Canlı Yayın Başka Şeydir Uzaktan Eğitim Başka Şeydir

Öğretmeni dolgu malzemesi gören, Demokles’in kılıcı gibi sürekli tehdit eden ve silikon gibi her deliğe resen sıkmaya kalkan anlayışa karşıyız.

Canlı Yayın Başka Şeydir Uzaktan Eğitim Başka Şeydir

TRT üzerinden dersleri çok kısa sürede yayına soktuğu için MEB'e teşekkür ettim ve uzaktan eğitimin teknik imkânsızlıklar nedeniyle; EBA  üzerinden internet ortamında ve EBA yada ZOOM benzeri canlı yayın olarak yapılamayacağını, yapılmaya çalışılan şeyin eğimde fırsat eşitliğine aykırı olduğunu defalarca yazdım.
Sadece bir günde 0,18 öğrencinin EBA’ya girdiğini bunlarında ne kadar vakit geçirdiklerinin açıklanmadığını defalarca yazdım.  

Ayrıca uzaktan eğitimin mevzuatta yeri bulunmadığını sadece telafi eğitimin mevzuatta olduğunu da defalarca yazdım.

MEB uyanmış olmalı ki hem yapmış olduğu ihalelere kılıf bulmak hem de TRT üzerinden ve EBA’dan yapmış olduğu uzaktan eğitimlere yasallık kazandırmak adına bugün yayınlanan  resmi gazetede hem ilköğretim hem de ortaöğretim yönetmeliklerine; “Olağanüstü durumlarda eğitim ve öğretim faaliyetlerine ara verilmesi durumunda uzaktan eğitim yapılabilir. Ancak uzaktan eğitimde puanla değerlendirme yapılmaz.” şeklinde ekleme yapılarak uzaktan eğitimi mevzuata yerleştirilmiştir.

Şimdi bazı aklı evveller çıkacak diyecekler ki aha uzaktan eğitim yasallaştı öğretmene istediğim görevi veririm. Sayın aklı evvel kardeşim bu mevzuattaki uzaktan eğitim öğrencileri ilgilendiren bir eğitimdir. Öğretmeni ilgilendiren bir durum söz konusu değildir. Çünkü MEB, bizzat bir öğretmenin ilgili dersi anlattığı ders videosunu hem TV üzerinden hem de EBA platformu üzerinden internet aracılığıyla öğrenciye ulaştırmaktadır.  Bu sayede öğrenci sonradan bu dersleri tekrar etme imkânına da sahip olmaktadır.

Gelelim canlı  yayınlara;

739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 8. maddesinde, “Türk Millî Eğitiminin Temel İlkeleri” arasında sayılan ilkelerden biri de “fırsat ve imkân eşitliği” ilkesidir.

Madde aynen şu şekildedir;

“V – Fırsat ve imkan eşitliği: 
Madde 8 – Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkan eşitliği sağlanır.
Maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini sağlamak
amacıyla parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılır.
Özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler alınır.”

Dolayısıyla siz eğitimde fırsat eşitliği sağlamak adına TV dışında platformlarda uzaktan eğitim veya canlı yayın yaprak ders yapmaya kalkmanız için öncelikle;

Teknik alt yapının ve gerekli donanınım sağlanması için, bir milyon öğretmene bilgisayar ve internet (öğretmenin bilgisayarı ve interneti var diyelim ama bunlar kendi malı yada bir çoğunun yok alma zorunluluğu da yok) 18 milyon öğrenciye bilgisayar ve internet ve tüm bunları sağlayacak ve 18 milyon öğrencinin aynı anda girdiğinde çökmeyecek bir platform alt yapısı, bunları koordine edecek bir yerli yazılım ve canlı görüşme için yerli yazılım ve internetin olmadığı yerlerde her eve uydu İnternet sağlamanız gerekiyor. 

Peki nerede bunlar? hangi parayla yapılacak, şu an canlı yayın vs benzeri işlemler adına yapılanların hiç biri yasal değil sadece şov ve reklam yapılmaktadır.

Fakat öğrencilere ders anlatmak şov değil yapılanlar şovdur Ders anlatma mecburiyeti getirenler şov yapmaktadır. İstatistik tutanlar şov yapmaktadır. EBA’ girişlerine puan verenler şov yapmaktadır.

Yapılan şovun verileri de şunlardır;

Ülkemizde 18 milyon öğrenci 1 milyon öğretmen var.

Son bir ayda EBA'ya 1 milyon öğrenci girmiş bu günlük 33333 öğrenciye tekabül ediyor. 

Yani bir ayda toplam öğrencilerin %5,5'u bir günde ise %0,18'i EBA'ya giriyor. Yani bir ayda öğretmen başına 1 öğrenci EBA'ya girmiş, bir günde öğretmen başına EBA'ya giren 1 öğrenci bile yok.

Bir günde kaç öğrencinin EBA'da kaç dakika durduğu açıklanmıyor. Açıklanan sadece sanki çok büyük bir sayıymış gibi bir ayda bir milyon öğrenci EBA'ya girdi şeklinde, E BAya girmişler demek düşüyor bize de ama yaptığınız algıyı matematik yemiyor.

Bir ayda EBAya giren öğrenci yüzde 5,5 bir günde giren yüzde 0,18 yukarıya yaranma, göz boyama algı yönetme ve tehdit etme şahane.

Dolayısıyla fırsat eşitliğini gözetmek adına uzaktan eğitimi ancak ve ancak TV'den yapabilirsin.

Eğitim top yekûn yapılacak bir seferberliktir. Büyük maliyet getirir. Teknik alt yapının ve gerekli donanım sağlanması için çok büyük bütçe gerek ama bu süreçte elde edilen tecrübeler bence devlet için çok önemli mutlaka devlet içinde not alan ve uygulayacak olan vardır.

Bu süreçte ve çok kısa sürede bu olamaz çünkü teknik altyapı  ve gerekli donanım yok. Ben yaptım olursa sizin yaptığınız gibi olur  ve kısa çöp uzun çöpten hakkını alır. Siz yukarıda bahsettiğim tüm teknik alt yapı ve gerekli donanımı sağlarsınız sonra canlı yayın yapılır diye de mevzuata koyarsınız,  çalışma için şartlar hazırlarsınız buna rağmen çalışmayan varsa o vakit çalışmıyorlar deme hakkına da sahip olursunuz.

Aslında iç bir şeye gerek yoktu kitap okumayı test çözmek, yemek yemeyi tost yemek olarak uygulayan bir nesle; uzaktan öğretim, canlı öğretimden ziyade eğitim gerekiyor. İlk defa öğrenci bu kadar uzun süre ailesiyle baş başa evde kalmış bırakın evde bazı değerleri öğrenmesi yeterliydi. Bakanlık bu süreçte etkinlikler, oyunlar önerebilirdi sadece ama bir nesil katledildi fırsat eşitliği yok edilerek, zengine hizmet edildi bu kadar da net. 

Sistemdeki yanlışlar doğruları etkiler çünkü sistemdeki yanlışlardan bahsediyoruz bireysel yanlışlardan değil hesap makinenizdeki toplama tuşu aslında çarpma yapıyorsa sonucu hep yanlış bulursunuz siz bunu fark edip hesap makinenizi değiştirseniz de dönüp tüm Türkiye’deki hesap makinelerini değiştirmeniz gerekmektedir. Bu sizin hatanız değil sistemin hatasıdır öğretmen hatayı görüyor kendince çözüm üretiyor vicdanını rahatlatıyor sendikalar sorunları gündeme getiriyor ama siyaset olaya kadrolaşma, siyasetinin devamını sağlama olarak bakıyor kariyer ve liyakat gözetilmeksizin koltuğa getirilenlerde yukarıya yaranmak için görevini ifa ediyor.

Bu yazımı okuyarak kendini bir yere konumlandıran öğrencisi için bir şeyler yapabilme sevdasıyla çırpınan vatan ve millet sevdalısı arkadaşım sen ve benim gibiler sessiz çığlıklarız. Bir kişi de olsa kurtarmaya çalışıyoruz.  Ama senle ben konum gereği farklıyız neden mi ben görevim gereği büyük resme bakıyor ve hep geneli yazıyor ve konuşuyorum.

Çünkü EBA’daki puanlamanın performansın ayak sesleri olduğunu, uzaktan eğitimin, öğretmenlik mesleğini kaldıracak bir uygulamaya yol açacağının endişesini taşıyorum. Ve kanunsuz emir ve talimatların kariyer ve liyakati olmadığı halde yandaş olarak o makamlara oturtulan zevatlarca tehdit dili kullanılarak  bize iletilen whatsap mesajları üzerinden öğretmenlerimize dayatıldığını görüyorum.

Yoksa öğretmenlerimiz; evlerinden öğretmenlik bilinciyle görevinin başında, sahip oldukları imkanlar dahilinde ellerinden geleni yapmaya gayret etmektedirler. Öğrencilerimizin kesintiye uğrayan eğitim süreçlerinin olabildiğince rehabilite edilebilmesi için büyük emek sarf etmektedirler. Öğrencilerinin uzaktan eğitim faaliyetlerine katılımını iletişim kanalları vasıtasıyla koordine etmekte öğrenciye ve veliye rehberlik ederek öğrenci ve veliler ile irtibat halinde olmaktadır. Öğretmenlere  Yok zoom kur, günde 6 tane fotoğraf at, rapor hazırla geçin bunları gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz. Öğretmenler EBA’dan, Whatsaap grupları üzerinden öğrencilerini takip etmekte, ödev vermekte ve ilgilenmektedir. Ama öğretmeni dolgu malzemesi gören, Demokles’in kılıcı gibi sürekli tehdit eden ve silikon gibi her deliğe resen sıkmaya kalkan anlayışa karşıyız.

Ahmet Kandemir

Güncelleme Tarihi: 09 Mayıs 2020, 01:52
YORUM EKLE
YORUMLAR
Şaban ÖĞRETEN
Şaban ÖĞRETEN - 4 yıl Önce

Kırk yıllık öğretmenim, sınıf ortamında uygulanan eğitimin yerinini tutamaz bu gösterişli, göz boyamalı işler.
Hiç bir şey hakkıyla kullanılan KATA TAHTANIN verdiğini veremez.
Hangi alet anlamakta zorluk çeken çocuğun halinden anlayıp ona cesaret vererek motive edecek?
Buna benzer o kadar anlatılacak durular var ki. Anlatmakla bitmez.

Eren
Eren - 4 yıl Önce

Bu canlı yayın gönüllü değil.Dayatma ve zorbalık şeklinde uygulanıyor.Okul idarecileri zorunlu,diyor.Bakanlık ise gönüllü diyor.Demek ki okul idarecileri bakanlıķtan daha üstün ve yetkili.

SIRADAKİ HABER