"İlim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır." demiş Yunus. Aynı Yunus; "Behey Yunus sana söyleme derler Ya ben öleyim mi söylemeyince." dermiş. Bu sözleri hatırladıkça eğitim çalışanlarının giderek daha beter ve umutsuz bir hal alan ahval-i pür melal'i karşısında ve anında sık sık söylemekten kendimi alamadığım; "Söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil." sözü aklıma geliyor.
Fuzuli'nin her zamanki lirik melankolisinden payını alan, her seferinde bir kez daha hayranlık uyandıran, çaresizliğin en anlamlı ifadesi olan ah'lar ile an'ların olağan buluşmasını anlatan hal-i pür melalimin muhteşem tasviridir. "Sussan olmuyor, susmasan olmaz dil dursa hakim bey, tende can durmaz." mı dersin. Yoksa "Kelimeler şu an kocaman birer yalan, konuşursam seni yakar, susarsam kendime katlanamam." mı dersin ya da "Susmak bazen aslında ne çok şey anlatır!" mı dersin?
Sevgili öğretmen arkadaşlar ister gücenin ister alının ama şunu söylemekten geri kalmayacağım, okumuyorsunuz. Neyi okumuyorsunuz? Sizin kamu hayatındaki tapunuz olan temel, sizle ilgili mevzuatı okumuyorsunuz. Okumadığınız içinde hak kayıpları yaşıyorsunuz. Hani komutan diyor ya uyursanız ölürsünüz diye bizde diyoruz ki; Öncelikle haklarınızı bilmeniz gerekmekte, haklarını bilmeyenler dayatmalara boyun eğmek zorunda kalmakta, mali ve özlük hak kaybına uğradığının bile farkına varmamaktadır. Yine haklarını bilmeyenler angarya uygulamaların muhatabı olmaktadır.
"Susmak bazen aslında ne çok şey anlatır!" mı dersin? Demekten ziyade bu araştırma yazımda susmadan yazalım istedim;
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün en son yayımlanan “İdari İznin Uzatılması” konulu yazısını analiz edeceğiz.
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü, Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında okullardaki tatil süresinin 31 Mayıs 2020 tarihine kadar uzatıldığına dair 29.04.2020 tarih ve 6668482 sayılı “idari iznin Uzatılması” konulu yazısını yayımladı.
Bu yazının “Bu süreçte de. uzaktan eğitim faaliyetlerine devam edilecek: yönetici ve öğretmenler, ek ders ücreti karşılığında ders okutmak üzere görevlendirilenler ile uzman ve usta öğreticiler, uzaktan eğitim ve diğer eğitim öğretim faaliyetleri kapsamında kendilerine verilecek görevleri esnek çalışma esasları çerçevesinde yürütmek kaydıyla idari izinli sayılacak; ders görevlerinin yapılmış sayılması konusunda ise ilgi yazılarda belirtilen açıklamalara göre işlem yapılmaya devam edilecektir.” paragrafı ülke eğitim öğretim gündemime oturmuştur.
Yazının yukarıdaki paragrafındaki “Uzaktan eğitim ve diğer eğitim öğretim faaliyetleri kapsamında kendilerine verilecek görevleri esnek çalışma esasları çerçevesinde yürütmek kaydıyla idari izinli sayılacak; ders görevlerinin yapılmış sayılması konusunda ise ilgi yazılarda belirtilen açıklamalara göre işlem yapılmaya devam edilecektir.” kısmına atıfta bulunun bazı işgüzar il/ilçe milli eğitim müdürlükleri ve okul müdürleri, resmi yazılara ve Whatsaap talimatlarına konu olan ve öğretmenlere, verdiğimiz görevi yapmak zorundasınız, yapmazsanız ek dersinizi keseriz şeklinde tehditler savurmaya başlamıştır.
Paragraf açıkça şunu söylemektedir. “ilgi yazılarda belirtilen açıklamalara göre işlem yapılmaya devam edilecektir.”
Peki ilgi yazılar nelerdir?
“İlgi:
a) 13.03.2020 tarihli ve 28892082-869-E.5497866 sayılı yazımız.
b) 26.03.2020 tarihli ve 28892082-869-E.5906495 sayılı yazımız.
c) 28.03.2020 tarihli ve 28892082-869-E.5964251 sayılı yazımız.
ç) 01.04.2020 tarihli ve 28892082-869-E.6084632 sayılı yazımız.
d) 13.04.2020 tarihli ve 28892082-869-E.6338779 sayılı yazımız.”
Söz konusu yazının ilgileri bu şekildedir.
O halde bakanlık ne demek istemiş ilgi yazıları tek tek analiz edelim;
1-İLGİ : A) 13.03.2020 TARİHLİ VE 28892082-869-E.5497866 SAYILI YAZIMIZ.
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, yönetici ve öğretmenlere genel idari izni hususunda yapılacak işlemleri konu eden 13.03.2020 tarih ve 5497866 sayılı yazısındaki;
“Öte yandan, 01.09.2019 tarihli ve 30875 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2020 ve 2021 yıllarını kapsayan Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun 28.08.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararının "Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklar" bölümünün "Ders görevinin yapılmış sayılacağı haller" başlıklı 2'nci maddesinde; "Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders yılı içerisindeki iş günlerinde genel idari izinli olmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler ile öğrencilerin çeşitli nedenlerle sınıf veya okul bütünlüğünde izinli sayılmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler, bu sürelerde üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılırlar." hükmü yer almaktadır.” paragrafında toplu sözleşme hükümlerine atıfta bulunulmuştur.
MEB, BİRİNCİ İLGİ YAZISINDA, TOPLU SÖZLEŞME GEREĞİ ÖĞRETMENLERİN EK DERSİNİ KESEMEZSİNİZ DEMEKTEDİR
Dolayısıyla, toplu sözleşme hükümleri gereği yönetici ve öğretmenler ile öğrencilerin çeşitli nedenlerle sınıf veya okul bütünlüğünde izinli sayılmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler, bu sürelerde üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılarak ek derslerinin ödenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kimi okul yöneticileri canlı ders anlatımı faaliyetlerine dahil olmayan öğretmenlerin EK DERS ÜCRETLERİNİN KESİLECEĞİ şeklinde öğretmenleri tehdit etmektedir. Böyle bir şey mümkün değildir. Bakanlığın açıklaması canlı ders anlatımı hususunda öğretmenlere bir zorunluluk getirmemektedir. Ayrıca bir okul yöneticisinin, öğretmenlerimizin mevzuat gereği aldığı ek ders ücretlerini MEB yazısında atıfta bulunulan ve yukarıda yer verilen toplu sözleşme hükmüne göre ödememek HAKKI DA değildir, HADDİ DE değildir.
Biz “Telafi ve Uzaktan Eğitim Yapmayan Öğretmenin Ek Dersi Kesilir mi?” başlıklı haberimizde Telafi eğitimleri ve uzaktan eğitim faaliyetlerine ilişkin verilen görevleri yerine getirmeyen öğretmenin ek dersi kesilebilir mi? sorusunu sorarak konuyu detaylıca açıklamıştık.
Ayrıca ilgili haftasında meslekle ilgili çalışma yapanı öğretmenlere 15 saat ek ders ödenmesi, yönetici ve öğretmenlerin, hafta sonu tatil günlerinde yapılan eğitim öğretim faaliyetleri, Ders dışı eğitim çalışmaları ile nöbet görevi hariç üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevleri ek ders ücretlerin ödenmesi hususu açıklanmıştır.
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı yapmış olduğu basın açıklamasında diyor ki; "* Öğretmenlerin ek derslerinin kesilmesi ya da maaşlarından kesinti yapılması gibi bir durum olmayacak.
* Hiçbir eğitim yöneticisi de, öğretmenden verdiği dersle ilgili görüntü istemeyeceği gibi görüntü kaydı alınmasıyla ilgili yönetici baskısı da yapılamaz.
*Canlı Sınıf uygulamalarında herhangi bir sorun yaşanmaması için öğretmenlerimizin öğrencileriyle uzaktan sanal ortamda ders yapmak amacıyla 8. sınıflar, lise hazırlık sınıfları ve 12. sınıflar için sadece EBA Canlı Ders özelliğini kullanması gerekmektedir. Bu sayede öğrencilerimizin kişisel verileri başka platformlara taşınmamış olacaktır."
2-İLGİ : B) 26.03.2020 TARİHLİ VE 28892082-869-E.5906495 SAYILI YAZIMIZ.
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün yönetici ve öğretmenlere genel idari izni hususunda yapılacak işlemleri 26.03.2020 tarih ve 5906495 sayılı yazısındaki;
“Resmî eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenler, bu süreçte uzaktan eğitim ve diğer eğitim öğretim faaliyetleri kapsamında kendilerine verilecek görevleri esnek çalışma esasları çerçevesinde yürütmek kaydıyla idari izinli sayılacaktır.” paragrafıyla öğretmenlere çeşitli görevler verilmektedir. Aslında Anayasal çerçevede olağanüstü hal ilan edilmeden yapılan bu tür görevlendirmelerin hiç birisi de hukuki değildir.
“HER TÜRLÜ GÖREV” UYGULAMASI SADECE OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN EDİLGİNDE MÜMKÜN OLABİLMEKTEDİR
Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 27.03.2020 tarih ve 5941311 sayılı yazısı ekinde yer alan “MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI COVID-19 KAPSAMINDA İDARİ İZİN, DÖNÜŞÜMLÜ VE UZAKTAN ÇALIŞMAYA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR”ın “İdari izin” başlıklı 5. maddesi 2. fıkrasındaki; “(2) Covid-19 pandemisinin yayılmasının önlenmesi ve halk sağlığının korunması
amacıyla kurumlarındaki eğitim öğretim faaliyetleri uzaktan eğitim yolu ile devam eden yönetici ve öğretmenler, mücbir sebepler dışında görev mahallerinden ayrılmayacak, öğrencilerinin uzaktan eğitim faaliyetlerine katılımını iletişim kanalları vasıtasıyla koordine edecek, öğrenci ve veliler ile irtibat halinde olacaktır. Kurumlarındaki eğitim öğretim faaliyetleri uzaktan eğitim yolu ile devam eden yönetici ve öğretmenler, bu süre boyunca idari izinli sayılacak; ancak Bakanlık, valilik veya millî eğitim müdürlüğü tarafından hizmetine ihtiyaç duyulanlar verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olacaktır.” hükümleri de bu bağlamda anayasal olarak olağanüstü hal ilan edilmediğinden hukuki değildir.
Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı, Kanun ile yönetmelik ile getirilmeyen “hizmetine ihtiyaç duyulanlar verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olacaktır.” ifadesiyle normlar hiyerarşisinde kanunların ve yönetmeliklerin altında olan, sadece kanunları ve yönetmelikleri açıklamak ve detaylandırmak için çıkardığı Kılavuzlar, Genelgeler, Resmi Yazılar ve Talimatlar ile “her türlü görevi” uygulamaya sokmaktadır. Hukuken uygun değildir bu uygulama sadece olağanüstü hal ilan edilginde mümkün olabilmektedir.
CANLI YAYINLAR BİR TAVSİYEDİR
Yine Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün 26.03.2020 tarih ve 5925742 sayılı yazısında; sadece, hazırlık sınıfı bulunan Türk Dili Edebiyat, Yabancı il ve Matematik Öğretmenleri, EBA üzerinden oluşturulacak etkileşimli sınıflarda canlı ders yapabileceği açıklanmıştır. Akabinde öğretmenlerin, öğrencileriyle uzaktan sanal ortamda ders yapmak amacıyla 8. sınıflar, lise hazırlık sınıfları ve 12. sınıflar için sadece EBA Canlı Ders özelliğini kullanması gerektiği bildirilmiştir.
Yine Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün 24.04.2020 tarih ve 6557824 sayılı yazısında; tüm sınıflarda canlı ders yapılabileceği belirtilmiştir. Görüleceği üzerine bu ayıların tamamında yapılabilir ifadesi kullanılmaktadır.
ZOOM, TEAMS, HANGOUTS, MEET, SKYPE VE BENZERİ PLATFORMLARININ KULLANILMA ZORUNLUĞU BULUNMAMAKTADIR
Yine Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün 15.04.2020 tarih ve 6406175 sayılı yazısında; Zoom, Teams, Hangouts, Meet, Skype ve benzeri platformların, kişisel verilen kaydedilmesine dikkat edilerek kullanılabileceğini tavsiye etmektedir. Bu programların kullanılma zorunluluğu bulunmaktadır. Kaldı ki yazıyı imzalayan bunu bilerek zorunlu tutmamaktadır.
Gerçi konumuz görevlenmelerin yapılıp yapılmayacağıyla ilgili değildir ek derslerin kesip kesilmeyeceğiyle ilgili yapılan tehditlerle alakalıdır.
Dolayısıyla analiz ettiğimiz yazıya tekrar dönecek olursak;
MEB, İKİNCİ İLGİ YAZIDA DA, TOPLU SÖZLEŞME GEREĞİ ÖĞRETMENLERİN EK DERSİNİ KESEMEZSİNİZ DEMEKTEDİR
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün yönetici ve öğretmenlere genel idari izni hususunda yapılacak işlemleri 26.03.2020 tarih ve 5906495 sayılı yazısındaki; “Diğer taraftan Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun ilgi yazıda yer verilen 28.08.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararının "Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklar" bölümünün 2'nci maddesinde; idari izinli sayılacak yönetici ve öğretmenlerin ne şekilde ek ders ücretinden yararlandırılacakları belirlenmiştir.” paragrafında yine toplu sözleşme hükümlerine atıfta bulunularak toplu sözleşme hükümleri gereği yönetici ve öğretmenler ile öğrencilerin çeşitli nedenlerle sınıf veya okul bütünlüğünde izinli sayılmaları sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler, bu sürelerde üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılarak ek derslerinin ödenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Ayrıca; yönetici ve öğretmenlerin, hafta sonu tatil günlerinde yapılan eğitim öğretim faaliyetleri, Ders dışı eğitim çalışmaları ile nöbet görevi hariç üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevleri ek ders ücretlerin ödenmesi hususu tekrar açıklanmıştır.
3- İLGİ : C) 28.03.2020 TARİHLİ VE 28892082-869-E.5964251 SAYILI YAZI ve
4- İLGİ : Ç) 01.04.2020 TARİHLİ VE 28892082-869-E.6084632 SAYILI YAZI
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün bazı eğitim faaliyetlerin durdurulması hususundaki 28.03.2020 tarih ve 5964251 sayılı yazısına göre;
- Destekleme Ve Yetiştirme Kursları,
- İlkokullarda Yetiştirme Programları,
- Evde Eğitim Hizmetleri,
- Destek Eğitim Odası Uygulamaları,
- Öğrenci Sosyal Ve Kişilik Hizmetleri,
- Planlama Ve Bakım-Onarım Görevi,
- İşletmelerde Meslek Eğitimi,
- Belleticilik Görevi,
- Ders Dışı Eğitim Çalışmaları,
- Hizmet İçi Eğitim,
- Kurul Ve Komisyon Üyeliği Ve Benzeri Eğitim Faaliyetleri
- İle Tam Gün Tam Yıl Eğitim, İkili Öğretim Uygulamalarını
1 Eylüle kadar durdurulmuş olup bu faaliyetle ek ders ödemesi yapılmayacaktır.
Fakat Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün bazı eğitim faaliyetlerin durdurulması hususundaki 01.04.2020 tarih ve 6084632 sayılı yazısı ile durdurulan eğitim faaliyetlerden;
- İşletmelerde Meslek Eğitimi,
- Planlama Ve Bakım-Onarım Görevi Faaliyetleri,
çıkarılmış bu faaliyetlere ek ders ödenmesine başlanmıştır.
Yine haberimize konu olan Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü, Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında okullardaki tatil süresinin 31 Mayıs 2020 tarihine kadar uzatıldığına dair 29.04.2020 tarih ve 6668482 sayılı “idari iznin Uzatılması” konulu yazısıyla da;
- hizmet içi eğitim,
- kurul ve komisyon üyeliği ve benzeri eğitim faaliyetleri çıkarılmış bu faaliyetlere ek ders ödenmesine başlanmıştır.
5- İLGİ : D) 13.04.2020 TARİHLİ VE 28892082-869-E.6338779 SAYILI YAZIMIZ.
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün ek ders ücreti karşılığında görev
Yapanların ders görevlerini yapmış sayılmaları hususundaki 13.04.2020 tarih ve 6338779 sayılı yazısına göre;
Ek Dersle İlgili Kararın geçici 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrasına göre yapılacak iş ve işlemleri açıklamıştır. Bu yazının 6. maddesindeki; “6-Bu düzenlemenin, uzman ve usta öğreticiler ile ek ders ücreti karşılığında ders okutmak üzere görevlendirilenleri kapsadığının, dolayısıyla kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler bakımından herhangi bir şekilde uygulanamayacağının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.” açıklaması da gayet nettir.
Yukarıda yaptığım analizlere istinaden tatil edilen günlere ilişkin kendilerine telafi eğitimleri ve uzaktan eğitim faaliyetlerine ilişkin verilen görevleri yerine getirmeyen Usta öğreticiler ve ücretli öğretmenlerin Ek Dersle İlgili Kararın geçici 6. maddesinin 2. fıkrasına göre ek ders ücretleri kesilebiliyor iken Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun 28.08.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararının "Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklar" bölümünün "Ders görevinin yapılmış sayılacağı haller" başlıklı 2. maddesindeki hükümlere göre kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin ek derslerin kesilmesi mümkün değildir.
PEKİ MEB BU YAZIYLA NEYİ AMAÇLIYOR
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü, Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında okullardaki tatil süresinin 31 Mayıs 2020 tarihine kadar uzatıldığına dair 29.04.2020 tarih ve 6668482 sayılı “idari iznin Uzatılması” konulu yazısıyla “Tavşana kaç tazıya tut” bile demiyor tavşanı tutup tazıya yem yapıyor.
Çünkü yazının ilgilerini kimse okumayacak, araştırmayacak, toplu sözleşmedeki kazanımı kimse hatırlamayacak ben yaptım oldu mantığıyla idarenin eli güçlendirilecek. EBA istatistikleri şişirilecek şov ve reklam yapılacak başka bir mantığı yok.
CANLI YAYINDA DERS ANLATIMI BASKI UNSURU OLMAKTADIR
Bazı ilçe MEM ve okul yöneticilerinin, canlı ders anlatımı hususunda adeta skor tabelası tutar gibi bir tutuma girdikleri, istatistikleri hormonlayarak “yukarıya” şirin görünmek adına öğretmenleri huzursuz edecek ölçüde dayatmacı ve baskıcı davranışlara girdiği izlenmektedir. Hatta bazı okul müdürlerinin, çeşitli “oyunlarla” EBA’daki öğrenci girişlerini şişirerek “başarılarını” göstermeye çalıştıklarını dahi duymaktayız.
-Mış gibi yapmaya alışmış bu idareciler şunu bilmelidirler ki, öğretmeni huzursuz ederek bir başarı sağlanması mümkün değildir. Ayrıca söz konusu bu idarecilere şunu da sormak gerekmektedir; Bakanlık merkez teşkilatı aciz miydi ki, canlı ders anlatımını zorunlu bir görev olarak öğretmene bildiremedi de sizden rica etmiştir?
- Kimi okul yöneticileri öyle programlar hazırlamışlar ki, evlere şenlik! Sabah 7.30’da ya da akşam 19.30’da iftar saatinde hangi öğrenci derse iştirak edebilecektir? Bu programlar hazırlanırken, hem öğretmenin kanaati alınmalı hem de uygulanabilirliğine dikkat edilmelidir. Ayrıca siz kafanıza göre yaptığınız programı dayattınız; diyelim ki öğretmenimizin kendi çocuğunun da aynı saatte dersi var. Kim feragat edecek?
- Önceki gün Ankara’nın göbeğindeki bir okulumuzun yöneticisiyle görüştüm. Yaklaşık 100 dokuzuncu sınıf öğrenci mevcudu var, canlı derse iştirak eden öğrenci sayısı 10-12 civarında. Türkiye’nin önemli bir kısmında da gerçek tablonun bundan çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Bu gerçeği göreceğiz.
- Yıllardır eğitimde fırsat eşitsizliğinden yakınırız. Biliyoruz ki, 18 milyon öğrencimizin her birinin kendi evinde bilgisayarı, ya da internet imkanı yok. Ya da birden fazla öğrencinin yaşadığı evlerde birden fazla bilgisayar yok. Böyle bir durumda biz eğitimde fırsat eşitsizliğini sınıflara kadar sokmuş olmayacakmışız? Mesela 30 öğrencili bir sınıfta yarısının bu durumda olduğu ihtimalini düşünürsek, ne yapacağız? Kurtardığımız kardır, kalan sağlar bizimdir anlayışıyla mı yaklaşacağız?
Dilerim ben yanlış niyet okudum dolaysıyla Bakanlığın bir duyuru yayınlayarak Kraldan Çok Kralcı olan kimi yöneticilerin inisiyatif kullanmasını engelleyecek bir uygulama birliği sağlaması ve kısa zamanda uzaktan eğitim sürecinde yaşanan garipliklere müdahale etmesi gerekmektedir.
UZAKTAN EĞİTİMDE CANLI YAYIN FANTEZİDEN BAŞA BİR ŞEY DEĞİLDİR
Aslında MEB alkışlanacak bir şekilde çok kısa sürede öğrencilerimizin kesintiye uğrayan eğitim süreçlerine destek olmak ve çocuklarımızın öğrenme motivasyonlarına katkı sunmak amacıyla 23 Mart’tan itibaren EBA'dan uzaktan eğitimi başlatmış, bilgisayarı ve interneti olmayan çocuklar için fırsat eşitliği adına da EBA TV'yi yayına koymuştu. Ama tüm dersler EBA'da ve EBA TV'de var iken bu canlı ders yayını anlamak mümkün değildir.
EBA CANLI DERS YAYINI, İMKANI OLAN ÖĞRENCİLER ADINA AVANTAJ SAĞLAMAKTA VE FIRSAT EŞİTLİĞİNİ BOZMAKTADIR
Ülkede 18 milyon öğrenci var iken bir milyon öğrencin EBA’ya girdiğiyle övünülmekte E BAya da girilmiş diyebilirseniz ama toplam öğrenci sayısının yüzde 6’sı bile değildir. Buna rağmen tüm öğrencilerin ortalama kaç dakika EBA’da durduğu, kaç velinin evinde öğrenci başına bilgisayar ve internet alt yapısının bulunduğu hatta kaç velinin evinde kaç TV olup olmadığı, dini gerekçelerle kaç evde TV olmadığı, bir sınıfın canlı ders yayınında kaç öğrenci online olup olmadığı yada evde kaç çocuk var, hangi çocuklar bu bilgisayar ve TV'den yararlanacak tartışılmamaktadır.
Bilgisayarı ve interneti olmayan gariban öğrenci ne yapacaktır? Bunların evine ekmek götüremeyen babaları, çocuklarının yüzüne nasıl bakacaktır? Yine hali vakti yerinde olanlar ve teknolojiye ulaşma imkanı bulunanlar mı kazanacaktır?
Dolayısıyla okul müdürleri ve MEM yetkilileri, bir üstünüze EBA istatistiki verileri üzerinden yalakalık yapacağınız diye ona buna whatsaaptan mesaj yağdırmayın. Öğretmenler üzerinde baskı kurmaya kalkmayın.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ TRİBÜNE OYNAMAK ADINA RAFA KALDIRILMIŞTIR
Rakamlarla gözler boyanmakta, şov ve reklam ön planda olmaktadır. İftar saatine canlı ders koyan EBA'da bakanlık yetkilisinin, zoomda okul müdürlerinin ve ek dersini keserim tehdidi yapanların, istatistiklere göre puanlama yapıp arşivleyenlerin, ek dersinizi bu performansınıza göre ödeyeceğim diyenlerin cirit attığı bir ortamda eğitimde fırsat eşitliği aynı sınıfta bile canlı yayınla katledilmektedir. Eğitimden ziyade tamamen duygular şelale olmakta “Bir düşünün bakan, zoomdan size el sallıyor” diye nefisler okşanmaktadır.
ZOOM SEVDASI BAŞLI BAŞINA BİR SORUNDUR
MEB'in zoom sevdasını anlamak mümkün değil zoom da zoom demekte ve kendi alt yapısının yetersizliğini ilan etmektedir. Zoom şirketine kullanıcı garantisi mi verildi, yoksa duygusal bir zoom sevdası mı var anlaşılamamaktadır.
Hiç bir devlet yabancı bir programı kullanın demez ki devletimiz örneğin Pardus işletim sistemini kullanmayı önermekte ve F klavye kullanılmasını emretmektedir. EBA Canlı Ders Yayını, imkanı olan öğrenciler adına avantaj sağlamakta ve fırsat eşitliğini bozmakta ve zoom ve benzeri programları tavsiye edenler suç işlemektedir. Biz yerli yazılım olmadığından zoom'la zumlanmayın derken siz zumlanmaya gayret gösterdiniz ve bir çok öğretmen öğrencileriyle buluşmak için Zoom'lanmış kişisel bilgisi çalınmış ve soruşturma açılmıştır.
Öğretmenlere verilen görevlerin ucunun açık olması, mevzuatlarda uzaktan eğitimin yer almaması, Bakanlıkta, öğretmende ve öğrencide bu eğitimi gerçekleştirecek alt yapının teknik olarak bulunmaması, keyfiliği doğurmuştur.
ÖĞRETMEN SİLİKON GİBİ HER DELİĞE SIKILACAK BİR DOLGU MALZEMESİ OLARAK GÖRÜLMEKTEDİR
Öğretmenler evlerinden öğretmenlik bilinciyle görevinin başında, sahip oldukları imkanlar dahilinde ellerinden geleni yapmaya gayret etmektedirler. Öğrencilerimizin kesintiye uğrayan eğitim süreçlerinin olabildiğince rehabilite edilebilmesi için büyük emek sarf etmektedirler. Öğrencilerinin uzaktan eğitim faaliyetlerine katılımını iletişim kanalları vasıtasıyla koordine etmekte öğrenciye ve veliye rehberlik ederek öğrenci ve veliler ile irtibat halinde olmaktadır. Öğretmenlere Yok zoom kur, günde 6 tane fotoğraf at, rapor hazırla geçin bunları gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz. Öğretmenler EBA’dan, Whatsaap grupları üzerinden öğrencilerini takip etmekte, ödev vermekte ve ilgilenmektedir. Ama öğretmeni dolgu malzemesi gören, Demokles’in kılıcı gibi sürekli tehdit eden ve silikon gibi her deliğe resen sıkmaya kalkan anlayışa karşıyız.
Ayrıca ilçelerde oluşturulan vefa destek gruplarının da büyük çoğunlukla öğretmenlerimizin gönüllü hizmetleriyle yürütüldüğünü de gözden kaçırmamak lazımdır. Yani öğretmenlerimiz, eğitim hizmetinin dışında devletin şefkat elinin vatandaşımıza dokunması için de sağlık risklerini göze alarak fedakarca sahada koşturmaktadır.
Öğretmen Vefa gurubunda mı görev alacak, canlı yayın mı yapacak yoksa EBA’dan öğrencilerini mi takip edecektir. İdarecilerin bir karar vermesi gerekmektedir. Aynı anda iki yerde olmayı beceremeyen öğretmenler canlı ders mi verecektir, vefa gurubunda mı çalışacaktır? Ama buna rağmen canlı yayın yapma ısrarı had safhaya ve ek dersini keserim tahditleri olağan hala gelmiştir.
Ayrıca "Sınıf geçmeyle ilgili birinci dönemde alınan notlar geçerli olacak. Öğrencilerimiz not ortalamaları kaç olursa olsun, sorumlu olarak bir üst sınıfa geçebilecek." şeklinde yapılan erken açıklamayla yönetmelik değişikliği de yapmadan 31 Mayıs'a kadar öğrencileri canlı derse hangi güdülemeyle sokacaksınız.
Ayrıca, 2020- YKS Yükseköğretim Kurumları Sınavı; 12. sınıf öğrencileri; 9, 10, 11. sınıf müfredatlarına ek olarak 12. sınıf derslerinin sadece birinci dönemi esas alınarak yapılacaktır.
2020 LGS Liselere Giriş Sınavı; 8. sınıf öğrencileri; 2019-2020 öğretim yılında 8’inci sınıfın birinci döneminde uygulanan öğretim programları esas alınarak yapılacaktır.
Pek ala siz bu sınavlara girecek öğrenciyi ve ailesini uzaktan eğitim de ne vereceksiniz, hedefi olan bilinçli ve disiplinli bir öğrenci birinci dönem derslerini kendi tekrar edecek, test çözecek sınavına hazırlanacaktır.
SİZ ÖĞRENCİ SINIF GEÇECEK DERSENİZ TELAFİ EĞİTİMİ DE BİR İŞE YARAMAYACAKTIR
Telefi eğitimi olacak mıdır, olmayacak mıdır? kanuni alt yapıyı hazırlayarak bunun yolunu açtınız ama günü birlik akla gelen müthiş çözümlerinizle bu işi yürütemezsiniz. Belirsizlik durumu hem öğrencilerimizin hem de çalışanların motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk yaz tatili için bir planlamalarının olmadığını, telafi eğitiminin Haziran ya da Eylül’de olabileceğini ifade etmiştir.
Bize göre de ülkemizin mevsim koşulları, tarım işçisi ailelerin durumu ve uzun süredir evlerinde kapalı kalan çocuklarımızın psikolojisi düşünüldüğünde telafi eğitimi için en uygun zaman Eylül ayıdır.
Pek tabii ki, üç aylık bir kesintinin birebir telafi edilmesi mümkün değildir. Ancak makul bir süre içerisinde yoğunlaştırılmış bir telafi eğitimiyle öğrencilerimizin kayıplarının rehabilite edilmesi gayretinde olunmalıdır. Bu itibarla önümüzdeki öğretim yılında Kasım ve Nisan aylarında yapılacak ARA TATİLLER iptal edilerek, 1-30 Eylül arasında 1 aylık telafi eğitimi yapılabilecektir. Bu şekilde hem bir aylık makul bir süre telafi eğitimine tahsis edilmiş, hem de 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı’nın ders programının süresinden kesinti yapılmamış olacaktır.
EBA HANGİ ALTYAPIYI KULLANIRSA KULLANSIN SORUMLULUK MEB'İN KENDİSİNDEDİR
EBA'dan canlı ders verdiğinizde bilgisayarınıza bu nedenle herhangi bir sızma, şifrelerinizi çalma vs işlemi gerçekleşmez. Ama zoomda veya başka bir programda sorumluluk sizdedir. Kendi isteğinizle bunu yapıyorsanız kişisel verilerin korunması kanununa ve MEB'in talimatlarına göre öğrenci veli rızası almanız gerekmektedir. Yok yöneticiniz sizi EBA dışında başka programlara zorluyorsa ben onların elinden ileride doğabilecek adli, idari ve mali konularda sorumluluğun kendilerinde olduğuna dair bir belge istemenizi yada bu tür bir dilekçeyi sizin onlara vermenizi öneririm hatta ellerinden boş bir senet alın ki, banka hesaplarınız boşaldığında yada öğrenci velisi size dava açtığında yalnız kalacaksınız kimse size aferin deyip zararınızı karşılamayacak ve diyecekler ki yapmasaydın.
UZAKTAN EĞİTİMDE ASLINDA NE YAPILMALIDIR?
Bu uzaktan eğitimi abartan milli eğitim, okul müdürü ve aileler lütfen işin cılkını çıkartmayın. Ey veliler çocuklarınıza dokunun, çocuklarınızı onlardan kurtulmak için kitap okumaya zorlamayın. Tiksindirmeyin onları öğretimden, kitaptan, eğitime ağırlık verin. Çocuklarınıza; siz kendiniz masal anlatmayı öğretin, çocukluğunuzda oynadığınız oyunları beraber oynayın, uçurtma uçurun, gülle oynayın, beştaş oynayın, seksek oynayın, yağ satarım bal satarım oynayın, deve cüce oynayın, kriştek çevirin. En önemlisi birbirinizi tanıyın. Onların bir hobi edinmesini sağlayın. Çocuğunuza bir saksıya bir tohum diktirin onun bakımını o üstlensin. Bırakın çocuklarınıza baskı yapmayı doğal yaşama dönün.
Okul müdürleri ve MEM yetkilileri bir üstünüze istatistiki yalakalık yapacağınız diye ona buna whatsaaptan mesaj yağdırmayın. Öğretmenler üzerinde baskı kurmaya kalkmayın. Ne yapacağınız yeni bir enerji çeşidimi keşfedeceksiniz, uzaya mı çıkacaksınız, daha bir virüsle baş etmeyi öğrenemedik. Bırakan çocuklar ailesini tanısın.
Bakanlık yetkilileri de evdeki bu eğitim sürecine katkıda bulunacak doküman ve yayınlar yapsın işte bu noktada, ülkemizin sosyo ekonomik koşulları itibarisiyle, şu an için EBA TV en verimli uzaktan eğitim aracı olarak öne çıkıyor. Televizyon olan ev oranının çok yüksek olması nedeniyle MEB’in EBA TV üzerinden yürütülen eğitim hizmetini etkinleştirerek devam ettirmesi en uygulanabilir ve en verimli seçenek olarak görünmektedir. Evdeki eğitimi destekleyecek etkinlikler konusunda MEB’in ara tatillerdeki yaptığı gibi etkinlik faaliyetleri hazırlaması gerekmektedir.
HİÇ KİMSE ZOOM VS PROGRAMI KULLANARAK CANLI YAYIN YAPMAYA ZORLANAMAZ
Defalarca yazdım zararlarını anlattım, son kez yazıyorum hiç kimse zoom vs programı kullanarak canlı yayın yapmaya zorlanamaz. Bu programların kullanılmasını hem de canlı yayın yapılmasını öğretmenlerimize tavsiye etmiyorum. İsteyen yapar istemeyen de yapmaz, yapan yapmayanı, yapmayan da yapanı eleştiremez. Yöneticiler silsile yoluyla aldıkları emir ve talimatları size, abartarak, kraldan çok kralcı olarak iletebilirler ama hiç kimse de bana zorla yaptırıyor demesin. Sorumluluk tamamen öğretmenin kendisindedir.
Öğretmenim hayatta mücadeleniz kadar yaşarsınız ve sınırları zorlamadığınız sürece sizi EBAya sınırlarlar sonrada ZOOMlarlar. Her şey sizin elinizde...
Ahmet Kandemir
Güncelleme Tarihi: 02 Mayıs 2020, 19:22
Kaleminize sağlık. Okul idarecileri şirin görünmek için elinden geleni yapıyorlar...