Sağlıkta Tabipler Odası, adalette Barolar gibi, eğitim hizmetinde de bir üst öğretmen örgütlenmesinin kurulamamış olmasının eksikliğini duyuyoruz. Bakanlığımızın 2023 Eğitim Vizyonunda açıkladığı Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili sendikamız tespit ve önerilerini bakanlığımızın ilgili birimleri ile paylaştı.
Öğretmenlik Meslek Kanununa Neden İhtiyaç Var?
Eğitim aynı zamanda yurttaş yetiştirme projesidir. Eğitim sistemlerinin temel elemanı, yurttaşların bilinçlenmesinde, ülkenin ilerlemesinde ve her alanda gelişmesinde temel rol öğretmenlerindir.
Bireyden topluma her alanda gelişme ancak nitelikli, liyakatli öğretmenler eliyle olur. Öğretmenlik bu öznel görev nedeniyle diğer mesleklerden ayrı konumlandırılmalıdır.
Her hangi bir lisans hatta ön lisans programını bitiren herkesin öğretmenlik yapabileceği noktasına indirgenen meslek; işlevi, önemi, liyakat zorunluluğu ve toplumsal algıda karşılığı dikkate alınarak yasal bir güvenceye kavuşturulmalıdır.
Uluslararası Hukuk Güvencesinde Öğretmenlik Mesleği
İlo/Unesco Ortak Belgesi, Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesinde;
Öğretmenlerin statüsü, eğitim alanında ulaşılacak amaç ve hedefler göz önüne alınarak, bu konudaki gereksinmelere yakışır (uygun) olmalıdır; bu amaç ve hedeflere ulaşılması için, öğretmenler hakça bir statüden yararlanmalı ve öğretmenlik mesleği, hak ettiği kamusal saygınlığı görmelidir.
Öğretmenlerin çalışma koşulları, eğitimin en yüksek derecede etkililiğini sağlayacak nitelikte olmalı ve öğretmenlere, kendilerini tümüyle mesleksel uğraşlarına adama olanağı vermelidir.
Öğretmenler, mesleki durumlarını yada kariyerlerini etkileyecek nitelikteki keyfi eylemlere karşı etkili bir biçimde korunmalıdır.ifadelerine yer verilmiştir.
Ayrıca;
Mesleklerini icra ederken, öğretmenlerin akademik özgürlükten yararlanmaları sağlanmalıdır.
Bireyin gelişimi ve eğitim sistemi üzerine öğretmenlerin yapacakları tavsiyelerden önemli ölçüde yararlanılmalıdır.
Tüm bu bilgiler ışığında;
Öğretmenlik eğitim alanının en önemli öznesidir. Bir ya da birkaç kanun içerisine sıkıştırılarak öğretmenlik ile ilgili hususların düzenlenmeye çalışılması doğru değildir.
Sürekli değişikliklerin yapıldığı eğitim sistemimizde, bürokratik açıdan da bir karmaşa hakimdir. Bazı hususlar 1739 Sayılı Kanunla, bazıları 657 Sayılı Kanunla, bazıları da diğer mevzuatla düzenlenmesi nedeniyle sistem karmaşık bir hal almıştır.
Mevcut durumda öğretmenlik mesleği 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda tanımlanmış, aynı kanun içerisinde, okul bina ve tesislerine, eğitim araç gereçlerine, örgün ve yaygın eğitim kurumlarına yer verilmiştir.
Öğretmenliği diğer memurluklardan ayırmak, öğretmenlere akademik, bilimsel özgürlük sağlamak, görevin önemini vurgulamak, öğretmenlerin hakça bir statüden yararlanmasını ve hak ettiği kamusal saygınlığı kazanmasını sağlamak amacı ile Öğretmenlik Meslek Kanununa ihtiyaç bulunmaktadır. Çıkarılacak olan kanun tüm paydaşların görüşleri alınarak hazırlanmalıdır.
Anadolu Eğitim Sendikasının Öğretmenlik Meslek Kanunu İçeriğine Dair Talep ve Önerilerimiz Şu Şekildedir:
657 sayılı Devlet memurları kanunundaki haklar aynen korunmalıdır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunundaki genel amaçlar korunmalıdır.
Bu kanun öğretmenlerin yetiştirilme, atama, yer değiştirme, görevde yükselme, eğitim, sosyal, ekonomik ve özlük haklarıyla, dayanışmalarına ilişkin düzenlemeleri kapsamalıdır.
Öğretmenler arasında ücretli, geçici, sözleşmeli, kadrolu ayrımı olmamalı; tüm öğretmenler kadrolu olmalıdır.
Göreve başlama ve görevde yükselmelerde sözlü sınav(mülakat) kaldırılmalıdır. Ehliyet ve liyakat dikkate alınmalıdır.
Öğretmenlerin mesai dışındaki eğitim, eğitime hazırlık, sınav, ders görevleri vb. görevleri isteğe bağlı ve ücretli olarak gördürülmelidir.
3600 Ek göstergeye yer verilen başlıkta erken emeklilik de yer almalı. Sendikamızın bu noktadaki önerisi 4 yıla 1 yıl üzerinden yıpranma payı ve nihayetinde erken emekliliktir.
Aylık karşılığı okutulacak zorunlu ders saatlerindeki adaletsizlik giderilmeli ve tüm branşlar 15 saat üzerinden değerlendirilmelidir.
Öğretmen ve idareci maaşlarında çalışma bölgesi ve kurum bazında hizmet güçlüğü tazminatı tanımlanmalıdır.
Çalışma güçlüğü olan okullarımıza tazminat verilmelidir. Sendikamız çalışma bölgelerinin hatta eğitim kurumlarının tek tek çalışma güçlüğü bakımından derecelendirilmesi, bu derecelendirmenin her yıl güncellenmesi gerektiğini savunur.
Tazminatlar da bu şekilde güncellenerek bu bölgelerde istekli çalışmayı esas alır. Bölge ve kurum puanı belirlenirken mahalli idareler, okul aile, veli birlikleri, sendikalar da il idare kurullarında temsil edilmelidir.
3 yıl üst üste çalışma koşulları daha iyiye doğru evrilmeyen kurumların durumu, ihtiyaçları sorgulanmalıdır. Mahrumiyet Ödeneği ve Zorunlu Bölge Tazminatı sığınmacı öğrenci ağırlıklı sınıfların öğretmenleri de bu kapsama alınmalıdır.
Öğretmen yetiştirme detaylı olarak ele alınmalı; ortaöğretimden itibaren mesleğe yönlendirilmeli ve Anadolu Öğretmen Liseleri tekrar açılmalıdır. Eğitim fakültelerinde ihtiyaç kadar öğretmen adayı alınmalı ve mezun olduktan sonra yıllarca atama beklememelidir. Eğitim fakültesi dışındaki bölüm mezunları öğretmen olmamalıdır.
Atama ve yer değiştirmelerde takvim ve periyot önceden belirtilmedir. Asıl olan özür grubu hariç tüm atama ve yer değiştirmelerin öğretim yılı sonunda, tatil döneminde yapılmasıdır.
Bundan önce yapılmış ara dönem atamaların muhataplarını kapsayacak şubat dönemi tayinlerine kazanılmış hak kapsamında izin verilmelidir. Buçuklu çalışma süreleri yerine tam çalışma yılları tanımlanarak eski dönem kargaşası azaltılarak bitirilmelidir. Aile birliği, sağlık ve özel / olağanüstü haller kapsamında tayinler bu sınırlamanın dışında tutulur.
Eğitim çalışanlarının okul öncesi eğitim çağındaki çocukları için yeterli okul öncesi eğitim kurumu olmalı ve eğitim çalışanları bu kurumlardan ücretsiz yararlanmalıdır.
Ödüllendirmelerde objektif kriterler dikkate alınmalı, alanında ekstra çalışma yapan öğretmenlerimiz ödüllendirilmeli.
Ek ders ücretleri artırılmalı ve vergiden muaf olmalıdır.
Her eğitim öğretim başında verilen hazırlık ödeneği bir maaş tutarında tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir.
24 Kasım’da öğretmenlerimize bir maaş ikramiye verilmelidir.
Okul sendika temsilcilerinin okul yönetiminde söz sahibi olmaları ve yönetime katkı sağlayabilmeleri için düzenlemeler yapılmalıdır.
Hizmetiçi eğitimi gerekçe ve içeriğinde mutlaka “öğretmenin ihtiyacı ve talebi” gözetilmelidir. Gereksiz ve göstermelik hizmetiçi eğitimler kaldırılmalıdır.
İhtiyaç olan eğitimlerin hangi kurumlar tarafından nasıl verileceği kadar neye ihtiyaç duyulduğunun doğru tespiti de önemlidir. Eğitim verecek kurumlara sendikalar, konular içine sendikal haklar eklenmelidir.
Özünde ve yasal zeminde bir kariyer ve uzmanlık gerektiren mesleğimizin yapısına uygun düşecek şekilde her öğretmenin uzmanlığı sağlanmalıdır. Bu konuda çalışılan süre kıstas alınabilir.
Lisansüstü bir eğitimi başarıyla tamamlamış öğretmenler için, tezsiz-tezli yüksek lisans yapanlarda sırasıyla 2 ve 4 yıl önce olmak şartıyla, lisans mezunlarına ise 10. Yılda uzmanlık kadrosu verilmelidir.
Doktorasını yapmış bir öğretmenin uzmanlığı bekletilemez. Lisansüstü eğitimin özendirilmesi, kolaylaştırılması ve desteklenmesinin önemi büyüktür
Uzman öğretmenlerden 20, yılını tamamlayanlar, uzman iken doktora yapanlar ise aynı yıl başöğretmen olarak atanabilir.
Bu aralıkta yüksek lisans yapanların başöğretmenliği tez durumuna göre 2 veya 4 yıl önceye çekilmelidir. Başöğretmenlerden adaylar başta olmak üzere tüm öğretmenlere danışmanlık yapması beklenmeli, ders yükleri azaltılmalı, ücretleri tatmin edici olmalıdır.
Anadolu Eğitim Sendikası
Güncelleme Tarihi: 18 Aralık 2018, 11:26