Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova ev emekçisi olarak çalıştığı AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde 23 Eylül 2019’da ölü bulundu. Kadirova’nın “şüpheli ölümü” hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın takipsizlik kararı, daha sonra Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Ancak 21 aydır Anayasa Mahkemesi dosya hakkında sessizliğini koruyor. Karar’a açıklamalarda bulunan ailenin avukatı Prof. Dr. İlyas Doğan ‘’İntihar iddiasının hiçbir ciddiyeti yok. Çünkü kalbini de zedeleyerek gerçekleşen ölüm olayında vurulan kişinin 4 ayrı yerde kan birikimleri bırakacak kadar ayakta kalması mümkün değil. Ortalama bir mantıkla bakıldığında bu kişinin evin içinde dolaşmış gibi görünüyor. Ancak kalbinizi de zedeleyen silahlı yaralanmalarda ölüm 15 saniye içerisinde gerçekleşir. O yüzden 4 ayrı yerde kanının olması mümkün değil. Buna rağmen mağdurun hastanede öldüğü söylendi. Ancak Nadira, hastaneye götürülüp orada ölümü gerçekleşmedi. Eğer öyle olsaydı, Nadira’yı arabaya bindirip hastaneye götürdüklerinde arabada kan izleri olurdu. Ve bunları da delil olarak dosyaya eklerlerdi. Ancak böyle bir delil yok. Çünkü bir insan öldükten saniyeler sonra kanı donar ve artık akmaz. Ya da çok az akar’’ diye konuştu.
‘’Siyasi etkinin kaybolmadan önce kararın çıkacağını beklemiyorum’’ diyen Doğan şu ifadeleri kullandı: ‘’İlk başta ailenin avukatı ben değildim. Başka bir meslektaşımdı. O da bu kan kümelenmesinin incelenmesini talep etmiş. Ama mahkeme incelemeye gerek görmedi. Olaydan bir gün önce Nadira İngilizce kursuna gitme isteğini ailesiyle paylaşmış. Bunu söyleyen bir insan 24 saat içerisinde intihar etmez. Dosyadaki bir diğer tuhaflık ise; Nadira’nın en son konuştuğu kişi, İstanbul’da ifade verdi. İfadeye Şirin Ünal’ın avukatı da katıldı. Bu kadar tecrübeli bir savcı bu hatayı nasıl yaptı?’
Karar Gazetesi
