20 Ocak 1989 günü yaşanan ve Samsunsporlu üç futbolcu, bir teknik adam ve bir şoförün hayatını kaybettiği elim kaza, 34. yıl dönümünde İstanbul'da anıldı. İstanbul Samsunsporlular Derneği'nin organize ettiği panele, usta gazeteciler Atilla Gökçe ve Ahmet Çakır ile, Teknik Direktör Ercüment Coşkundere panelist olarak katıldılar. Dinleyicilere panelin moderatörü Mehmet Yılmaz'ın Atatürklü Arma, Samsunspor adlı kitabının hediye edildiği panelde, sinevizyon gösterileri ve konuşmalar gerçekleştirildi. Samsunspor Kulübü Başkan Vekili Veysel Bilen, “bu anlamlı organizasyonu gelenek haline getirelim” teklifini sunarken, dernek başkanı Salih Çakır ise “kazanın olduğunda henüz bir çocuk olduğunu, kazanın Samsunspor’daki travmatik etkilerinin halen devam ettiğini” belirtip dernek olarak amaçlarından söz etti.
Gökçe: Samsunspor’un Süper Lig’e Değil, Süper Lig’in Samsunspor’a İhtiyacı Var
Usta gazeteci Atilla Gökçe, “armasında Atatürk’ü taşıyan Samsunspor’un ve Samsun’un yeri bende çok farklıdır” dedikten sonra, yıllar önce Norveç’in bir sahil kasabasında karşılaştığı Samsunsporlu kız çocuğunun hikayesini anlattı. Ardından 80’li yılların Samsunspor’undan bahseden Gökçe, iki sezon üst üste Samsunspor’da gol kralı olan Tanju Çolak’ın bir seferinde kendisine fikstürü alıp, hangi takıma kaç gol atacağını önceden yazdığını ve tek eksikle bunu gerçekleştirdiğini söyledikten sonra, 1970’li yılların başkanlarından Yılmaz Ulusoy ve 90’lı yılların başkanı İsmail Uyanık’la ilgili hatıralarını nakletti. Gökçe, Kaza geçiren takımdan rahmetli stoper Muzaffer Badalıoğlu’nun çok iyi bir oyuncu olduğunu, sert stilinden dolayı kendisini “Baltalı İlah” diye nitelendirdiğini de ifade etti.
Çakır: Samsunspor Hepsinden Önce
Gazeteci Ahmet Çakır ise Menteşoğlu dönemi Samsunspor’unun şampiyonluk yarışındaki durumunu naklettikten sonra, “Samsunspor, o coğrafyanın bence en önde olması gereken camiasıdır, kulübüdür. Bununla ilgili pek çok gerekçesi ve özelliği bulunuyor” ifadelerini kullandı. Kaza geçiren kadronun Türk futbolunun önemli bir rengi olduğunu ifade eden Çakır, Samsunspor’suz bir Süper Lig’in eksik olduğunu belirtti.
Coşkundere: Arkadaşlarım Öldü, Ellerimle Toprağa Verdim
1983-93 yılları arasında Samsunspor forması giyen ve günümüzde Düzcespor’un Teknik Direktörlüğünü yapan Ercüment Coşkundere ise Samsunspor yıllarını ve kaza gününü anlattı. Kazanın olduğu gün kendisinin sakatlığı nedeniyle kafilede yer almadığını söyleyen Coşkundere, “Benim koltuğumda rahmetli Muzaffer oturmuş. Onunla çok samimi dosttuk. Olay duyulunca biz de gittik. Hocamı, arkadaşlarımı gördüm. Ellerimle toprağa verdim. Mete’nin odasını ben boşalttım. Bir gün önce konuşup, görüştüğüm arkadaşlarım ölmüştü. Kimisi ise yaralıydı. Kasım’ın iç kanaması vardı mesela, kurtuluşu mucizevidir. Kaza, benim hayata bakışımı etkiledi. Kapkara bir gündü. Sonrasında da Samsunspor’dan kopmadım. Bugün, her şeyden önce bir Samsunspor taraftarıyım” ifadelerini kullandı.
Program panelistlere plaket takdimi ile sona erdi.