Anayasa Mahkemesi İlköğretim Müfettişlerinin Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfında görev yapması ile ilgili itirazı değerlendirerek, İlköğretim Müfettişlerinin Eğitim Öğretim Hizmetleri Sınıfında değerlendirilmesine ilişkin 657 Sayılı DMK’nın ekli I SAYILI CETVEL’in 3.4.1998 günlü, 4359 Sayılı Kanun 3. Maddesiyle değiştirilen “IV- EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bölümün (a) bendinde yer alan İlköğretim Müfettişleri” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verdi.
14 Nisan 2011 PERŞEMBE | Resmî Gazete | Sayı : 27905 | |||||||||||||||||||||||
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI | |||||||||||||||||||||||||
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/64 Karar Sayısı : 2011/34 Karar Günü : 3.2.2011 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: İzmir 4. İdare Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU: 14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli I SAYILI CETVEL’in 3.4.1998 günlü, 4359 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değiştirilen “IV-EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bölümünün (a) bendinde yer alan “İlköğretim müfettişleri” ibaresinin, Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAY İlköğretim müfettişi olan davacının, 3600 ek gösterge rakamının esas alınarak aylığının ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme iptali için başvurmuştur. II- İTİRAZIN GEREKÇESİ Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir: “Anayasanın 10. maddesinde herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu, kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu, Devletin bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğu, hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı, Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır. Anayasanın 10 uncu maddesinde öngörülen yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı olacağı anlamına gelmez. Yasaların uygulanmasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ayrılığı gözetilmesi ve bu nedenlerle eşitsizliğe, yol açılması Anayasa katında geçerli görülemez. Bu mutlak yasak, birbirinin aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını ve ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını engellemektedir. Kimi yurttaşların haklı bir nedene dayanılarak değişik kurallara bağlı tutulmaları eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve değişik uygulamaları gerekli kılabilir. Özellikle, aykırılıklara dayandığı için haklı olan nedenler, ayrı düzenlemeyi aykırı değil, geçerli kılar. Aynı durumda olanlar için ayrı düzenleme aykırılık oluşturur. Anayasanın amaçladığı eşitlik, eylemli değil hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı kurallara bağlı tutulursa Anayasanın öngördüğü eşitlik çiğnenmiş olmaz. Başka bir anlatımla, kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar arasında, yasalara konulan kurallarla değişik uygulamalar yapılamaz. Durumlardaki değişikliğin doğurduğu zorunluluklar, kamu yararı ya da başka haklı nedenlere dayanılarak yasalarla farklı uygulamalar getirilmesi durumunda Anayasanın eşitlik ilkesinin çiğnendiği sonucu çıkarılamaz. Anayasa Mahkemesinin yerleşik kararlarına göre, eşitliği bozduğu iddia edilen kural haklı bir nedene dayanmakta veya kamu yararı amacıyla yürürlüğe konulmuş ise bu kuralın eşitlik ilkesini zedelediğinden söz edilemez İtiraz konusu Yasa hükmünün uygulandığı ilköğretim müffetişleri ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişlikleri Başkanlıkları Yönetmeliği’nde müfettişlik mesleğinin diğer kurum ve kuruluş müfettişlikleri gibi kariyer bir meslek olarak düzenlendiği görülmektedir. Şöyle ki; ilköğretim müfettişleri anılan Yönetmelik uyarınca en az dört yıl süreli yüksek öğrenim görenler arasından sayılan diğer şartları taşımak koşuluyla yazılı ve sözlü sınav sonucu mesleğe müfettiş yardımcısı olarak girmekte ve 3 yıl süreli yetişme dönemi sonucu girilen yeterlik sınavında gereken başarının sağlanması üzerine müfettişliğe atanmaya hak kazanmakta, Yönetmelikte belirlenen görev alanları ile ilgili olarak teftiş, değerlendirme, inceleme ve soruşturma yetkileri bulunmaktadır. Ancak davacı ile aynı ünvana, görev, yetki ve sorumluluklara sahip olan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun I sayılı cetvelinin “Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde belirtilen kurum ve kuruluşların müfettişleri için kadro derecesi itibariyle ilköğretim müfettişlerinden daha yüksek ek gösterge rakamı uygulanmaktadır. Bu durumun yukarıda belirtilen aynı durum ve konumda bulunanlara farklı kuralların uygulanması sonucunu doğuracağından anılan eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Dolayısıyla görev alanları, bağlı oldukları ve görevlendirme emrini veren makamlar farklı farklı da olsa Başbakanlık, Bakanlık, Müsteşarlık, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Bağımsız Genel Müdürlük ve Büyük Şehir Belediyesiyle Büyük Şehir Belediye sınırları içindeki ilçe Belediyeleri Müfettişleri için aylıkların hesabında uygulanan ek gösterge rakamlarının ilköğretim müfettişlerine uygulanan rakamdan yüksek olmasının ve ilköğretim müfettişlerine “Genel İdare Hizmetleri” sınıfında değil de “Eğitim ve Öğretim Hizmetleri” sınıfında yer verilmesinin haklı, kamu yararına ve eşitlik ilkesine uygun bir gerekçesi olmadığından itiraz konusu Yasa hükmünün Anayasanın 10. maddesine aykırılık oluşturduğu düşünülmektedir. IV- İSTEM ve SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, 4359 sayılı Yasanın 3. maddesinin ilköğretim müfettişlerine uygulanacak ek gösterge rakamına ilişkin yukarıda belirtilen hükmünün Anayasa’mızın 10. maddesine aykırı olduğu ve Anayasa Mahkemesi’nce iptali gerekeceği düşüncesi ile 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 29. maddesi uyarınca itiraz yoluyla incelenmek üzere Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına, yine başvurumuzun Anayasa Mahkemesi’nce kabul edilmesinden başlayarak anılan 29. madde uyarınca beş ay süre ile Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki kararının beklenmesine, kararımıza dava dosyamızın onaylı bir örneğinin eklenmesine, kararımızın bir örneğinin taraflara tebliğine, 15.06.2009 günü oybirliğiyle karar verildi.” III- YASA METİNLERİ A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı İtiraz konusu ibarenin yer aldığı 14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli I Sayılı Cetvelin 3.4.1998 günlü, 4359 sayılı Yasa ile değiştirilen ve başvuru tarihinde yürürlükte olan “IV- EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bölümü şöyledir:
B- Dayanılan Anayasa Kuralı Başvuru kararında, Anayasa’nın 10. maddesine dayanılmıştır. IV- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca, Haşim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Cafer ŞAT, A. Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Zehra Ayla PERKTAŞ’ın katılmalarıyla 9.9.2009 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir. V- ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru kararında, ilköğretim müfettişliğinin diğer kurum ve kuruluş müfettişlikleri gibi kariyer bir meslek olduğu, en az dört yıl yüksek öğrenim görenler arasından yazılı ve sözlü sınavda başarı göstererek ilköğretim müfettiş yardımcısı olarak mesleğe girenlerin üç yıl süreli yetişme dönemi sonrasında girdikleri yeterlik sınavında başarılı olanların ilköğretim müfettişliğine atandıkları, ilköğretim müfettişlerinin teftiş, değerlendirme, inceleme ve soruşturma yetkilerine sahip olduğu, ilköğretim müfettişleri ile aynı unvan, görev, yetki ve sorumluluğa sahip olan 657 sayılı Yasa’nın (I) sayılı cetvelinin “Genel İdare Hizmetleri Sınıfı”nın (g) bölümünde belirtilen kurum ve kuruluşların müfettişlerine ilköğretim müfettişlerinden daha yüksek ek gösterge rakamlarının uygulandığı, diğer müfettişlerin aylıklarının hesabında esas alınan ek gösterge rakamlarının ilköğretim müfettişlerine uygulanan rakamlardan yüksek olmasının ve ilköğretim müfettişlerine Genel İdare Hizmetleri Sınıfında değil de Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfında yer verilmesinin haklı, kamu yararına ve eşitlik ilkesine uygun bir gerekçesinin bulunmadığı, itiraz konusu kuralın Anayasanın 10. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun başvuru tarihinde yürürlükte bulunan 36. maddesinin “IV- EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bölümünde bu sınıfın, bu Yasa kapsamına giren eğitim ve öğretim vazifesiyle görevlendirilen öğretmenleri, ilköğretim müfettişlerini ve yardımcılarını kapsadığı belirtilmiş ve Devlet memurlarının hizmet sınıfları itibariyle ek göstergelerinin düzenlendiği 657 sayılı Yasa’ya ekli I Sayılı Cetvelin “IV- EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bölümünde de kadroları bu sınıfa dahil olanlara uygulanacak ek gösterge rakamları belirlenmiştir. Bu kapsamda, başvuru tarihinde yürürlükte bulunan itiraz konusu ibare ile ilköğretim müfettişlerinin ek göstergeleri, I Sayılı Cetvelin “IV- EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bölümünde gösterilmiştir. Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesi, birbiriyle aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını ve ayrıcalıklı kişi veya toplulukların yaratılmasını engellemektedir. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve değişik uygulamaları gerekli kılabilir. Aynı durumda olanlar için ayrı düzenleme aykırılık oluşturur. Anayasa’nın amaçladığı eşitlik, eylemli değil hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumların aynı, ayrı hukuksal durumların ayrı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesi ihlal edilmiş olmaz. 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un başvuru tarihinde yürürlükte bulunan 53. maddesinin üçüncü fıkrasında, ilköğretim müfettişlerinin en az dört yıl süreli yüksek öğrenimli öğretmenler arasından yarışma sınavı ile yardımcı olarak mesleğe alınacakları ve bu görevde üç yıllık yetişme dönemini takiben yapılacak yeterlik sınavını başaranların ilköğretim müfettişi kadrolarına atanacakları belirtilmiştir. İlköğretim müfettişlerinin görev ve yetkilerine ise Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliğinde yer verilmiş ve rehberlik ve iş başında yetiştirme, teftiş ve değerlendirme, inceleme, soruşturma ve araştırma konu başlıkları altında ilköğretim müfettişlerinin görev ve yetkileri ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Yasakoyucu, “rehberlik ve iş başında yetiştirme” görevi başta olmak üzere ilköğretim müfettişlerinin yürüttükleri görevlerin eğitim ve öğretim hizmetleriyle ilişkisini göz önünde bulundurarak, ilköğretim müfettişlerini Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı kapsamında kabul etmiş ve ilköğretim müfettişi kadrolarına yalnızca öğretmenler arasından atama yapılmasını öngörmüştür. İlköğretim müfettişlerinin yürüttükleri görevin niteliği ve kapsamı, ilköğretim müfettişlerini Genel İdare Hizmetleri Sınıfında yer alan müfettişlerden farklı kılmaktadır. Genel İdare Hizmetleri Sınıfında yer alan müfettişlerin tâbi oldukları kurallar yönünden bir yeknesaklık bulunmamakla birlikte bu müfettişlik sınavlarına Devlet memuru olmayan kişilerin de girebilmesi, bu müfettişler ile ilköğretim müfettişleri arasındaki bir diğer farkı oluşturmaktadır. Bir başka deyişle, müfettişliğe giriş koşulları ile müfettişlerin görev ve yetkileri bakımından ilköğretim müfettişleri ile Genel İdare Hizmetleri Sınıfında yer alan müfettişler farklı hukuki konumda bulunmaktadırlar. Bu nedenle, memurlara uygulanacak ek göstergelerin belirlendiği 657 sayılı Yasa’ya ekli I sayılı cetvelde, ilköğretim müfettişleri ile Genel İdare Hizmetleri Sınıfında yer alan müfettişlerin aynı hizmet sınıfında yer almaları zorunluluğundan söz edilemez. Diğer müfettişlikler gibi kariyer meslek olan ilköğretim müfettişliklerinin yukarıda belirtilen özellikli konumunun gözetilerek ilköğretim müfettişlerinin ek göstergelerinin Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı başlığı altında düzenlenmesi, yasa koyucunun takdir yetkisi kapsamında bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 10. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir. VI- SONUÇ 1-7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadan, Mahkeme’nin çalışıp çalışamayacağına ilişkin ön meselenin incelenmesi sonucunda; Mahkeme’nin çalışmasına bir engel bulunmadığına, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Zehra Ayla PERKTAŞ ile Celal Mümtaz AKINCI’nın, gerekçesi 2010/68 esas sayılı dosyada belirtilen karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 2-14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli I SAYILI CETVEL’in 3.4.1998 günlü, 4359 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değiştirilen “IV- EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bölümünün (a) bendinde yer alan “İlköğretim müfettişleri” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE, 3.2.2011 gününde karar verildi.
|
Aynı konudaAnkara dare mahkemesinde davadevam etmektedir.Ancak bu davada muhatap emekli sandığıdır.Öyle snıyorum ki örnek teşkil etmez.