"Susmak bazen aslında ne çok şey anlatır!" mı dersin? Demekten ziyade; Covid-19 pandemisi ile mücadele ettiğimiz süreçte yönetici ve öğretmenler, Bakanlık, valilik veya millî eğitim müdürlüğü tarafından hizmetine ihtiyaç duyulanlar verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü tutulabilirler mi? Sorusuna cevap aradığımız bu makalemizde susmadan yazalım istedim;
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 26.03.2020 tarih ve 5906495 sayılı yazısındaki; “Resmî eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenler, bu süreçte uzaktan eğitim ve diğer eğitim öğretim faaliyetleri kapsamında kendilerine verilecek görevleri esnek çalışma esasları çerçevesinde yürütmek kaydıyla idari izinli sayılacaktır.” paragrafıyla,
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 27.03.2020 tarih ve 5941311 sayılı yazısı ekinde yer alan “Millî Eğitim Bakanlığı Covıd-19 Kapsamında İdari İzin, Dönüşümlü Ve Uzaktan Çalışmaya İlişkin Usul Ve Esaslar”ın “İdari izin” başlıklı 5. maddesi 2. fıkrasındaki; “(2) Covid-19 pandemisinin yayılmasının önlenmesi ve halk sağlığının korunması amacıyla kurumlarındaki eğitim öğretim faaliyetleri uzaktan eğitim yolu ile devam eden yönetici ve öğretmenler, mücbir sebepler dışında görev mahallerinden ayrılmayacak, öğrencilerinin uzaktan eğitim faaliyetlerine katılımını iletişim kanalları vasıtasıyla koordine edecek, öğrenci ve veliler ile irtibat halinde olacaktır. Kurumlarındaki eğitim öğretim faaliyetleri uzaktan eğitim yolu ile devam eden yönetici ve öğretmenler, bu süre boyunca idari izinli sayılacak; ancak Bakanlık, valilik veya millî eğitim müdürlüğü tarafından hizmetine ihtiyaç duyulanlar verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olacaktır.” hükümleriyle,
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 29.04.2020 tarih ve 6668482 sayılı yazısındaki; “Bu süreçte de. uzaktan eğitim faaliyetlerine devam edilecek: yönetici ve öğretmenler, ek ders ücreti karşılığında ders okutmak üzere görevlendirilenler ile uzman ve usta öğreticiler, uzaktan eğitim ve diğer eğitim öğretim faaliyetleri kapsamında kendilerine verilecek görevleri esnek çalışma esasları çerçevesinde yürütmek kaydıyla idari izinli sayılacak; ders görevlerinin yapılmış sayılması konusunda ise ilgi yazılarda belirtilen açıklamalara göre işlem yapılmaya devam edilecektir.” paragrafıyla öğretmenlere çeşitli görevler verilmektedir.
Aslında Anayasal çerçevede olağanüstü hal ilan edilmeden yapılan bu tür görevlendirmelerin hiç birisi de hukuki değildir. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı, Kanun ile yönetmelik ile getirilmeyen “hizmetine ihtiyaç duyulanlar verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olacaktır.” ifadesiyle normlar hiyerarşisinde kanunların ve yönetmeliklerin altında olan, sadece kanunları ve yönetmelikleri açıklamak ve detaylandırmak için çıkardığı Kılavuzlar, Genelgeler, Resmi Yazılar ve Talimatlar ile “her türlü görevi” uygulamaya sokması Anayasal çerçevede hukuken uygun değildir. Bu tür görevlerin verilmesi uygulaması sadece olağanüstü hal ilan edildiğinde mümkün olabilmektedir.
ÖĞRETMEN SİLİKON GİBİ HER DELİĞE SIKILACAK BİR DOLGU MALZEMESİ OLARAK GÖRÜLMEKTEDİR
Ayrıca uzaktan eğitim, canlı eğitim ve benzeri eğitim öğretim faaliyetleri eğitim öğretim mevzuatımızda bulunmamaktadır. Mevzuatta bulunan tek şey telafi eğitimidir. Bakanlık olağanüstü hal ilan edilmeden mevzuatta olmayan şeyleri zaman mefhumunu da gözetmeden baskıyla öğretmene yaptırmaya çalışmaktadır. Valilikler, kaymakamlıklar, müdürlükler nöbet görevi vermekte, vefa gruplarında hatta filyasyon gruplarında bile görevler verilmektedir. Bu görevlerin yapabilmesi için ülkede olağan üstü hal ilan edilmesi gerekir.
Öğretmenlerimiz kendilerine verilen bu görevleri yapmaktan gocunmazlar fakat bazı işgüzar il/ilçe milli eğitim müdürlükleri ve okul müdürleri, resmi yazılara ve Whatsaap talimatlarına konu olan ve öğretmenlere, verdiğimiz görevi yapmak zorundasınız, yapmazsanız ek dersinizi keseriz şeklinde tehditler savurmaya dönüşmüştür.
Öğretmenler evlerinden öğretmenlik bilinciyle görevinin başında, sahip oldukları imkanlar dahilinde ellerinden geleni yapmaya gayret etmektedirler. Öğrencilerimizin kesintiye uğrayan eğitim süreçlerinin olabildiğince rehabilite edilebilmesi için büyük emek sarf etmektedirler. Öğrencilerinin uzaktan eğitim faaliyetlerine katılımını iletişim kanalları vasıtasıyla koordine etmekte öğrenciye ve veliye rehberlik ederek öğrenci ve veliler ile irtibat halinde olmaktadır. Öğretmenlere Yok zoom kur, günde 6 tane fotoğraf at, rapor hazırla geçin bunları gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz. Öğretmenler EBA’dan, Whatsaap grupları üzerinden öğrencilerini takip etmekte, ödev vermekte ve ilgilenmektedir. Ama öğretmeni dolgu malzemesi gören, Demokles’in kılıcı gibi sürekli tehdit eden ve silikon gibi her deliğe resen sıkmaya kalkan anlayışa karşıyız.
Ayrıca ilçelerde oluşturulan vefa destek gruplarının da büyük çoğunlukla öğretmenlerimizin gönüllü hizmetleriyle yürütüldüğünü de gözden kaçırmamak lazımdır. Yani öğretmenlerimiz, eğitim hizmetinin dışında devletin şefkat elinin vatandaşımıza dokunması için de sağlık risklerini göze alarak fedakarca sahada koşturmaktadır.
Öğretmen Vefa gurubunda mı görev alacak, canlı yayın mı yapacak yoksa EBA’dan öğrencilerini mi takip edecektir. İdarecilerin bir karar vermesi gerekmektedir. Aynı anda iki yerde olmayı beceremeyen öğretmenler canlı ders mi verecektir, vefa gurubunda mı çalışacaktır? Ama buna rağmen canlı yayın yapma ısrarı had safhaya ve ek dersini keserim tahditleri olağan hala gelmiştir.
MEB, TOPLU SÖZLEŞME GEREĞİ ÖĞRETMENLERİN EK DERSİNİ KESEMEZSİNİZ DEMEKTEDİR
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün ek ders ücreti karşılığında görev
Yapanların ders görevlerini yapmış sayılmaları hususundaki 13.04.2020 tarih ve 6338779 sayılı yazısına göre; Ek Dersle İlgili Kararın geçici 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrasına göre yapılacak iş ve işlemleri açıklamıştır. Bu yazının 6. maddesindeki; “6-Bu düzenlemenin, uzman ve usta öğreticiler ile ek ders ücreti karşılığında ders okutmak üzere görevlendirilenleri kapsadığının, dolayısıyla kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler bakımından herhangi bir şekilde uygulanamayacağının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.” açıklaması da gayet nettir.
Yukarıda yaptığım analizlere istinaden tatil edilen günlere ilişkin kendilerine telafi eğitimleri ve uzaktan eğitim faaliyetlerine ilişkin verilen görevleri yerine getirmeyen Usta öğreticiler ve ücretli öğretmenlerin Ek Dersle İlgili Kararın geçici 6. maddesinin 2. fıkrasına göre ek ders ücretleri kesilebiliyor iken Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun 28.08.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararının "Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklar" bölümünün "Ders görevinin yapılmış sayılacağı haller" başlıklı 2. maddesindeki hükümlere göre kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin ek derslerin kesilmesi mümkün değildir.
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, yönetici ve öğretmenlere genel idari izni hususunda yapılacak işlemleri konu eden 13.03.2020 tarih ve 5497866 sayılı yazısındaki; “Öte yandan, 01.09.2019 tarihli ve 30875 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2020 ve 2021 yıllarını kapsayan Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun 28.08.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararının "Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklar" bölümünün "Ders görevinin yapılmış sayılacağı haller" başlıklı 2'nci maddesinde; "Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders yılı içerisindeki iş günlerinde genel idari izinli olmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler ile öğrencilerin çeşitli nedenlerle sınıf veya okul bütünlüğünde izinli sayılmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler, bu sürelerde üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılırlar." hükmü yer almaktadır.” paragrafında,
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün yönetici ve öğretmenlere genel idari izni hususunda yapılacak işlemleri 26.03.2020 tarih ve 5906495 sayılı yazısındaki; “Diğer taraftan Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun ilgi yazıda yer verilen 28.08.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararının "Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklar" bölümünün 2'nci maddesinde; idari izinli sayılacak yönetici ve öğretmenlerin ne şekilde ek ders ücretinden yararlandırılacakları belirlenmiştir.” paragrafında toplu sözleşme hükümlerine atıfta bulunularak toplu sözleşme hükümleri gereği yönetici ve öğretmenler ile öğrencilerin çeşitli nedenlerle sınıf veya okul bütünlüğünde izinli sayılmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler, bu sürelerde üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılarak ek derslerinin ödenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kimi okul yöneticileri canlı ders anlatımı faaliyetlerine dahil olmayan öğretmenlerin EK DERS ÜCRETLERİNİN KESİLECEĞİ şeklinde öğretmenleri tehdit etmektedir. Böyle bir şey mümkün değildir. Bakanlığın açıklaması canlı ders anlatımı hususunda öğretmenlere bir zorunluluk getirmemektedir. Ayrıca bir okul yöneticisinin, öğretmenlerimizin mevzuat gereği aldığı ek ders ücretlerini MEB yazısında atıfta bulunulan ve yukarıda yer verilen toplu sözleşme hükmüne göre ödememek HAKKI DA değildir, HADDİ DE değildir.
Biz “Telafi ve Uzaktan Eğitim Yapmayan Öğretmenin Ek Dersi Kesilir mi?” başlıklı haberimizde Telafi eğitimleri ve uzaktan eğitim faaliyetlerine ilişkin verilen görevleri yerine getirmeyen öğretmenin ek dersi kesilebilir mi? sorusunu sorarak konuyu detaylıca açıklamıştık.
“EBA veya Zoomda Canlı Yayın Ders Yapmak Zorunlu mu?” başlıklı haberimizde bakanlık yazılarına atıfta bulunun bazı işgüzar il/ilçe milli eğitim müdürlükleri ve okul müdürleri, resmi yazılara ve Whatsaap talimatlarına konu olan ve öğretmenlere, verdiğimiz görevi yapmak zorundasınız, yapmazsanız ek dersinizi keseriz şeklinde tehditler savurmaya başladığını ele almış atıfta bulunulan 10 bakanlık belgesini analiz ederek gerçekleri açıklamıştık.
https://www.kamudan.com/ogretmen/eba-veya-zoomda-canli-yayin-ders-yapmak-zorunlu-mu-h28474.html
ÖĞRETMENELER, OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN EDİLMEDEN VERİLEN GÖREVLERİ YERİNE GETİRMEKLE YÜKÜMLÜ TUTULAMAZ
Covid-19 pandemisi ile mücadele ettiğimiz süreçte yönetici ve öğretmenler, Bakanlık, valilik veya millî eğitim müdürlüğü tarafından hizmetine ihtiyaç duyulanlar verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü tutulabilirler mi?
Anayasamıza göre savaş, seferberlik veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilmektedir.
2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun amaçlarından biride Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım, durumlarında olağanüstü hal ilan edilmesi ve usulleriyle olağanüstü hallerde uygulanacak hükümleri belirlemektir.
Ayrıca bu kanun kamu hizmeti görevlilerine ne gibi yetkiler verileceğine, görevlilerin durumlarında ne gibi değişiklikler yapılacağına ve olağanüstü yönetim usullerine ilişkin hükümleri de kapsamaktadır.
Tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebebiyle olağanüstü hal ilan edilmesi durumunda gerekli harcamalar öncelikle kamu kaynakları ile yardımlardan sağlanmaktadır.
Tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebebiyle olağanüstü hal ilan edilen bölge içindeki kamu kurum ve kuruluşlarıyla tüzel ve gerçek kişiler, kendilerinden istenecek veya yükümlülük konulacak arazi, arsa, bina, tesis, araç, gereç, yiyecek, ilaç ve tıbbi malzeme ile giyecek ve diğer maddeleri vermek zorundadırlar.
Tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebepleriyle olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde bulunan 18 - 60 yaşları arasındaki bütün vatandaşlar, olağanüstü hal sebebiyle kendilerine verilecek işleri yapmakla yükümlüdürler. Gerekli görülen hallerde çalışılan işyerlerinde gündüz ve gece çalışmalarında günlük iş saatleri, işlerin niteliğine ve ihtiyaç derecesine göre artırılabilir. Hafta Tatili Kanunu, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun, Öğle Dinlenmesi Kanunu, hükümleri kısmen veya tamamen uygulanmayabilir.
Ayrıca Tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebebiyle olağanüstü hal ilanında, olağanüstü hal ilanını gerektiren hususlar göz önünde bulundurularak aşağıda yazılı tedbirler alınabilir:
a) Bölgenin belirli yerlerinde yerleşimi yasaklamak, belirli yerleşim yerlerine girişi ve buralardan çıkışı sınırlamak, belli yerleşim yerlerini boşaltmak veya başka yerlere nakletmek,
b) Resmi ve özel her derecedeki öğretim ve eğitim kurumlarında öğrenime ara vermek ve öğrenci yurtlarını süreli veya süresiz olarak kapatmak,
c) Gazino, lokanta, birahane, meyhane, lokal, taverna, diskotek, bar, dansing, sinema, tiyatro ve benzeri eğlence yerleri ile kulüp vesair oyun salonlarını, otel, motel, kamping, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerini denetlemek ve bunların açılma ve kapanma zamanını tayin etmek, sınırlamak, gerektiğinde kapatmak ve bu yerleri olağanüstü halin icaplarına göre kullanmak,
d) Bölgede olağanüstü hal hizmetlerinin yürütülmesi ile görevli personelin yıllık izinlerini sınırlamak veya kaldırmak,
e) Bölge sınırları içerisindeki tüm haberleşme araç ve gereçlerinden yararlanmak ve gerektiğinde bu amaçla geçici olarak bunlara el koymak,
f) Tehlike arz eden binaları yıkmak; sağlığı tehdit ettiği tespit olunan taşınır ve taşınmaz mallar ile sağlığa zararlı gıda maddelerini ve mahsullerini imha etmek,
g) Belli gıda maddeleri ile hayvan ve hayvan yemi ve hayvan ürünlerinin bölge dışına çıkarılmasını veya bölgeye sokulmalarını kontrol etmek, sınırlamak veya gerektiğinde yasaklamak,
h) Gerekli görülen zaruri ihtiyaç maddelerinin dağıtımını düzenlemek,
i) Halkın beslenmesi, ısınması, temizliği ve aydınlanması için gerekli gıda madde ve eşyalarla her türlü yakıtın, sağlığın korunmasında, tedavide ve tıpta kullanılan ilaç, kimyevi madde, alet ve diğer şeylerin, inşaat, sanayi, ulaşım ve tarımda kullanılan eşya ve maddelerin, kamu için gerekli diğer mal, eşya, araç, gereç ve her türlü maddelerin imali, satımı, dağıtımı, depolanması ve ticareti konularında gerekli tedbirleri almak, bu yerlere gerektiğinde elkoymak, kontrol etmek ve bu malları satıştan kaçınan, saklayan, kaçıran, fazla fiyatla satan, imalatını durduran veya yavaşlatanlar hakkında fiilin işleniş şekli veya niteliği de nazara alınarak işyeri bulunduğu mahal için hayati önem taşımadığı takdirde işyerini kapatmak,
j) Kara, deniz ve hava trafik düzenine ilişkin tedbirleri almak, ulaştırma araçlarının bölgeye giriş ve çıkışlarını kayıtlamak veya yasaklamak.
Dolayısıyla Anayasal çerçevede olağanüstü hal ilan edilmeden yapılan bu tür görevlendirmelerin hiç birisi de hukuki değildir.
İsteyenler verilen görevleri yapar istemeyen de yapmaz, yapan yapmayanı, yapmayan da yapanı eleştiremez. Yöneticiler silsile yoluyla aldıkları emir ve talimatları size, abartarak, kraldan çok kralcı olarak iletebilirler ama hiç kimse de bana zorla yaptırıyor demesin. Sorumluluk tamamen öğretmenin kendisindedir.
Öğretmenim hayatta mücadeleniz kadar yaşarsınız ve sınırları zorlamadığınız sürece sizi EBAya sınırlarlar sonrada ZOOMlarlar. Her şey sizin elinizde...
Ahmet Kandemir
Güncelleme Tarihi: 03 Mayıs 2020, 00:39
Kalemine sağlık.Allah kolaylıklar versin.