Mahkeme heyeti de, davayı açan adayla aynı görüşü paylaşmıştır. Mahkeme heyeti, soruların önceden sızdırıldığına ilişkin olarak ortada somut veri olmadığı için, tek başına istatistiki verilerdeki sapmalara bakılarak sınavın iptal edilmeyeceğine karar vermiştir.
ÖSYM'NİN YAPTIĞI SAVUNMA
ÖSYM iptale gerekçe olarak mahkeme heyetine şu hususları iletmiştir:
- Sınavın 2011 yılında gerçekleştirilen sınava göre daha zor olduğunun internette yer alan görüşlerden olduğu,
- Başarılı adayların puanlarının sınır olan 70 puanın hemen üzerinde yoğunlaşması gerekirken 2012 sınavında bu yoğunlaşmanın 80 puan ve üzerine de yayılmış olduğu,
- 2011 yılında yapılan sınavda başarılı olan iller ile 2012 yılında yapılan sınavda başarılı olan iller arasında bir uyumun söz konusu olmadığı,
- 2011 yılında sınava giren adayların bazılarının puanlarını, 2012 yılında sınavın daha zor olmasına rağmen ortalama 40 puan civarında artırmış olduğu,
- Sınavı ilk 50 sırada başarıyla tamamlayan adaylardan 26'sının 2011 sınavında baraj puanının altında kaldıkları halde bu sınavda 85 ve üzeri puan aldığı,
- Kritik belirleyici olarak tespit edilen sorulardan bazılarında, oluşma olasılığı çok düşük olmasına rağmen, yanlış cevap üzerinde birleşildiği,
- Başarılı adaylardan bazılarının karı-koca veya akraba ilişkilerinin ve sınavı üstün başarı ile kazanan 4 evli çiftin cevap kağıtlarında benzerlik olduğu ve puanlarının da birbirlerine yakın olduğu,
- Sınav sonuçlarında özellikle derece yapmış bazı adayların soru kitapçıkları üzerinde hiç bir işlem, yazılı muhakeme ya da karalama yapmaksızın matematik sorularında % 100 doğru yapmış olmaları ya da yaptıkları karalamalarda ulaştıkları/ulaşamadıkları sonucu değil farklı şıkkı işaretlemiş olmaları
MAHKEME HEYETİ: SOMUT SIZDIRMA BELGESİ YOK
Mahkeme heyeti yukarıdaki çıkarımsal sonuçlara karşın,
- sınav sorularının ve cevap anahtarının sınavdan önce bir kısım adaya ulaştırıldığına dair bulgu elde edilemediği,
- sınavda davacının ya da başka bir adayın, kopya çektiği, usulsüzlük yaptığı, uzun süre çalışmalarının karşılığı dışında bir yolla sınavda baraj puanını aştıkları yolunda bir saptama bulunmadığı,
hususları dikkate alındığında şüphe ve sanal ortamda yapılan dedikodu mahiyetindeki duyumların sınavın iptalini gerektirecek nitelik ve yeterlilikte bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İŞTE MAHKEME KARARI
T.C.
ANKARA
2. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO :
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI) :
KARŞI TARAF (DAVALI) : ÖSYM BAŞKANLIĞI - A NKARA
VEKİLİ :Av. HATİCE GÜL ELİBOL (Aynı yerde)
İSTEMİN ÖZETİ : 06.05.2012 tarihinde yapılan Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavının iptal edilerek sınavın eşdeğeri ile tekrarlanmasına yönelik davalı idare işleminin şahsına ilişkin kısmının; sınavın tekrar edilmesini gerektirecek hiç bir sebep olmadığı, somut delil bulunmadığı, emek harcayarak kazandığı hakkının objektif saptamalar olmaksızın hiçe sayılmasının hukuka aykırı olduğu, eğer bir kopya olayı olsa dahi bunun sorumlusunun sınavın güvenliğini sağlamayan idare olduğu, davalı idarece yapılan hemen hemen her sınavda kopya iddialarının olmasına karşın davalı idarece sınavın iptali yönünde işlem tesis edilmediği,sınavda kopya çekildiğine ilişkin somut tespit bulunmadığı gibi kopya çeken kişilerin de tespit edilemediği, kopya olayı somut olarak tespit edilmeden tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
SAVUNMA NIN ÖZETİ : Davalı idarece, internet üzerindeki tartışma ortamlarında sınav sonuçları ile uyumlu tahminler yapıldığı bunun üzerine 6/5/2012 günü gerçekleştirilen bu sınav ile 23/10/2011 tarihinde ilki gerçekleştirilen sınav arasında istatiksel karşılaştırma yapılarak bilgiler çıkarıldığı, bu tartışmalarda sınavın daha zor olduğunun belirtildiği, zorluk derecesi yüksek sınavlarda başarı barajını geçen aday dağılımının, başarı barajı puanının (70 puanın) hemen üstünde yoğunlaşması beklenirken, dava konusu sınavda bu yoğunlaşmanın 80 puan ve üzerine de yayılmış olduğu, 65 ve altında puan alan grubun yanında 80 ve üzeri puan alan çok kalabalık bir grubun oluştuğu, normal veri olarak kabul gören 65 ve 75 arası beklenen istatistiğin zayıf kaldığı, 2011 yılında yapılan sınavda başarılı olan iller ile 2012 yılında yapılan sınavda başarılı olan iller arasında bir uyumun söz konusu olmadığı, 2011 yılında sınava giren adayların bazılarının puanlarını, 2012 yılında sınavın daha zor olmasına rağmen ortalama 40 puan civarında artırmış olduğu, sınavı ilk 50 sırada başarıyla tamamlayan adaylardan 26'sının 2011 sınavında 70 baraj puanının altında kaldıkları, 140 soruda 92 ve üzerinde doğru yanıtı bulunan 357 adayın sorulara verdikleri cevaplar üzerinde yapılan analiz neticesinde; kritik belirleyici olarak tespit edilen sorulardan bazılarında, oluşma olasılığı çok düşük olmasına rağmen, yanlış cevap üzerinde birleşildiği, başarılı adaylardan bazılarının karı-koca veya akraba ilişkilerinin ve sınavı üstün başarı ile kazanan 4 evli çiftin cevap kağıtlarındaki tıpkılık yanında, puanlarının da birbirlerine yakın olduğu, oluşan şaibenin giderilmesi gerektiği, kopya çekenlerin somut tespiti olursa onların eşdeğer sınava alınmayacağı ve iki yıl süreyle sınavlara girmekten men edilebileceği, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 2. İdare Mahkemesi 'nce dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, 06.05.2012 tarihinde yapılan Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavının iptal edilerek sınavın eşdeğeri ile tekrarlanmasına yönelik olarak davalı idarece hakkında alınan kararın iptali istemiyle açılmıştır.
6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. maddesinde, “(1) Bu Kanunun uygulanmasında; a) Aday: Başkanlıkça yapılan sınav, ölçme, değerlendirme ve yerleştirmelere hak kazanmak amacıyla başvuran kişiyi, … d) Eşdeğer sınav: Başkanlık tarafından aynı veya farklı zamanlarda farklı sorularla yapılan, ancak adaylara sağladığı haklar bakımından eşit sonuçlar verdiği Yönetim Kurulu kararı ile belirlenen birden fazla sınavı ifade eder.” kuralı, 3. maddesinde; “…(2) Başkanlığın görev ve yetkileri şunlardır: (b) İlgili mevzuat hükümleri uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında görev almaya veya görevde yükselmeye yönelik sınavları ve gerektiğinde yerleştirme işlemlerini ilgili kurumun talebine bağlı olarak yapmak. (ğ) Gerekli hâllerde sınavları ertelemek, kısmen veya tamamen iptal etmek, adayların işlemlerini geçersiz saymak.” hükmü, 4. maddesinin 11-d bendinde "Yönetim Kurulunun görevleri şunlardır: Gerekli hâllerde sınavların kısmen veya tamamen iptaline, ertelenmesine, adayların eşdeğer sınavlara alınmasına veya aday işlemlerinin geçersiz sayılmasına ve sorumlular hakkında gerekli işlemlerin başlatılmasına karar vermek.” hükmü yer almıştır.
Dosyasının incelenmesinden; Adalet Bakanlığı ile Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi arasında, 45 yaşını aşmamış ve fiilen 5 yıl avukat olarak çalışmış olmak kaydıyla tüm avukatların katılabileceği 2012 Adalet Bakanlığı Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı-1 yapılması hususunda yapılan protokol çerçevesinde, sınavın 6/5/2012 Pazar günü Ankara’da yapıldığı, 70 ve üzeri puan alarak 271 adayın başarılı olduğu Avukatlar için Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Sınav sonuçlarının 30/5/2012 tarihinde açıklandığı, davacının bu sınavda ....... puanla ......... Sırada yer aldığı, sınavın yapıldığı günden sonra basında, sosyal paylaşım sitelerinde ve kamuoyunda; sınav sonuçları ile ilgili kesinlik arz eden tahmine yer verildiği, yazılı sonuçların açıklanmasından sonra sınavda soruların sınav öncesi bazı adaylara ulaştırıldığının iddia edildiği, davalı idarece oluşturulan İnceleme Komisyonu tarafından yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen 28.08.2012 günlü raporla, her ne kadar somut bir delil olmasada sınav sorularının sınavdan önce bir kısım adaylara ulaştırıldığı, sınavın ölçme ve seçme niteliğini kaybetmiş olduğu, gizlilik ve güvenlik içerisinde gerçekleşmediği yolunda kanaat için yeterli ortamın olduğu görüşünün bildirildiği, Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Yönetim Kurulu'nun 29/8/2012 tarih ve 2012/24.10 sayılı kararı ile anılan sınavın iptaline ve sınavının tekrarına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İdari işlemin yargısal denetimi yapılırken, kamu yararının gözetilip gözetilmediği, kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı kalınıp kalınmadığı, idarenin devamlılığı, güvenirliği ve idari istikrar ilkeleri de göz önünde bulundurularak, somut bir neden olup olmadığı ve somut nedenlerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Davalı idarenin yaptığı sınavı kısmen veya tamamen iptal etmek konusunda takdir yetkisi bulunmakla birlikte, bu yetki kullanımı mutlak ve sınırsız olmayıp, idari işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğu açısından yargı denetimine tabi olduğundan, personel alımı için sınav açmak suretiyle harekete geçtikleri andan itibaren, idarenin devamlılığı, güvenilirliği ve idari istikrar ilkeleri çerçevesinde bağlı yetki içine giren idarelerin ve sınavı gerçekleştiren Kurumun, sınavın tamamen veya kısmen iptalini gerektirecek hukuken kabul edilebilir geçerli bir neden olmaksızın, sınavla ilgili işlemleri yasa ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde sonuçlandırarak, sınavı kazananları açıklaması ve sınav başarı sırasına göre de devamı sınavları gerçekleştirme ve yerleştirmeleri işlemlerini yapmaları gerekmektedir.
Davalı idarece sınavın iptaline gerekçe olarak; sınavın 2011 yılında gerçekleştirilen sınava göre daha zor olduğunun internette yer alan görüşlerden olduğu, başarılı adayların puanlarının sınır olan 70 puanın hemen üzerinde yoğunlaşması gerekirken 2012 sınavında bu yoğunlaşmanın 80 puan ve üzerine de yayılmış olduğu, 2011 yılında yapılan sınavda başarılı olan iller ile 2012 yılında yapılan sınavda başarılı olan iller arasında bir uyumun söz konusu olmadığı, 2011 yılında sınava giren adayların bazılarının puanlarını, 2012 yılında sınavın daha zor olmasına rağmen ortalama 40 puan civarında artırmış olduğu, sınavı ilk 50 sırada başarıyla tamamlayan adaylardan 26'sının 2011 sınavında baraj puanının altında kaldıkları halde bu sınavda 85 ve üzeri puan aldığı, kritik belirleyici olarak tespit edilen sorulardan bazılarında, oluşma olasılığı çok düşük olmasına rağmen, yanlış cevap üzerinde birleşildiği, başarılı adaylardan bazılarının karı-koca veya akraba ilişkilerinin ve sınavı üstün başarı ile kazanan 4 evli çiftin cevap kağıtlarında benzerlik olduğu ve puanlarının da birbirlerine yakın olduğu, sınav sonuçlarında özellikle derece yapmış bazı adayların soru kitapçıkları üzerinde hiç bir işlem, yazılı muhakeme ya da karalama yapmaksızın matematik sorularında % 100 doğru yapmış olmaları ya da yaptıkları karalamalarda ulaştıkları/ulaşamadıkları sonucu değil farklı şıkkı işaretlemiş olmalarının gösterildiği ancak davalı idarece yapılan açıklamada ve düzenlenen inceleme raporunda sınav sorularının ve cevap anahtarının sınavdan önce bir kısım adaya ulaştırıldığına dair görsel ve/veya işitsel somut bir bulgu elde edilemediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idarenin sınavın iptaline gerekçe olarak gösterdiği hususların bir kısmının genel nitelikli istatistiklere, bir kısmının ise şüphelere dayandırıldığı, buna karşın bizzat davalı idarece yapılan tüm inceleme ve değerlendirmeler sonucunda ve buna dayalı olarak yapılan basın açıklamasında açıkça ifade edildiği üzere, sınav sorularının ve cevap anahtarının sınavdan önce bir kısım adaya ulaştırıldığına dair bulgu elde edilemediği, hazırlanan inceleme komisyonu raporunda 2011 yılı sınavına göre puanını yükselten adaylar olduğu gibi daha az puan alan pekçok adayın da bulunduğu gözönünde bulundurulduğunda, uzun yıllardır hukuk camiasında çalışan, emek ve zaman harcayarak sınavlara katılan ve başarılı olanların haklarının da idarelerin güvenilirliği kapsamında korunması gerektiği, sınavda davacının ya da başka bir adayın, kopya çektiği, usulsüzlük yaptığı, uzun süre çalışmalarının karşılığı dışında bir yolla sınavda baraj puanını aştıkları yolunda bir saptama bulunmadığı hususları dikkate alındığında şüphe ve sanal ortamda yapılan dedikodu mahiyetindeki duyumların sınavın iptalini gerektirecek nitelik ve yeterlilikte bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; söz konusu sınav soru ve cevap anahtarının sınav öncesinde bir kısım adaylara ulaştırıldığının somut olarak belgelendirilemediği, idarece belirlenen kurallar çerçevesinde çalışan ve sınava katılan, sonuçta başarılı olan adayların haklarının korunmasını bekleme hakkına sahip bulundukları, geçerli bir neden olmaksızın yüzlerce kişiyi etkileyecek nitelikteki sınavın iptali yoluna gidilemeyeceği göz önüne alındığında, davacının başarılı olduğu sınavın iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan davacının başarılı olduğu sınavın somut gerekçe olmaksızın iptal edilerek tekrarına karar verilmesi kendisini ve ailesini etkileyeceği, bir meslek sınavına hazırlık sürecinin zorluğu dikkate alındığında açık bulunduğundan dava konusu işlemin telafisi imkansız zararlara neden olabileceğinde herhangi bir kuşku bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere 17/10/2012 tarihinde oybirliği yle karar verildi.
Başkan ABDURRAHMAN BEŞER 37782 Üye HAYATİ ÖLMEZ 41506 Üye FATİH YILDIRIM 101807