Türkiye'de insanların kendilerini hukuksal olarak güvende hissetmediklerine yönelik düşüncelerin son zamanlarda oldukça yoğun bir şekilde dile getirildiğini belirten Samsun Baro Başkanı Av. Pınar Gürsel Yıldıran, bu durumun yarattığı bir çok sakıncalara değinerek, özellikle bu nedenden dolayı ülkemizin ihtiyaç duyduğu genç neslin istikballerini ve geleceklerini yurt dışında arar hale geldiklerini söyledi. Baro Başkanı Av. Pınar Gürsel Yıldıran, yargının bağımsızlığı konusunun ve özellikle de adalete güven duygusunun artırılmadıkça toplumsal barış, toplumsal huzur, ekonomik refah, yurtdışından gelecek yatırımlar ve eğitim olmak üzere, Türkiye'yi geleceğe taşıyabilecek konularda gelişme kaydedilemeyeceğine dikkati çekti.
Türkiye'yi geleceğe taşıyacak enerjiyi yok ediyor!
Samsun Baro Başkanı Av. Pınar Gürsel Yıldıran, ülkemizin geleceği açısından yargının bağımsızlığı konusunu ülke gündeminden çıkaracak önlemlerin alınması gerektiğini, hakim ve savcıların bağımsızlıklarının şüpheye düştüğü bir ortamın ülkemizin geleceğe taşıyacak her türlü enerjiyi olumsuz yönde etkilediğini kaydetti. Yıldıran, yargı bağımsızlığı ve yargısının siyasallaşması konusunun Türkiye'nin bağımsızlığı ve gelişmesinin önündeki en büyük engellerden birisi olduğuna dikkati çekti.
"Hakim ve savcıların bağımsızlığı konusu şüpheli"
Samsun Baro Başkanı Av. Pınar Yıldıran, Hak, Hukuk ve Adalet kavramlarının toplumumuzun tüm kesimlerince konuşulur ve tartışılır hale gelmiş olması ve günlük yaşam dilinde bir sorun şeklinde dile getirilmesinin toplumsal açıdan üzücü bir durum olduğunu söyledi. Baro Başkanı Av. Pınar Yıldıran, "Dolayısıyla ülkemizdeki hakim ve savcıların bağımsızlıklarının şüpheye düştüğü bir noktada, ekonomik refahtan, toplumsal barıştan, ne de ülkemizi geleceğe taşıyacak gençlerimizi bu ülkede tutabilecek bir duygudan söz edilebilir. Bu konuların neden bu kadar tartışılır hale geldiği konusu dikkate alınmalıdır" dedi.
Hukuk sistemi içindeki bütün tarafların ve sistemin kendisinin 'adaleti gözetmek' üzerine kurgulanması gerektiğinin altını önemle çizen Baro Başkanı Av. Pınar Yıldıran, "Örneğin ben bir avukatım ve benim de hakimin de en önemli görevi hak, hukuk ve adaleti gözetmek ve bütün bunları güvenilir kılmaktır. Ancak hangi meslek grubu ile bir araya gelirseniz gelin son zamanlarda bu kavramlar üzerinden büyük bir rahatsızlığın söz konusu olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla yargı bağımsızlığının olmayışı ve yargıya güvenin eksildiğine yönelik düşünceler her platformda dile getirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu toplumsal açıdan hiç de iyi bir durum değildir" diye konuştu.
"Hukuk, yokluğunda hissediliyor"
Yargı bağımsızlığı konusunun, toplumsal hayatımızda karşılaştığımız ve hiç tanımadığımız kişilerin gündeminde yer aldığını belirten Samsun Baro Başkanı Av. Pınar Yıldıran, "Bu konuşmalarda ülkemizin hukuk sistemine yönelik bir serzenişle karşılaşıyoruz. Bu kadar gündemde olması nedeniyle bununla ilgili olarak her vatandaşımızın bir görüşü oluşmuş durumda. Esasen hukuk, aynı hava ve su gibi ancak eksikliğinde hissedilen bir şeydir. Nasıl ki insan oksijensiz kaldığında onun yokluğunu iliklerine kadar hissediyorsa, toplumsal hiyerarşi açısından hukuk sistemi de bu şekilde bir öneme sahiptir. Hiç şüphesiz, öncelikle hukuka ihtiyaç duyan kimseler bunu daha iyi anlamışlardır.
Yargı bağımsızlığına güvenin azalması ve onun ötesinde hukuk ve adalet eksikliğine yönelik düşünceler toplumsal barışı tehdit etmektedir. Aynı zamanda bu durum ekonomik refahımız içen de büyük bir tehlike yaratmaktadır" şeklinde konuştu.
"İnsanlar kendilerini güvende hissetmiyor"
Yeni yetişen genç neslin zihninde, hak, hukuk ve adalet kavramları ve özellikle de yargı bağımsızlığı ya da yargının siyasallaşması konusunun yerleşmesinin sakıncalarına değinen Baro Başkanı Av. Pınar Yıldıran, "Özellikle genç nesil için bu durum çok daha önem taşıyor. Örneğin sosyal medyadan takip ettiği bir sanatçı ya da gazetecinin yaşadığı şehirde gerçekleştirileceği etkinliğe izin verilmediğini, salon tahsis edilmediğini öğrenen genç farklı duygulara kapılabiliyor. Dolayısıyla bu tür sınırlamalar genç nesil üzerinde tepki duygusunu da beraberinde getirebiliyor. Toplumsal barışın zedelendiği duygusunun bu yaştaki bireyler üzerinde yaratacağı etkinin çok yönlü bir şekilde düşünülmesi gerekir. Şiddet içermedikçe ve özgürlükler ölçüsünde her türlü görüşe tahammül edilebilmelidir. Ne yazık ki ülkemizde insanlar kendilerini hukuksal olarak güvende hissetmedikleri için, yeni kuşak, bu ülkenin ihtiyacı olan pırıl pırıl gençler, istikballerini ve geleceklerini maalesef yurt dışında arar hale gelmiştir. Ülke olarak bu konuda başarılı olmadığımızı görmek oldukça üzücü bir durumdur. Bizim bu konuda özellikle Barolar olarak bir mücadele eksikliğimiz yok. Bu konuda yoğun bir şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz ancak muhataplarımız mücadelemizi dikkate almadıkları gibi, küçük düşürmeye ve değersizleştirmeye çalışan önlemler alma gayreti gösteriyorlar" ifadelerini kullandı.
"Ortak akıl fikri kabullenilemedi!"
Ortak aklı ve uzlaşı kültürünü kabullenemeyen bir yönetim anlayışından söz eden Başkan Yıldıran sözlerine şöyle devam etti: "Bu yaklaşım ülkemize zarar veriyor. Genç neslimizin başka ülkelerde istikbal arayışına iten nedenleri kabullenemiyoruz. Sadece bu durum dahi başarısızlığımızın bir göstergesidir. Aynı zamanda bu durum ülkemize gelecek yatırımcıyı da olumsuz etkiliyor. Geleceğin kendisine nasıl bir yasal düzenleme getireceği konusunda sabit bir fikre sahip olmadığından ülkemize yatırım yapmakta tereddütler yaşıyorlar. Dolayısıyla ülkemizdeki hakim ve savcıların bağımsızlıklarının şüpheye düştüğü bir noktada, ekonomik refahtan, toplumsal barıştan, ne de ülkemizi geleceğe taşıyacak gençlerimizi bu ülkede tutabilecek bir duygudan söz edilebilir."
SAMSUNSONHABER