Bugün anneler günü. Başta şehit anneleri olmak üzere tüm annelerin anneler günü kutlu olsun.
Gözümüzde fer, kolumuzda güç varsa bu gün annelerimiz sayendedir.
Soğuk almıyorsa penceremiz, sıcacık kurulmuşsa yuvamız, annelerimizden öğrendiklerimizdendir. Söyleyecek sözümüz varsa, anlatabiliyorsak heyecanlarımızı, seviliyorsak, ondan aldıklarımızdandır.
Tevazuysa yaşam, fedakârlık ise kendinden gayrisine ömür, tek tarifi vardır lügatlara fener olan; ANNE.
Sonsuzluğa uğurlayanlara gönülden dua, hasret duyanlara iki damla gözyaşı, sarılabilenlere kıymet bilmeleri dileklerimizle tüm annelerin gününü kutlarız...
Çocuklarından ayrı kalmak zorunda olan annelerden bazıları da, kalkınmada öncelikli bölgelerde, doğu ve güneydoğuda sözleşmeli olarak çalışan öğretmenlerimiz. Sözleşmeli öğretmen annelerden birinin yaşadığı zorlukları, evlatlarından ayrı kalmak zorunda bırakılan tüm anneler adına paylaşıyoruz. Tüm çocukların annelerinin şevkatli kollarının arasında olmasını, hiç bir nedenle çocuğundan ayrı kalmamasını, hele hele annesine muhtaç engelli çocukların annelerinin, çocuklarına gösterecek ilgi ve şevkatten mahrum bırakılmamasını diliyoruz.
2016 YILINDA SÖLEŞMELİ ÖĞRETMEN OLARAK ATANDI
Şırnak iline sözleşmeli öğretmen olarak atandı. Atanması ile birlikte iki yaşında olan çocuğunun DMD kas hastası olduğunu öğrendi. Oğlunun hastalığını öğrendiği ilk andan itibaren, yaklaşık iki yıldır onu yaşatabilme ve yaşadığı zorluklara göğüs germe mücadelesi veriyor.
16 yıllık evli ve 3 çocuk annesi olan öğretmen anne, "Sözleşmeli atama sisteminin her türlü zorluğunun yanısıra evlatlarından ve eşinden ayrı kalmanın acısı bir yana, hasta olan çocuğunun yaşam mücadelesinde çocuğunun yanında olamamak bir anne için oldukça zor bir durum" diyor.
ANNE ÖĞRETMENİN ÇOCUĞU DMD KAS HASTASI
Bu hastalık sadece bir engel durumu değil, yaşam fonksiyonlarını etkileyerek erken yaşta yaşama veda edecek kadar ciddi bir hastalık.
Mevcut hastalığa sahip olan ailelerin cocuklarının vefat haberlerini duydukça bir kat daha acı çeken öğretmen anne, bu zorlu ve maliyeti yüksek süreçte onu yaşatabilmek için çalışmak zorunda ve işini de bırakamıyor. Öğretmen annenin çalıştığı ilde, Şırnak'ta çocuğunun tedavi imkanı da bulunmuyor.
Üstelik İl Sağlık Müdürlüğü ve Kamu Hastaneleri Birliği de tedavinin Şırnak ilinde mümkün olmadığı yönünde resmi yazı ile durumu bildirmişler.
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma hastanesinde tedavisi başlayan DMD kas hastası çocuğun tedavisi halen aynı hastanede devam etmekte.
Dilekçe ve ekinde tedavinin Şırnak'ta mümkün olmadığına dair rapor ve resmi yazılar ile kurumuna müracaat eden öğretmen anneye, yetkisi olmadığı halde Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün red cevabı vermesi ise tam bir skandal. Zira sözleşmeli öğretmenlerin atamaları ve uygun hallerde yer değişikliği yapma ve buna olumlu veya olumsuz cevap verme yetkisi Milli Eğitim Bakanlığında.
BAKANLIĞA KARŞI AÇTIĞI DAVAYI KAZANDI
Bunun ardından anne öğretmen verilen red cevabının iptaline ve yürütmenin durdurulmasına yönelik dava açıyor ve davayı kazanıyor.
Yaşanan gelişmelerin ardından Milli Eğitim Bakanlığı da "Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 4 üncü maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca, aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirmelerde kadrolu olarak istihdam edilen personelin sözleşmeli öğretmen olan eşine tabi olduğu..." ve her ilde sözleşmeli öğretmen istihdamı olmadığı gerekçesi ile öğretmenin İzmir'e tayininin yapılmasının mümkün olmadığına dair resmi yazı ile cevap veriyor.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENİN SAĞLIK ÖZRÜ TAYİNİ OLAMAYACAĞINA DAİR HÜKÜM YOK
Hal böyle iken, ne sözleşmeli öğretmenlik sisteminde göreve başlarken imzalatılan sözleşmede, ne de Sözleşmeli Öğretmen İstihdamına İlişkin Yönetmellik maddeleri arasında, sağlık özrü olanların, sağlık özrü tayin talebinde bulunamayacağına dair herhangi bir hüküm ya da ifade bulunmamakta. Kaldı ki sağlık sözkonusu iken, hele bir annenin çocuğunun sağlığı sözkonusu iken ve annesine en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde yaşananlar ne kadar insani, vicdani ve hukukidir...
Bu gelişmelerin ardından bir çıkış yolu arayan öğretmen anne, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın Şırnak İlini ziyaret edeceğini öğreniyor. Belki son bir umut Milli Eğitim Bakanı'na durumu izah eder ve elimdeki belgeleri sunarsam, Milli Eğitim Bakanı halimi anlar ve bana bir yol gösterir diye ümit ediyor.
BAKAN YILMAZ'IN ZİYARETİ
7 Mayıs'ta Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Şırnak´ta, ilk olarak bir ilçeki okullar bölgesini ziyaret eden Bakan YILMAZ, okullarda görev yapan öğretmenleri ve eğitim alan öğrencileri ziyaret etti. Ziyaretleri esnasında öğrencilerle samimi anlar yaşayan Bakan YILMAZ ayrıca okullarda görev yapan öğretmenlerle de bir toplantı gerçekleştirerek öğretmenlerin taleplerini dinledi.
ANNE ÖĞRETMEN İSMET YILMAZ'A DURUMUNU ANLATTI
Bu ziyaretler esnasında bir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nü de ziyaret eden İsmet Yılmaz'la bir araya gelme fırsatı bulan diğer öğretmenlerin yanısıra anne öğretmen de Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'a durumunu arz ediyor.
"BEN SENİN YERİNDE OLSAM İSTİFA EDERİM"
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Şırnak Valisi Mehmet Aktaş, MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'in hazır bulunduğu salonda, öğretmenleri dinliyor ve soruları cevaplıyor. Sözleşmeli öğretmenlerin de hazır bulunduğu salonda, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'a çocuğunun hastalığını ve yaşadığı süreci belgeleri ile anlatıyor ve durumunu arz ediyor. Öğretmen annenin ifadesine göre, Milli eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, sözleşmeli öğretmenlerin sağlık özrü de dahil ne olursa olsun tayin olamayacaklarını, aksi durumda bunun önünü alamayacaklarını açıklayarak, öğretmen annenin ve salonda hazır bulunanlardan bazılarının iddiasına göre, "Sana versek sağlık özrü herkes bulur bir sağlık durumu veremeyiz. Sen diyeceksin simdi evladım hasta siz olsanız ne yapardınız? Sor bana. Ben senin yerinde olsam istifa ederim başka yerde başka meslek yap, özelde öğretmenlik yap. İstifa et başka bir şey yap." gibi cevaplar verdiği öne sürülüyor.
Salonda bulunan öğretmenlerden biri, "6 yıl sonra öğretmenler tayin isteyip yeniden gidecek doğudan, nasıl sirkülasyon sağlanacak" sorusuna ise, "Onu 6 yıl sonra düşünürüz" dediği iddia ediliyor.
Sözleşmeli öğretmenler aile birliği istiyor