Biden'ın 'Sözde Soykırım' İfadesine Siyasilerden Sert Tepki

ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin yayımladığı mesajındaki "sözde soykırım" ifadesine ilişkin siyasiler sert tepki gösterdi.

Biden'ın 'Sözde Soykırım' İfadesine Siyasilerden Sert Tepki

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Biden'ın 1915 olaylarıyla alakalı açıklaması, tarihi ve hukuki hiç bir kıymeti olmayan ilkel siyasi hesapların ürünü bir açıklamadır. 1981'deki benzer açıklamanın nasıl Türkiye'ye bir zararı olmamışsa bunun da zararı yoktur ama Türkiye-ABD ilişkilerini zehirleyecek niteliktedir." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,  sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Siyasi hesap uğruna tarihin çarpıtılmasının bir göstergesi olan Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin değerlendirmesini reddediyoruz." ifadesini kullandı.

Oktay, şunları kaydetti:

"Ermenilerce kurgulanan asılsız iddiaları temel alan ve Ermeni isyancılar tarafından katledilen Türklerin ızdırabını, acılarını göz ardı eden bu açıklamanın milletimiz ve tarih karşısında hiçbir değeri yoktur. Gerçekleri görmek isteyenlere arşivlerimiz açıktır."

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Sözcükler tarihi değiştiremez, yeniden yazamaz. Tarihimiz hakkında kimseden ders alacak değiliz. Siyasi fırsatçılık barış ve adalete karşı en büyük ihanettir. Tek dayanağı popülizm olan bu açıklamayı tümüyle reddediyoruz. #1915Olayları" ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, tarih arşivlerinin gerçeğin aynası olduğunu, siyasi hezeyanlara değil, yaşanmışlıklara dayandığını belirterek, şunları kaydetti:

"Biz, evlatlarımıza tarihi, bilimin yol göstericiliğinde çarpıtmadan anlatıyoruz. Hem tarihi hem hukuki zeminde hiçbir karşılığı olmayan bu iftiralar yok hükmündedir."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine tepki gösterdi.

Tarihin hem kaynak hem dayanak hem de davaları olduğunu belirten Bahçeli, "Siyasi hedeflerle, taktik açıklamalarla, hamasi sözlerle, temelsiz ve mesnetsiz söylentilerle yalın tarihi gerçeklerin önyargılarla çarpıtılması insanlığın barış ve huzur arayışını vahim derecede boşluğa düşürecektir." değerlendirmesini yaptı.

Bahçeli, tarihini yargılama gayesiyle basiretsiz, belgesiz ve bilgisiz mahkeme kurmaya teşebbüs edenlerin Türk milletini sanık sandalyesine oturtma çabasının mazisini "bir asra ulaşan mülevves bir tezgah" olarak nitelendirerek şöyle devam etti:

"Bu tezgahın maşa ve mucitlerinin hüviyeti bellidir. Türk milletinin şerefli geçmişinde ne soykırım mahcubiyeti ne de katliam zilleti vardır. Tarihimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da tertemizdir ve bu kapsamda hiç kimseye ispat borcumuz da yoktur. 1915 olayları etrafında kurulan iftira kampanyası asılsızdır, hayasızdır. Bilhassa 1915 olaylarının iç yüzüne merak saranlar, arka planındaki sebeplere ilgi duyanlar ilk iş olarak tozlu raflarda bekletilen arşiv kayıtlarını incelemekle, namuslu ve objektif araştırmalar yapan bilim insanlarının çalışmalarını okuyup değerlendirmekle mükelleftir."

Tarihin hükmünü verdiğini ve 1915 yılındaki haklı ve meşru devlet tasarrufunun sayfasının esasen kapandığını vurgulayan Bahçeli, "Tehcire neden gerek duyulduğu, bunun hangi ihtiyaç ve milli güvenlik mülahazalarından doğduğu öncelikle Birinci Dünya Savaşı'nın kanlı ve karanlık şartlarıyla yorumlanmalıdır." ifadelerini kullandı.

Bahçeli, tarihin siyasetçiler eliyle istismar ve inkar vasıtasına dönüştürülmesinin medeniyetler ve milletler arasındaki uçurumu derinleştirmekle kalmayarak nesiller boyunca devam edecek bir kamplaşmanın da önünü açacağı uyarısında bulundu.

Bu durumun hiç kimseye, hiçbir ülkeye yararının dokunmayacağını vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"1915 olayları sırtından hançer yiyen bir imparatorluğun doğal refleksi, doğru bir kararı, dengeli bir adımıdır. Kaldı ki tehcir, o dönemki milli güvenliğin zorunlu bir tercihidir. Burada soykırım izi sürenler Türk Milletine hiç geçmeyecek düşmanlık besleyen çevrelerdir. 1910'lu yıllarda Ermeni çetelerinin mezalimi, çocuk, kadın ve yaşlı demeden saldırmaları, dahası Anadolu coğrafyasının her köşesinde şiddete başvurmaları demokratik bir hak arayışı değil, hain ve hunhar bir terörizm operasyonudur. Türk milleti bu operasyona boyun eğmemiştir."

Bahçeli, Biden'ın ifadelerini "skandal" ve "sakat" şeklinde değerlendirerek, şunları kaydetti:

"Türkiye-ABD ilişkileri bundan sonra bambaşka bir mecraya savrulma riski taşımaktadır. Dostluk ve stratejik bağlar kurduğu bir ülkeye soykırım gölgesi düşürmeye kalkışan bir zihniyetle muhtemeldir ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Ermeni ihanet şebekelerinin bir devamı olan PKK'nın siyasi ayağı HDP'nin de sözde soykırım yalanına sarılması siyasi ve hukuki bir karar aşamasına gelindiğine işarettir. Türk milletine soykırımcı diyen bir örgütün ne siyasette ne de Gazi Meclis'te bulunması artık imkansızdır."

Açıklamasının sonunda "Devletimizin ve hükümetimizin alacağı her kararın yanındayız." ifadelerini kullanan Bahçeli, "Hiç kimseye, hiçbir güç odağına mecbur veya mahkum değiliz. Geçmişi katliamlarla dolu olan bir ülkeden duyacağımız ve öğreneceğimiz bir şey de yoktur. Biriz, beraberiz, cihana karşı yek yüreğiz." değerlendirmesini yaptı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yaptığı yazılı açıklamada, ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Biden arasında dün akşam telefon görüşmesi gerçekleştiğini hatırlatan Akşener, "Sayın Erdoğan'ın uzun zamandır heyecanla talep ettiği telefon görüşmesi sonrasında, iki başkentten yapılan açıklamaların içeriğindeki farklılıkları ve aynı zamanda görüşülen konulardan bazılarının vatandaşlarımızdan esirgenmeye çalışıldığı gerçeğini ibretle gözlemledik." değerlendirmesinde bulundu.

"İktidarca haftalardır beklenen telefon görüşmesinin 23 Nisan’a rastlatılmasının, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması ile alakasının bulunmadığı gibi bu telefon görüşmesinde 'sözde Ermeni soykırımı' temasının gündeme gelmemiş olması da elbette mümkün değildir." ifadelerini kullanan Akşener, Biden'ın bugün yaptığı açıklamanın bu gözlemlerini teyit ettiği gibi tarihi gerçeklerden uzak olduğunu, Türk milletinin onur ve itibarına yönelik ağır bir saldırı niteliği taşıdığını kaydetti.

Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Siyasi ve ahlaki sorumluluk gözetilmeden dile getirilen sözde 'soykırım' ifadesinin, Biden tarafından kullanılmasının ülkelerimiz arasındaki ilişkilere ağır bir zarar vereceği şüphesizdir.

Bunun yanında, yapılan telefon görüşmesinde bu niyet işitildiğinde, ahizenin Biden'ın yüzüne kapatılamamış olması, NATO Zirvesi vesilesiyle görüşme beklentisinin halen de sürdürülmesi, iktidarın bu densiz ve dengesiz ilişkideki acizliğinin ifşasından başka bir şey değildir.

Bu itibarla, sözde 'soykırım' lafını ağzına alanları, tarihi yeniden yazmaya çalışanları, buna gereken yanıtını veremeyenler ile mevsimlik ve konjonktürel siyasi çıkarları iki ülke halkı arasındaki dostluk ilişkisine tercih edenleri, bu vesileyle en şiddetli şekilde kınamayı bir vazife addediyorum."

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yazılı açıklamasında, bugün Türkiye'yi sözde "Ermeni Soykırımı" ile itham eden Amerika'yı bütün dünyanın Vietnam'da, Afganistan'da ve Irak'ta eline bulaştırdığı milyonlarca mazlumun kanından tanıdığını belirtti.

"Kendi tarihini Kızılderililere yaptığı soykırımla başlatan Amerika, ülkemizi ve tarihimizi masumlara kastetmekle ve sözde soykırımlarla itham edecek en son ülkedir." değerlendirmesini yapan Karamollaoğlu, şunları kaydetti:

"Bugün kim ne söylerse söylesin tarihe kulak verdiğimizde duyduğumuz, ülkemizin geçmişten bugüne kadar barışın, huzurun ve güvenin teminatı olduğudur. Bizim bayrağımız milletimize olduğu gibi aynı zamanda bütün mazlumlara ve masumlara da her zaman umut kaynağı olmuştur. Bu topraklarda farklı ırklar ve inançlar bin yıl barış içinde yaşamış, kimsenin canına ve malına halel gelmemiştir. Bu gerçek ortadayken I. Dünya Savaşı'nın zorlukları altında almış olduğumuz Tehcir Kararı'nı manipüle ederek Türkiye'yi soykırımla anmak kimsenin haddi değildir.

Bugün olduğu gibi yarın da yaptığı zulümlerle anılacak olanların iftiralarına tarih asla itibar etmeyecektir. Eğer ABD'nin veya bir başkasının derdi hakikati aramaksa buyursun, gelsin, arşivlerimiz açık ve ortada. Uluslararası bir komisyon kurulsun, tarihçiler burada belgeleriyle gerçeği ortaya çıkarsın. Hodri meydan."

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, yaptığı yazılı açıklamada ABD Başkanı Biden'ın 1915'te yaşanan acı olayları "soykırım" şeklinde nitelemesinin büyük bir yanlış olarak tarihe geçtiğini belirtti.

"Bu açıklama Türkiye-ABD ilişkilerine olduğu kadar, Ermenistan halkı ile Türkiye halkı arasında bir uzlaşıya ulaşılmasına da olumsuz etki yapacak ve onarılması güç yaralar açacaktır." görüşünü aktaran Faik Öztrak, "1915 olayları Türklerin ve Ermenilerin hafızasında büyük travmaya neden olan bir trajedi, bir felaket olarak iz bırakmıştır. Bu travmanın giderilmesi bu tür açıklamalarla mümkün değildir." değerlendirmesini yaptı.

Özellikle diğer ülkelerin devlet yetkililerinin üzerine düşenin, geçmişte yaşanan trajedi üzerinden yeni bir gerilime yol açmak değil, ortak acının yaralarının sarılmasına çalışmak olması gerektiğini vurguladı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER