonlar yapıldığını savunan Sarpkaya, "Dünya literatüründe ilacı bulunmayan virüslerin ilaç lobisi üzerinden yazılı ve görsel basına ilaç yokmuş gibi lanse edilerek Sağlık Bakanlığına fiyat arttırılması için baskı yapılmaktadır. Ekonomik anlamda pazarlık yaparak Avrupa ülkelerinin fiyatlarından ortalama ile belirlenen ilaç fiyatları spekülatif haberlerle arttırılmak istenmektedir" görüşünü dile getirdi.
 
GRİBİN TEDAVİSİ
 
Bu gribin özgün bir tedavisi olmadığını ifade eden Sarpkaya, şunları kaydetti: "Hastaların çoğu, 7-10 günde kendiliğinden iyileşir. Hastanın yeterli sıvı alması çok önemlidir. Yüksek ateşi olan çocuklarda (aspirin hariç) ateş düşürücü kullanılabilir. Diğer gribal enfeksiyonlarda olduğu gibi H3N2 virüsüne karşı da antibiyotik kullanılmamalıdır. Antibiyotiğin tedaviye etkisi yoktur. Sadece komplikasyon gelişirse doktor kontrolünde antibiyotik tedavisi uygulanabilir.
 
Gribin aktif olduğu dönemde, ortalama 3-5 gün istirahat edilmesi vücudun kendisini hızlı bir şekilde toparlaması için önemlidir. Böylece hastalar hem çabuk iyileşecekler hem de virüsü daha fazla kişiye bulaştırmayacaklardır."
Güncelleme Tarihi: 10 Ocak 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER