Tektaş Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çatalkaya, hurriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada, bakanlık tarafından kentsel dönüşümde yetkilendirilen 5 firmadan biri olduklarını söyledi. Bakanlığın kentsel dönüşüm için önce belediyelere yetki verdiğini ancak belediyelerin kadro ve teknik ekip olarak bu denetimlerde yetersiz olduğunu kaydeden Çetinkaya, "Belediyeler de binaların incelenmesi için kendilerine gelen başvuruları bize yönlendiriyor. Onlar bir bina için 'risklidir ve yıkılmalıdır' şeklinde bir raporu pek imzalamak istemiyorlar. Biz ise incelemenin ardından ortaya çıkan sonucu raporlayıp ilgili birimlere bildiriyoruz' dedi.
İstanbul genelinde iki ayda 100 ayrı bina için kendilerine başvuru geldiğini anlatan Çetinkaya, "Büyükçekmece'den Kadıköy'e kadar neredeyse tüm ilçelerde inceleme yaptık. Binaların hiç biri sağlam çıkmadı. Sadece Bağdat Caddesi'nde 30 ayrı binayı kontrol ettik. Orada da hepsi için 'yıkılıp yeniden yapılmalı' raporu verdik" diye konuştu.
Binaların özellikle beton kalitelerinin çok düşük olduğunu belirten Çatalkaya, şöyle devam etti:
"2007'de çıkan yönetmeliğe göre C20 kalite beton kullanılması gerekirken birçok binada C8 var. Yani olması gerekenin yarısının bile altında. Şu anda günde 15 binanın tespitini yapabiliyoruz. Ama yakında günde 40 binaya kadar çıkacağız çünkü talep çok yüksek."
SİSTEM NASIL İŞLİYOR?
Çatalkaya'nın verdiği bilgiye göre, binada oturan herhangi bir kat maliki tapu ile binanın incelenmesi için başvuru yapabiliyor. Başvurudan sonra 3 gün içerisinde yetkili şirket gelip denetimleri yapıyor ve raporu hazırlıyor. Rapordan 'yıkılıp yeniden yapılsın', 'bina güçlendirilsin' veya 'sağlam' şeklinde bir sonuç çıkıyor.
Raporu yazdıktan sonra hem başvuru sahibine hem de bakanlığa sonucu gönderdiklerini anlatan Çatalkaya, "Bakanlık da tapuya 10 gün içerisinde yazı yazıyor ve şerh koyduruyor. Siz evinizi satmak isterseniz alıcı tapudaki şerhi görüyor ve kararını ona göre veriyor" dedi.
Hasarlı bir binanın yıkılıp yeniden yapılması için apartman sakinlerinin üçte ikisinin onayının gerektiğini kaydeden Çatalkaya, "Eğer gerekli çoğunluk sağlanırsa bir müteahhitlik firması ile anlaşıyorlar ve yıkım süreci başlıyor. Devlet yıkım ve yeniden yapım için belirlenen parayı 4 ayrı taksitte inşaat şirketine ödüyor. Vatandaş ise binasının yıkılma sürecinin başlamasından iki sene sonra bu parayı 120 ay içerisinde devlete ödüyor. Bizim hesaplarımıza göre 100 metrekarelik bir dairenin ortalama yıkım ve yeniden yapım bedeli 60 bin lira" dedi.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ DE ÇÜRÜK ÇIKTI
Kendilerine bireysel başvuruların yanında kurumlarında başvurduğunu anlatan Çatalkaya, "Son olarak Boğaziçi Üniversitesi'nden başvuru geldi ve biz de gidip Kuzey Kampüs'ü inceledik. Geçtiğimiz yıllarda güçlendirme yapılan bazı binalar hariç diğer tüm yapılar depreme dayanıksız çıktı. Aralarında Abdullah Kuran Kütüphanesi'nin de bulunduğu kampüsteki binalar için 'yıkıp yeniden yapılmalı' raporu verdik" diye konuştu.
300 BİN BİNA
Sadece İstanbul’da 200 bin binanın yenileneceğinin öngörüldüğünü ifade eden Hakan Çatalkaya, “İstanbul’daki yapıların durumu tahmin edildiğinden de kötü. Ben bu sayının 300 binlere yaklaşacağını düşünüyorum” dedi
KAYNAK: HÜRRİYET.COM.TR
