Aile Hekimleri Federasyonu'ndan yapılan açıklamada aile hekimlerinin Mart ayında da 3 gün iş bırakma eylemi yapacağı belirtildi.
Açıklamada “Maalesef bugün gelinen noktada etkin bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılamaması, gereksiz iş yükü, aile hekimliği cari ödeme giderlerinin artan masraflar oranında arttırılmaması, katlanarak artan ekonomik sıkıntıların yanında çıkarılan 30 Haziran 2021 tarihli yönetmelikle aile hekimlerinin neredeyse cezalandırılması ASM’lerin işleyişinde önemli sorunları ortaya çıkarmaktadır. Toplumun genel sağlığını da ilgilendiren bu duruma tepkisiz kalınması mümkün değildir.” ifadelerine yer verildi.
Öte yandan federasyondan yapılan açıklamada “İş bırakma eylemlerimiz toplumun genel sağlığını da yakından ilgilendiren taleplerimiz karşılanana kadar devam edecektir.” denildi.
Açıklama şu şekilde:
KAMUOYUNA ÖNEMLE DUYURULUR
Bir sistemin işleyişinde ortaya çıkan sorunların sistemle etkileşim içindeki bütün bireyleri etkilemesi kaçınılmazdır. Konu sağlık sistemi ise toplumdaki her bireyin sağlığını yakından ilgilendirmesinden hareketle öncelikli ele alınması gereken bir alandır ve işleyiş aksaklıklarının düzeltilmesi bir zorunluluktur. Hekimler ve sağlık çalışanları olarak çabamız; toplum sağlığını da yakından ilgilendiren aile hekimliği sistemindeki sorunların giderilmesidir. Bizler “statü, hak ve yetkilerimizi asla kötüye kullanmayacağımıza, kimseye zarar vermeyeceğimize, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden insan sağlığını her şeyin üzerinde tutacağımıza” yemin ederek hekimlik mesleğine başlayan ve önceliği insan sağlığı olan hekimleriz. Bir insanın ya da toplumun genel sağlığını olumsuz etkileyecek her durumda tepkimizi ortaya koymak aynı zamanda ettiğimiz yeminin bir gereğidir.
Buradan hareketle, Türkiye genelinde 2010 yılından itibaren uygulanmaya başlanan aile hekimliği sistemi, özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerine getirdiği hareketle toplumun genel sağlığını yükselmesine önemli bir ivme kazandırmıştır. Ancak zaman içinde sisteme yapılan müdahaleler ve ortaya çıkan sorunların düzeltilmesi yönünde atılmayan adımlar sistemin kazanımlarını kaybetme noktasına getirmiştir. Oysa aile hekimliği sisteminin başarısı sistemi işleten çarklar ASM’lerin işleyişiyle doğrudan ilgilidir. Maalesef bugün gelinen noktada etkin bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılamaması, gereksiz iş yükü, aile hekimliği cari ödeme giderlerinin artan masraflar oranında arttırılmaması, katlanarak artan ekonomik sıkıntıların yanında çıkarılan 30 Haziran 2021 tarihli yönetmelikle aile hekimlerinin neredeyse cezalandırılması ASM’lerin işleyişinde önemli sorunları ortaya çıkarmaktadır. Toplumun genel sağlığını da ilgilendiren bu duruma tepkisiz kalınması mümkün değildir.
Bu aynı zamanda yasal hakkımızdır. Aile hekimleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi değildir ve hak arama eylemlerinden dolayı disiplin cezası verilemez. Yine aile hekimleri 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’na bağlıdır ve bu kanun iş bırakmayla ilgili herhangi bir disiplin cezası getirmemektedir. Ayrıca TCK’nın 118’inci maddesinde “1) Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya ve olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir ya da tehdit kullanan kişi hapis cezası ile cezalandırılır. 2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” denilmektedir.
Dolayısıyla aynı zamanda toplumun genel sağlığını ilgilendiren bir konuda hekimler ve sağlık çalışanlarını olarak yapılacak eylemler hem anayasal haklarımızı kullanmak hem de yeminlerimizin gereğini yerine getirmektir.
Nitekim, tüm diyalog girişimlerinin çözümsüz kalması üzerine AHEF’in 24 Ocak 2022 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu Toplantısı’nda “iş bırakma eylemi” kararı alınmıştır. Bu karar doğrultusunda 17-18 Şubat tarihlerinde iki günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirilmiş, 14-15-16 Mart tarihlerinde ise yine üç günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirilecektir. İş bırakma eylemlerinin temel amacı; uygulanan politikalar sonrasında sistemde ortaya çıkan aksaklıklarla ilgili kamuoyunu bilgilendirmek ve yetkili makamlardan bu sorunların ortadan kaldırılmasını istemektir.
Yetkili makamların “sesinizi duyduk, farkındayız” gibi söylemleri bu eylem sürecini sona erdirmek için yeterli değildir. Zaten iş bırakma eylem kararı öncesinde hem Sağlık Bakanlığı hem de ilgili birimler yaşanan sorunlarla ilgili defalarca bilgilendirilmiştir. Kendilerine iletilen sorunlara karşı bir çözüm üretmemeleri ya da üretememeleri sonrasında iş bırakma eylem kararı alınmıştır. Üstü kapalı tehdit içeren açıklamalar ise bizleri yasal hakkımız olan hak arama eylemlerinden vazgeçirmeyecektir. İş bırakma eylemlerimiz toplumun genel sağlığını da yakından ilgilendiren taleplerimiz karşılanana kadar devam edecektir.
SAYGILARIMIZLA
Kaynak: Yeniçağ
Güncelleme Tarihi: 28 Şubat 2022, 19:50