Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, kabine toplantısının ardından kapanma kararları hakkında açıklamalarda bulundu. Alınan kararlar doğrultusunda anaokulu, kreş, 8. ve 12. sınıflar dahil tüm kurumlarda yüz yüze eğitime ara verildi.
Bilindiği gibi COVID-19 nedeniyle birçok ülke okulları kapatmak zorunda kaldı. Ülkemizde de eğitime 16 Mart 2020 tarihinden itibariyle ara verilmiş ve geride bıraktığımız eğitim-öğretim yılı uzaktan eğitim ile tamamlanmıştır. 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılında da okullar kademeli ve seyreltilmiş olarak açılmış, bir süre sonra yeniden kapanmıştı. Geldiğimiz noktada, öğretmenler uzaktan eğitim sürecini yürütürken, okulların kademeli ve seyreltilmiş olarak açık tutulduğu dönemde yüz yüze eğitim yaptılar. Ayrıca öğretmenler Vefa Destek Grupları/Filyasyon Ekiplerinde/Mahalle Denetleme Ekiplerinde gönüllü olarak görev aldı, büyük bir özveri ile çalışmalar yürüttü. Son alınan kararlar doğrultusunda eğitimde tüm kademeler itibariyle uzaktan eğitime geçildi. Öğretmenlerimiz bu süreçte de öğrencilerimizin öğrenme kayıplarını en aza indirmek için canla başla çalışmaya devam edecektir. Tam kapanma sürecinde öğretmenlerin hızla aşılamasının sağlanması da okullarımızı açık tutmak için çok önemlidir.
Konuya ilişkin açıklama yapan Genel Başkan Talip Geylan, salgının yayılımını kontrol altına alınabilirse okullarımızı tekrar açılabileceğini aksi halde çocuklarımızın kesintiye uğrayan eğitim sürecinin sorumluluğu hepimizin olacağına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arasında tam kapanma kararı alındı.
Bu kapsamda tüm kademelerde yüz yüze eğitime de ara verildi.
Tabii, kapanan sadece okullarımız; eğitim devam ediyor.
Bir yılı aşkın zamandır olduğu gibi önümüzdeki bu 20 günlük sürede de öğretmenlerimizin büyük gayretiyle uzaktan eğitim devam edecek. Fedakâr öğretmenlerimiz, öğrencilerimizin öğrenme kayıplarını en aza indirmek için canla başla emek vermeye devam edecekler.
Kapanma kararının alındığı bu sürede, bütün topluma düşen görev, tedbir kurallarına harfiyen uymaktır.
Şu unutulmamalı ki; tedbirlere uyar ve salgının yayılımını kontrol altına alabilirsek okullarımızı tekrar açabiliriz. Aksi halde çocuklarımızın kesintiye uğrayan eğitim sürecinin sorumluluğu hepimizin olacaktır.”
